Anlatamazsınız, bilirim
Konuşamazsınız, dilini yutmuşçasına
Anlatılamayanlar vardır, bilirim
Yaşa gör dersiniz, avuturcasına
... / büyüdüm /... / asıl düşlerde büyürmüş insan /...
Düşlerimle dokundum,
dünyanın ta öbür ucuna.
Kimler tuttu bilmem düşlerimi
… / Bağlayıcı bir unsurum yok / toprakla aramda /
Uçurumun kıyısında / dallarım yok / sarılamam rüzgara /
Düşersem ‘İmdat! ’ / Düşersem elini uzat / …
... / bilirim yaktığın ateşi söndüremezsin / isterim ki
gölgende durayım / içimdeki ıssızlığa karşı / susayım /...
İlerliyor geceden ıslığı dudağında,
ipince bir yol ve
Akdeniz’in lacivert atlasından ısırıyorum.
Yıkandığım derin sularda
-bir zaman-
diş izlerimi bırakıyorum.
… / vakit çok geç artık / zamanı değil fal açmanın / üç
… / Sus beni duy / sessiz / daha da sessiz ol ki /
beni de duy/ …
Düşünürken, fikrim suskun…
Beni tutma
sessizlikte, daha fazla
… / Ne kadar kaçarsa insan / o kadar tutsaktır kendine / …
Kaçtı ölümlerden geçtim, yol üstü,
firari kaçtım tıka basa otobüslerle, göçtüm
gençliğimden hiç üzülmeden,
sövmeden, bütün efendiliğimle.
… / Bir tutam buluttu gökyüzünde / bir tutam gökyüzünde
süzüle duran / … / Çağla grisi bir buluttu / başına buyruk
rüzgarla savrulan / …
Şimdi çocuk olmak vardı.
Bir çocuk olup
tüm dertlerden tek celsede boşanmak
ve her hüzne yabancı kalıp
hiçbir yabancıyla konuşmamak.
İstedim ki bir Asya göreyim gözlerinde,
süreyim atlarımı bozkırlarında,
kana kana,
dörtnala…
İstedim ki bir Anadolu göreyim gözlerinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!