içimde deniz feneri gibi patlayan son dalganın ilk uğultusu,
ve çınar duruşlu hercai ağaçların sakallarını yoluşu gibi bu türküler yakışmıyor ağzımıza,
çünkü biz birazda Türk olamadık hakkıyla,
Türkü bizim neyimize.
Türkiye bu: İçinde bulunduğumuz, uçsuz bucaksız labirentliğinden dolayı,
Verilen kıymet kadarmışım,
Aramassam öldüğümü bilen yok içimin,
Starliçem Cennet kuşum...
Öpüp öpüp koynuma koyduğum tarifsiz ellerini,
Ne zaman vazgeçeceksin teslimden,
Dingin akan sularda anafordayım şimdi
Yaşamak senle anlam buluyor
Bende.
Yaşamak senle yaşanılası geliyor bana
Daha güzel günler bekliyorum… Senle geçecek günlere:
Değer veriyorum,
Umut bağlıyorum.
Sana git diyemem,
Sanki gitmek gibi bir hal var sende! …
Dene ve gör, gözlerindeki şaşkınlığı,
Git ve dönme bir daha…
Diyemem! emin ol…
Sanki gitmek gibi bir hal var sende! …
Aşk başkadır
Sarılmaktır aşk,sarmaşıklar gibi
Yaşlı çınarların kovuklarında…
Yeşillenmektir felsefenin tarihsel materyalist listelerinde,
Slogan atmaktır,
Kahrıolsun faşizmdir Yaşasın mücadelemizdir…
Günler daralıyor,
Kabıma sığamıyorum,bende daralıyorum,
Şehir kıyafet beğendiremiyor bana,
Her tarafım çeçeklerden bir cümbüş…
Antep pazarında seni arıyorum.
Hiç gelmesen
Görüşmesek
Ayrı odalarda gibi olsa yaşantımız
Bana sevgin yeter
Sarılmadanda geçer hayatımız.
Ayrılık çözüm değil ki
Çok seviyorum ayrılamayacak kadar seni! …
Seninde aklın bende kaldı biliyorum...
Yaşananlar yalan değildi,
Duyumsuyorum...
Ayrılık çözüm değil ki
Senden başka kimse yok
Çoook var da ama! Yok…
Dilim paslı demir gibi
Nereyi öpsem çekiyor kendine soğuk soğuk
Mıknatıs gibi hayat!
Ne kadar güçlü bir güçmüşsün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!