Uğur Kalkan, 2006 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü bitirdi.
2004 yılında “İmgelem Edebiyat Dergisi”ni yayınlamaya başladı. Derginin Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptı ve ardından aynı yıl AKS-BİM Teknoloji ve Tanıtım Ajansı’nda metin yazarı olarak çalışmaya başladı.
2002 yılından itibaren Uşak, Mersin, Gaziantep, Mardin, Adana gibi illerde farklı görevlerde bulunmuştur.
2001 yılında müzik çalışmalarına başladı ve birçok eğitim kurumunda gitar ve bağlama eğitmenliği yaptı, gruplarda gitar çaldı. Kendi öğret ...
“Değişmeyen sadece akıp giden
ve hiçbir an, saatlerde geçmeyecek
-zaman-“
Duvarların suskusunda yaşlanıyor saatler
… / ne yol anlar uzunluğu / ne de yolcu uzaklığı / düşünce
suretine / acı gölgesi zamanın / geçtiğin yolları uzunca anarsın / …
Güne karışınca toz duman
ve sen dağıtınca saçlarını usulca,
bir tebessüm kadar sıcak ve bir an
“Denizin hasreti kumsaladır,
her dalganın kumsala ulaşması
denizin dinen vuslatıdır.”
Bir sevgi sözcüğü
bitirecekken fikrimdeki sancıyı,
DENKLEM
Kapadılar dünyaya perdeleri
Ne karanlık ne soğuk ne rüzgar
Örtündüler masmavi geceleri
Seviştiler gün doğuncaya kadar
1 + 1 = 1 oldular
masada kalsın telaşın hayat
bırak mutfakta bulaşıkları üzerinden
yıkanır sen dert etme kirlileri
sen balkonda dinlen ya da güneşlen
çiçekleri sula mesela kurumasın
yaprakları erkenden
... / İnsan neden hep geçmişe öykünür / ama
tarihi geçmiştir artık / zamanı ciddiye almanın /...
Hasat vakti gelmiştir,
yardan kalan
çare bilmez yaraların.
... / sürekli kavgada ya da düşüncemdesin / bir arası yok bunun /...
Bulunduğun yer telaşlı ve bir o kadar da karışık,
belki bir nefes alıyorum belki de hiç.
Bulunduğum yerde varsa bir ışık,
onu ya sen yakıyorsun ya da hiç.
.. / düşlemeyi emekleyerek öğrenenler hariç /
dünyanın ilmeği / hepimizin boynunda /...
Ölü bir sessizlik yuvarlanıyor
… / Ölümse çoktan öldük / solgun vakitlerde açan düşünceler gibi / …
Biz bize uzaktık. Ellerimiz değse kavrulurdu hasret.
Fakülte koridorlarında yanlışlıkla göz göze sevişsek,
üçüncü derece yanık teşhisiyle yargılanırdı bu yürek…
“Bir ölü bile değilsin.” dedi gece
ve ekledi: “Katamadın sırrını
mutlak bir suskunluğa.”
İlk yudumunu yudumlarken şarabının
bir ölü bile olamadığına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!