ayağın beyninin değil
yüreğinin peşine gider
bakıp durma öyle çaresiz
kimseler farkında değil yalnızlığının
kimsesizsin kimsesiz! .
*
evet..sevdadır yazılan dağına taşına
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
silinmez yazıyla yazılmış alın yazısı
kendi mezarını kendi kazar bazısı
duyulmaz olur sesler içinde sesin.
oysa yaşamak gerekir dolu dolu anı
ve hakkını vererek aldığın her nefesin
Bencede bukadar kaderci olmayalım. Silinmez denen o alın yazısına takılıp kalmayalım. Dediğiniz gibi,
oysa yaşamak gerekir dolu dolu anı
ve hakkını vererek aldığın her nefesin
Tebrikler çok güzel işlemişsiniz, ilmik ilmik.
oysa yaşamak gerekir dolu dolu anı
ve hakkını vererek aldığın her nefesin.
işte şiirin kalbi, Yaşamak inadına yaşamak.
Tebrikler Kenan kardeşim sevgi ve selamlar.
ümit-korku gelgitleri peşinde
sizin limanlara hiç uğramaz mı bu gemi?
görürseniz benden de bi selam
bi selam söyleyin e mi…?
Benden de size selam olsun Kenan Bey. Kutluyorum güzel şiirinizi. Saygılar...
Tecrübe dolu bir yaşanmışlığın ardından yazılan
çok değerli dizeler,Allah kimseyi yalnız bırakmasın
Tebrikler.
ayağın beyninin değil
yüreğinin peşine gider
bakıp durma öyle çaresiz
kimseler farkında değil yalnızlığının
kimsesizsin kimsesiz! .
---------
Etrafımız ne kadar kalabalık olursa olsun temelde bir yalnızlığımız var.Bu yalnızlık hissini gidermek isteyen beyin, bazı durumlarda ayaklarımızı kendinin değil de yüreğin yönlendirmesine izin verir.Bu durumlar Mantık ve duygusallığın yol ayrımıdır diye düşünüyorum.Güzel bir çalışma Saygılarımla.(10)
ümit-korku gelgitleri peşinde
sizin limanlara hiç uğramaz mı bu gemi?
görürseniz benden de bi selam
bi selam söyleyin e mi…?
Felsefik bir çelışma kutlr saygılarımı sunarım
'ayağın beyninin değil
yüreğinin peşine gider
bakıp durma öyle çaresiz
kimseler farkında değil yalnızlığının
kimsesizsin kimsesiz!'
hocam insanın yüzüne birdende söylenmez ki...yüreğime indi vallahi....
durdum ne yapacağım diye düşünüyorum bu kelimeleri yazarken....arada arkamada bakıyorum hocam benimi izliyor diye...eyvah eyvah..
yüreğine sağlık sevgili hocam....kalemin daim olsun....
ümit-korku gelgitleri peşinde
sizin limanlara hiç uğramaz mı bu gemi?
görürseniz benden de bi selam
bi selam söyleyin e mi…?
tebrikler sevgili Kenan Mim Eryigit,siririn cok güzel oldukca basarili bir calisma,ayricada cok degisik ve farkli bir konu.severek,begenerek ve keyif alarak okudum.basarilar dilerim.......
silinmez yazıyla yazılmış alın yazısı
kendi mezarını kendi kazar bazısı
duyulmaz olur sesler içinde sesin.
oysa yaşamak gerekir dolu dolu anı
ve hakkını vererek aldığın her nefesin
Yüreğinize teşekkürler..tebrikler...:))
sevgiler sağlıklar diliyorum..:))
-Ümit -korku gelgitlerini görmeye hiç niyeti olmayan bir şair var karşımda.Çok iddialı bir karar verilmiş.Şairi kutlarım.Bende aynı görüşteyim.Dolu,dolu yaşamalı ama yaşarkende çevremizdeki insanların sıkıntılarınıda görmemezlikten gelemeyizki.Onların durumu bile girdaba çekebilir.Bu durumda gemi gelmesin diye dua edeceğim.Selamlar.
Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta