Toprak çok soğuk
Yılana, çiyana yem oluyorum
Gittikçe çürüyor bedenim
Durmadan hep üşüyorum
Üzerimdeki tahtalar kırıldı kırılacak
Bilsem ki
Ölüm için zehirsin sevgili
Senden ne kadar varsa
Dayasınlar kanıma
Walla billa Valerliyem
Ben Elif'e sevdalıyem
Kaşı gözü sürmeliyem
Ben bu kıza yaralıyem
Valerliyem Valerliyem
Bilir misin usta
Her şeyi geçtim de
Bir sigaranın külü gibi
koyup gitmesi
Yaktı canımı....
Tozu toprağa katıp yaşamalıyım sende
Gelirken yorgundum
Giderken adam akıllı gideyim bari.
bir saat önce tüm müdahalelere rağmen kurtaramadılar beni; öldüm
birazdan yıkayacaklar gasilhanenin soğuk odasında beni
imam Nurullah Efendi minareden yükselen sesiyle haber edecek herkese öldüğümü
rahmetli ninemin yanıbaşında kazıyorlar iki karış kabrimi
anam ağıtlar yakıyor zazaca, babam iki kişinin kolları arasında zor duruyor
taziye yeri kuruluyor acelece,
olmuyor işte
sevemiyorum seni
yüreğime buyur edemiyorum
olamaz
yapamam
sevemem seni
kırlangıçlarla yazdım umutsuzluğumu
ebabil kuşlarından aldım, ateşe bürünmüş yazgıyı
yazdım ve yazgının omuzuna yaslanıp durdum işte
ilkbahar geleli kaç ay oldu
Yaşı elliye merdiven dayamış babam
Neler görmedi ki bu yarım asırda
Darbeler, göçler, ölümler...
Anlatı vermek istemiyor bizlere
Görmedik; duymayalım da istiyor herhalde
Kar yağıyor, gecenin pembesine
Yürümekteyim, bembeyaz caddelerde
Gözlerim kararıyor, ışıklar beliriyor
Ayna gibi yüzümde
Kışı sevmem aslında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!