Turan ellerinden haber gelmiyor,
Esir Türklerimin yüzü gülmüyor,
Ya Rab, bu derdimi kimse bilmiyor,
Bir kuduz ayıya gücüm yetmiyor.
Kimse bilmez, sen anlarsın halimden,
Kurtar bizi dinsiz moskof elinden.
Hazar üzgün, Volga kızıl akıyor,
Hasret, yokluk, acı ciğer yakıyor,
Kutsal devri bitti, yerde yatıyor,
İnsanlık ölüyor, dünya bakıyor.
Kimi öküz gibi hayran, tirene,
Alkış tutar, aldırmaz da sirene.
Ural yetim, Altay yetim, ben yetim,
Hürriyete hasret kaldı, genç takım,
İçten içe bitmekteyim, nitekim,
Dede yaslı, torun ağlar, ne deyim.
Moskof doldu şehirlerim, köylerim,
Akşam olur, sabah olur ağlarım.
Kırımoğlu isyanda; işte halım;
Yetti canımıza gördüğüm zulüm,
Haykırıyor ‘ya istiklal ya ölüm’,
Size değil, yalnız Allah’a kulum.
Camilere orak-çekiç astılar,
İndirenin kafasını kestiler.
Duy sesimi, uygar medeni dünya,
Rustan zulüm, kirli akan bir derya,
Nerdesiniz ey Yavuzlar, Fatihler,
Öz yurdunda ne namus var, ne haya.
Tarih oldu, iftiharlı dünlerim,
Yıllar geçti, bitmez kara günlerim.
Bakü, Tiflis, Hazar, Taşkent, Buhara,
Ümit kesme, çıkacağız bahara,
Stalin, Lenin(!) gömülecek çukura,
Yoldaşları merkeplerle ahıra.
Allah’ın ipine sarıl, küsmeyin,
Zulüm geçicidir, ümit kesmeyin.
Hasan Özçelik
(Atatürk Üniversitesi, 1983)
Kayıt Tarihi : 22.3.2019 14:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir tüm Türk dünyasına 21.03.2019 Nevruz Bayramı hediyesidir. Beklenen güneş doğmuştur. Zulüm bitmek üzeredir. Rabbime şükürler olsun. 1917 yılında yapılan Bolşevik ihtilali ile Rusya’da çarlık dönemi sona ermiş, dinsiz bir rejim iş başına geçmiştir. Sınıfsız bir yönetim sergilemek, sosyal adalet sağlamak, halkları kardeş yapmak, ezilenin yanında olmak, Türklere devlet kurdurmak vaadiyle yönetime zorla gelen bu anlayış, vaadlerinin tam tersini yapmıştır. Kısa sürede güçlenip çevresindeki ülkeleri kendisine bağlamış, Dünya’da eşi benzeri görülmemiş zulümler işleyen bir ejderha oluvermiştir. 1944 senesinde çok zulüm yaşanmıştır. Kırım Türkleri vagonlarla Sibirya’ya sürülmüş, çoğu yolculuk sırasında ölmüştür. 1970’li yıllarda Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu dünyaya bu zulmü haykırmak için mücadeleye başlamış, sesini duyurmak için açlık grevine girmiştir. Diktatör ve dinsiz rejimin yıkılmasında, Kırım Tatar Türklerinin organizasyonunda çok önemli hizmetleri olmuş; 1992 yılında nihayet Varşova Paktı dağılmıştır. 2014 yılında Rusya Kırım’ı tekrar işgal edip kendine bağlı bir yönetimi tesis ederek güya Kırım’ı bağımsız yapmıştır. 2008’de Gürcistan’a, 2022 yılında ise kendi öz kardeşi Ukrayna’ya saldırmıştır. Çocuklar, yaşlılar, hastalar, siviller nazara alınmadan hür dünyanın gözü önünde hastaneler, okullar, konutlar vs. bombalanmaktadır. Kendi halkı da tüm baskılara rağmen savaşı istemediğini fırsat buldukça haykırmaktadır. Zaman gösterdi ki, köpek b. yemekten vazgeçmez. Şair, 2012 yılında Kırgızistan’a yaptığı bir gezi sırasında hâla zulmün farklı şekilerde devam ettiğini görmüştür. Dil, töre değişmiş, milli benlik değişmiş, bananecilik artmış, ilim/sanat ve ticarette liyakat azalmış, Türkleri düşman, Rusları dost gören bir anlayış hâkim olmuştur. Ne kadar çarpık ve üzücü bir tablo. 21. asrın modern dünyasında hala esir Türklerden ve insan hakları ihlalinden bahsetmek bu asıra ayıp olarak yeter. Daha çok çalışacak ve dünyaya insanlığı, kardeşliği, sosyal adaleti, huzuru biz tesis edeceğiz inşallah. Moskofun ülkesi viran olacak, Kızılelma bir gün gerçek olacak. Allah yardımcımız olsun. ‘Ne mutlu Türküm diyene’.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!