Ülkücü Duruş Şiiri - Fatih Güler

Şu lanet fatih güler kimdir
Ülkücü duruş devrimciyle bir olup
Adaleti, ahlakı, ekonomiyi
Eğitimi, tarımı, savunmayı, sağlığı
Sanayiyi, kültürü, sosyal hayatı
Daha iyi yaşanabilir
Hale getirmek isteyen net lanettir

Neden ülkücü der kendisine
Doğduğuna pişman ettiler de ondan
Yani ona gıcık gidenler
Arkasından değil de erkekçe yüzüne
Seni doğduğuna pişman edeceğim diye
Hiç çekinmeden, avlayabilir, anırabilir, hırlayabilir
Ha edebilirlerde herkesin güçleri yeter
Zaten doğduğu doğalı
Kimlerin gücü yetmedi Allah kuluna
Kanadı kırık kuşlarının mı dese
Yaralı ceylanlarının mı dese
Etinin tırnaklarının mı dese
Tek kuruş etmeyenlerinin mi dese
Melek görülen şeytanlarının mı dese
Köleliğe adanmış ajanlarının mı dese
Daha varda sayacağı
Ramazan ayında olduğundan sayamayıp
Hangisini unutacağını şaşırır
Zaten ne demiş atalar
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
Bununda bebekliğinden belliymiş demek ki

Anne, baba, kardeş dışında
Her şeyi elinden alındı
Evet her şeyi
Üçü de gün gelince
Sırayla dünyasından koparlar
Yada kendisi onlardan önce
Bunu yalnızca Kainat Hakimi bilir

Canını yakanları doğduklarına
Pişman ederdi de
Ama kendine sadece Allahtan yardım
Bekler, bekledi, bekleyecek
Ama masumlar için
Herkesten yardım ister, istedi, isteyecek

Bütün yaşadıklarıyla yapayalnız savaştı
Ailesi de bunlara dahil hiçbirisinden
Ne yardım istedi, nede bekledi
Maddiyle manevi istemediği halde
Bazılarından ufak tefek
Maneviyle maddi yardım da gördü
Amma velakin engel tanımaz engelliğiyle
Daha çok deli oğlan başkalarına
Maddiyle manevi yardım etti
Yardımlarının karşılığı nankörlük olup
Yardımlarına karşılığı da vefalı oldu

Herkesçe bilinen dertlerinin dışında
Neler mi yaşadı, veya yaşattılar
Herkesin diline dolandığı
Meşhur laf var
O da aynen öyle
Sizlere cevap verir
Ne siz sorun
Nede ben söyleyelim

Neyse her türlü dertlerine aldırmadan
Vatanını, ondan da öte
Türk milletini düşünüp
Ona göre yaşamaya çalıştı
Yeni geldi masayı önlerine dağıttı
Yeri geldi hiç tanımadığı
Yeterince ünlü belediye başkanını
Televizyon kanalında canlı yayına bağlattı
Yeri geldi zevklerini
Türk milletine azalttı
Yeri geldi meyveyle sebzeyi bile
Engelliğinden dolayı kendisi yiyemediği halde
Türk halkı yiyebiliyor mu diye
Sebzeyle meyveye çattırmadan bakarak
Kendi yüreğini sızlattı
Yeri geldi arada şiirlerinden vazgeçti
Yeri geldi sevdalarını kalbine gömdü
Yeri geldi bunu yaptı
Yeri geldi şunu yaptı
Bazen şunu bunu yaptıklarından
Sadece üç yada beş
Ülkücü büyüğünün haberi oldu
Bazen herkesin, bazense hiçbirisinin
Ama ne yaptıysa
Sırf Türk milleti için yaptı

Dört duvar arasında yalnız başına
Kimsenin haberi olmadan
Çektiklerine karşılık neler mi yaşadı
Anlatsa yüreğiniz dağlanır
Dağlanır da gökyüzünden bereketli toprağa
Dert sağanağı yağar
Yağarda çiçek mi açar
Yelle sel mi alır bilinmez

Okula gidemediğinden ülkücü büyükleri
Hatta ülkücü küçükleri kadar
Tarih bilgisi olmadı
Ama en az onlar kadar
Ülkücü duruşu oldu

Nedir mi ülkücü duruş
Onu zaman gösterecek
Tarih her şeyi yazacak
Hepsi kimin ne olduğunu bilecek
Yüreklerin kitaplarını ona göre okuyacak
Tozlu sayfayı çevirip
Kelimelerin silahtan beter gücünü görecek
Karakter neymiş yürekten dökülecek yürekten.