Ümmetin Gözyaşı Şiiri - Muhammed Ali Arvas

Muhammed Ali Arvas
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ümmetin Gözyaşı

Bu şiir; yalnızca birkaç mısra değil, ümmetin gözünden düşen son yaşlar, kırılan son sessizliktir.
Bu şiir, yeryüzünün dört bir yanına dağılmış ve adeta unutulmuş gibi görünen ümmet coğrafyasının feryadıdır.

Gazze'de yıkılmış evlerin altından çıkan Kur’an sayfaları kadar mukaddes,
Doğu Türkistan’da gizli gizli ezberlenen ayetler kadar hüzünlü,
Arakan’da denize dökülen umutlar kadar sessiz,
Yemen’de bir tas suya hasret çocukların bakışı kadar derindir bu şiir...

Bu şiir, sadece mazlumların değil;
Zulme karşı susan bizlerin de bir itirafıdır.
Bir şey yapamayışımızın, elimizden bir şey gelmeyişinin,
Zalime dur diyemeyişimizin, ekran karşısında gözyaşına boğulup sonra hayata kaldığı yerden devam edişimizin...
Bir mahcubiyetidir bu şiir.

Ve elbette bu şiir;
Ümmeti için geceleri gözyaşı döken,
“Ümmetî, ümmetî” diye ağlayan
Efendimiz Muhammed Mustafa’ya (sallallahu aleyhi ve sellem) bir yakarış,
Bir af dileyiştir...

Ümmetin gözyaşını,
Sadece göz değil,
Artık kalp taşımalı…
Ve bu şiir, o kalpten dökülen duaların sesi olsun diyedir…

---

Bir gece düştüm secdeye, kalbim bin yara içinde,
“Ümmetim” demiştin ya, ümmetin harap içinde...
Sokaklar sessiz şimdi, ezan mahzun, minber suskun,
Resûlüm! Gözyaşımız aktı, kurudu, oldu mazlum...

Her sünnetin kayıp oldu, her emanet çiğnenmiş,
Mescid-i Aksa’nın kalbi zincirlerle mühürlenmiş.
Yetimin başı okşanmaz, garibin sofrası boş,
Muhammed’in ümmeti mi bu? Ah, bu ne sarhoş!

Biz seni unuttuk ya Resûl, özrümüz bahanemiz yok,
Bir secdeye sığmıyor artık pişmanlıkla ahımız.
Medine'den kopan rüzgâr uğramıyor gönlümüze,
Ravzan sessiz, gece ağlar ümmetin haline...

---

Gazze’de çocuk ağlar, duvar değil yürek yıkık,
Bir oyuncak taşıyan el, şimdi kefene sarılıyor…
Doğu Türkistanlı bir kız, Kur’an’ı ezberliyor,
Her harfi bir zindan gibi, her ayeti kan kokuyor…

Suriye’de sabah yoktur, yemende gece buz,
Arakan sahibsiz derttir, suskunluk içinde sus...
Her bir belde feryad eder: “Ey ümmet, neredesin?”
Vicdan susar, göz kör olur, biz hâlâ seyrederiz!

Biz ki, hani o ümmettik; “Ölürüz, eğilmeyiz!”
Şimdi mazluma suskunuz, zalime “dur” diyemeyiz.
Kudüs yere bakmakta, minberinden inmiş imam,
Bir hıçkırık yükselir: “Ya Resûlallah, affeyle bizleri her an!”

---

Bu ümmet mahcup şimdi, elleri bağlı, dili sus,
Gözleri dolu dolu, yüreğinde bin bir hüzün...
Zulme karşı dimdik durmak bizden beklenen iken,
Biz korkuyla gölgelenmiş bir cesaretsiz ümmetiz.

Ey Nebî! Sen olmasaydın biz nice olurduk hâlâ?
Bir damla nurunla döner gece gündüze .
Ravzana yüz süremeyen bu yorgun ümmetin ahı,
Şimdi göğe yükseliyor, gözyaşıyla al kanlı...

Artık susmak yetmez bize, artık ağlamak yetmez,
Bir taş da biz atalım zalime, rüzgâr bizden esmez!
Yeter ki sen şefaat eyle, ümmetine yön ver yine,
Gözyaşıyla başlasın devran, azabın insin zalime…

---

Muhammed Ali Arvas
Kayıt Tarihi : 9.4.2025 00:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!