Edirne'den Ardahan'a bir uçtan bir uca
Kalmadı ülkemde medrese,türbe,hoca
Birde kaldırılınca aradan Arapça
'Bilgi' yeniden doğdu...
Devlette vardı gaflet ve hıyanet
Deli derlerdi
Kime demediler ki?
Bütün iyiler deliydi,
Recep Yazıcıoğlu ise vali.
Nice yerler gezdirdiler valime
Ne zaman asker görse gözlerim,
Selam çakardı hemen ellerim
İşin konuşması ne kolaydı
Neticede ise olmadı.
Olmayan şeyler kötülenir ya,
Ağır çıkacaksın sosyetede merdivenleri
Ayağın takılırsa...
İşin yaş.
Salonda savaş, işte savaş, aşkta savaş
Öğrenirsin yavaş yavaş.
Yakınımdaydı Aydın'da cepheye giderken,
Daha küçüktüm,yeni yollanmışım ana elinden,
Varlığı elimde silah,üstümde zırhtı çelikten,
Gözleri ise umut ışığımdı karanlık gecelerde.
Yakınımdaydı Ankara'da meclisin önünde,
Akdeniz'siz bir gece sessiz dünyalar,
Kadehler tatlı sohbetle karışmaz belki,
Denizler durgun olurlar;
Coşkusuzca gözden kaybolur belki,
Efkara mahkum insanlar,
Tatlı rüzgarları büyüler belki,
Gözlerinde bir başka âlemden gelip geçmiş bir deniz,
Semalarında yeşil ile mavinin egemenliği var,
Burada yaşamak bambaşka bir hava verir insana,
Soğuk sonbahar akşamlarında hafif hafif yağan yağmurlar,
Çok mutlu olmalılar Akdeniz’i yaşayanlar,
İnsan ömründe ne yaşadıysa
Mutluluklar, hüzünler
Unutur hepsini Alsancak'ta
Öyle makbul bir yer
Öyle göz kamaştırmakta
Ankara'ya bugün yağmur yağar
Kepengin ardına kaçmış esnaflar
Ağır ağır sallanmakta ağaçlar
Dağılmakta sokaklardan, insanlar...
Ankara'da yağmur,Güneş'in uykusu
Sen ki diyar diyar uzaklarda bile derdime derman,
En kötü zamanlarda aşılarsın iman,
Kent kent, şehir şehir senin sesin,
Bana yol gösterir senin gözlerin.
Annelerimizi sevelim ki arkadaşlar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!