Özlem adında bir sevgilim olsa
Soğuklarda bere sıcaklarda şapka taksa
Kışın hızlı hızlı, yazın
Yavaş yürüse
Baharları çocuk, güzün
Kadın olsa
Bir gün biri gelecek İstanbul’a
Biraz ürkek biraz korkak
Martılar bağrışıp karşılayacak
Boğaz köpürecek
İstanbul seni kıskanacak
Uzak bir limanda
Sevgilisini bırakan kaptan
Kazımıştır sevgilisinin
İlk harfini
Çok sevdiği dümeninin tahtasına
Tek bir köşe kalmadan
Aydınlanınca gönlüm
Isınınca içim, ısınmak ne kelime
Yanınca birden
Göremeyince gözlerim
Işıktan başka bir şey
Bugün Ege’yi şenlendiren sevgilime…
Bir rüzgâr esmişti ki sahilden sorma
Alçaktan uçmuştu hırçın bir martı
Yorgundu besbelli
Bu dağlar mıydı aramızda engeller
Bu yollar mıydı seni benden ayıran
Bak şimdi çekilmişler kenara da
İzliyorlar sadece
O dağları şahit yapıyorum aşkımıza
Baharları âşık olduğumda
Terk edip unuttuğum
Bir sevgilim var terk edilip unutulduğumda
Hatırlayabildiğim ancak
Güzün, baharları çiçeklenip
Boşluklar geceleri büyüyor sanki
Sessizlikler daha ürkütücü
Sessiz boşlukta çınlayan yankımız
Ve yankımızın tokat gibi suratımıza çarpışı
Getiriyor bizi kendimize
Kupkuru kalmış toprakta
Hem öksüz hem de yetim kalan çimenler
Bilirdi ne hissettiğimi yalnızca
Benim gibi bir de onlar inanırdı
Kendilerini leyleklerin getirdiğini.
Kırılmasa keşke hiç
Ne bir kalem ne de bir kalp
Düşmese keşke
Ne bir şehir ne de bir hayal suya
Alçalmasa güneş uzamasa gölgeler
Uzamasa mesafeler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!