- Recep Erkan'a -
resmetmek geçen bir güzel bir günü
Havuzbaşında çay demeye bin şahit çayı yudumlaya bilmek Recep Hoca'yla
Mevlana'nın sözleri altında yağ kokusuna sinip,
birer birer götürü vermek etli ekmekleri
sadece oturup konuşmak istiyorum
en güzel çiçeklerle
nasihat veren ağaçlarla
sohbeti koyulaştırmak istiyorum
Sokrates gibiydi bendeki aşk büyüsü
Platon gibiydi idealar dünyasındaki sevdam
Aristo gibiydi tekil ve bireysel olan
Farabi gibi son durağımdı Tanrı
Descartes gibi duyularla işlemez oyunlarım
ey yüreğim yaralı ceylanı
bingöle hasret kalalı kaç ay oldu
kaç bahar geçti üzerinden görmeyeli
toprağına yüz sürmeyeli kaç ay oldu
ey nazlı bingöl
" Hiç olmadığım kadar mutlu
Hiç olmadığım kadar sevinçliyim
Gülmeli şarkılar çalıyor
Aşk cennetim "
Sen gittin diye, pişman mı kalacağım
gittin
çakıl taşlarında izin
gittin
yüzümün yara- bereli yerinde ismin
gittin
aldırmadan sevmeden
güneşin ışığına değiyor gözlerin
yüreğime işliyor her söylediğin
sabahın soğuk saatlerinde
aklıma düşüyor özlemin
yol uzadıkça uzuyor
Hangi sözüm incitti seni
Canıma can deyişim mi
ömrümün sahibi deyiişim mi
Sen bana Allah'ın en güzel lütfusun deyişim mi
Yoksa
Her saniye, her dakika
bir sigaranın külünde söndü
bir asra damgasını vuran bu aşk
çok sevmek neye yarardı ki
o seni sevmedikten sonra
kader değişse
sevişmek bir gece vakti seninle
ansızın, büsbütün
çırılçıplak hayallerimizle
sabahlara dek
sarhoş olmuş gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!