Bu sefer sen değil
Ben değiştim
Çözme sırası sen de
Ben kördüğüm
Ağlamak yok inan ki şimdi
Tek bildiğim
İklimine küsmüş,masivanın çemberinde,
Islak hayellerin,sayıklıyorsun.
Ağlamaklı gülüşlerin,toz- pembe vehminde erıyorsun.
Bozuk saatler,balıkçının ağına takılmış.
Kısmetinde,kurşun yemiş anlar var.
Adım adım iz sürerken kayıp irademin peşinde,
Alaca kuşağıdır, tazelendiği yaraların,
Puslu hayaller dargın umutlar,
Kalbinin izi, yüzünde parlar.
Durgun denizin hali var, çizgilerde…
Burukluğun, Düşen bir yaprak emsali gibi,
Bile bile gönül kayganlığın.
Bugün bir yerde, çay içmek istedim
Dostluğun hatırını sayan kim dedim?
Düşündüm düşündüm ve düşündüm
Sonra ağladım ağladım…
Oysaki bir çay içmek, istemiştim
Bugün bir yerde kahve içmek istedim
Çizgiler yansıtır yalnızlığın resmini
Dili acıdır bakışı hüzünlü
Taşıdığı ne de olsa kalıptır
Ötesi manadır elde kalır yaşanmışlıklar
Günü güne ekledim
Olmadı yamanmadı
Bir gün iyi bir gün kötü
Noktası ziyan oldu
Kartopu gibi yuvarlandım
Bestesi yok, hüznümün.
Varlığın yanında yokluk,
Yokluğun yanında varlık.
Anlaşılmaz bir hesap, karışık kuruşuk.
Ne bir hikâye, ne de masal.
Üzülme, neden diye sorgulama kendini.
O günler ki, gök mavi değil, pembe.
Yüreklerde korku yok, coşku vardı.
Gözlerde gözyaşı değil, kalbin tebessümü vardı.
Üzülme, neden diye isyan etme,
Gözlerin gök kuşağı emsali
Sıcak saatler buhar gökyüzünde
Aranılan kapıdan
İzninle girebilir miyim?
Bütün çiçekler odanda açmış
Kader deyip geçmek
Tesellisi mi içimde ki gamın
Sözlü mü özlü mü?
Mücadelende ki hezimetin yağışı
Yığın yığın kum tesellileri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!