Mısır'dan, Mezopotamya'dan, İran'dan, Hindistan'a,
Ganj'dan, Aras'tan, İndus'tan, Fırat'tan, Nil'e,
Sina'dan, Olimpos'tan, Amanus'tan, Kafkas'lardan, Himalaya'lara,
Kopan fırtınanın, korkunun kaynağı, görkemli dağlar,
Homurdanmaların, uğultuların, uğursuzluğun,
İnsanoğlunun üzerine ceza yağdıran,
Düzenbaz, kurnaz ve zalim tanrıların,
Kutsal ve dokunulmaz mekanları,
Kendini tanrılaştıran güçlülerin yoksullara sunduğu ödül ise,
Ölümlerinden sonra gidecekleri, kudretli nehirlerin suladığı, rüya cennetti.
Bu dağlar ve nehirlerde gelişti efsaneler,
Bu dağlar ve nehirlerde konakladı dinler.
Krallar tanrı, bakanlar şeytandı,
Fakirlerin tesellisiydi nehirler,
Bazıları onları cennete taşıyacaktı,
Bazıları da, sulardı cennet bahçelerini.
Nehirler ifade etti,
Yerde sürünen insanlığın hayallerini,
Bir yudum nefes aldırdı ciğerlerine,
Bir damla serinlik hissettirdi ciltlerinde,
Bi avuç suyla güzelleştirdi dünyalarını,
Kutsal sığınaklar yarattı nehirler,
Açık gözlü ve aç efendileriyse,
Zavallı ruhlardan çalıntı servetleri uğruna,
Hizmet ettirdi fakirleri, güçlülere,
Mezarlıkta, güzel bir yaşam umuduyla.
Kayıt Tarihi : 9.3.2024 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!