Gençtik dostlar bilir misiniz?
Hani, ekmeğin en ucuz olduğu,
Sevdanın, en bol bulunduğu yıllar.
Gençtik dostlar bilir misiniz?
Olur olmaz dertlenmediğimiz,
Keşkelerle kederlenmediğimiz yıllar.
Bir fidan dikmiştik.
Okul bahçesine,
Yıllar önce.
Elim, ilk kez değmişti eline.
Kazayla tabii,
Görünmez, bir kaza.
Son-suz
Her deniz, bir bardağa kadar mavidir.
Bir bardak deniz, ancak bardağı kadar mavi.
Her insan, bir diğeri kadar önemlidir dünyada.
Dünyada hiçbir insan diğerin efendisi değildir.
Yeşil bir sürahiyim, mutfaktaki masanın üstünde.
Lakin dindiremem susuzlugunu, çünkü içim boş.
Bidondan su koy, dolaba at, biraz bekle desem,
Ona da, senin sabrın yok.
Ölmedikçe, yaşamalı insan hayatta.
Yaşıyoruz ya deme,
Yaşayan, ölüler var etrafta.
Unutma ki,umut hep yanında,
Tutabilirsin, bir başka eli,
Ellerin oldukca.
Dağların denize bakan yamaçları süslerdi, coğrafya kitabımı.
Ve zorlamalar sonucu,coğrafya defterimi
Denizler ne kadar da mavi gelirdi, gözüme o yıllarda.
Gözüm, senden baskasını görmeye başladığında,
Fark ettim haliçi ve diğerlerini.
İzin verirsen,
Yüreğimi, bir muma benzetmek istiyorum.
Ki öylece dururken sehpanın üzerinde,
Senin yaktığın bir muma.
Yüreğimi, bir muma benzetmek istiyorum.
Elektrik kesintilerinin, pek olmadığı
Öyle susamıştı ki, deli gönül sevdaya,
Seni farzı mahal çölünde, vaha zannetti.
Oysa yeni ayrılmıstı, karşılıksız aşklar memuriyetinden.
Demek o da razı oldu seni bir umut daha zannetti.
Oysa, sen bir seraptın onun için, farzı mahal çölünde.
Yırtılan takvim yapraklarını, yerine yapıştırmak, yeniden
Yetmiyormuş, geçen zamanı geri getirmeye.
Ve geride kalan her yıl, hayat yolunda,
Biraz daha zor kılıyormuş gülüşleri.
Bazı gidişleri varmış hayatın,
Bazen, su gibi berraktı hayat.
Bir sabah kadar aydınlık.
Ölüm kadar bilinmez bazen
Bazen hava kadar gerekli.
Bazen karşımızda,
Bazen yanımızdaydı hayat.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!