Ah kurban olduğum,
Hani, ölmelerimiz vardı birbirimiz için,
Günahsız çocuklar gibi katılasıca gülmelerimiz,
Maviden aşırdığımız hayallerimiz.
Hani, çocuklarımız vardı haylazlıklarına sitemler ettiğimiz.
Hani, üçüncüyü beklerken sayacak günlerimiz.
Hepsi birer birer hapsoldu bulamayacaklarımızın tozlu simalarında.
Umutlarım, yetim çocuğun annesini hatırladığı son fotoğrafında,
Kaldı yaptığı ekmeğin tüten taze dumanında.
Sevgilim, bu kavga, gölgelenir durur sonradan görmelerle bir âmâ bastonu arasında.
Tepemde sivrisinek avlayan örümceklerin ağları.
Bir nasihat geliyor ufuktan yararak çağları.
Kulaklarımı kemiren bu ses de neyin nesi?
Dertler deryasında yüzen Yûnus mu o seslenen?
Beli bükülen Eyyûb mü sığındığı hastalığın şerrinden?
Kuyu dibinde Yûsuf mu? Kenan ilinde Yâkûb mu nasihat veren?
‘’Ben geldim’’ demek için diri tutuyorum ölmekte direnen umutlarımı ‘’Ya Rasûlallah!’’
Muhammed Enes Akçay
Kayıt Tarihi : 5.5.2024 00:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!