Uğradım bir sabah kamu yurduna,
İkinci kat no dördü çal dediler.
Rastladım baş malcı insan kurduna,
Bu bugün olmaz yarın gel dediler.
İntizarım vardır sana bak kamu,
İnsanlar için hizmetin yok kamu,
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Ülkemin halleri dedirtin hocam bugün git yarın gel bu kafa bu millette değişen ne ki onucu köyü kim kuracak hocam saygılar...
'Çok doğru ve gerçekçi bir şiir hece vezninin tadıyla
okudum.'Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış
ya onuncu köyü de doğruların( tabii neslimiz tükenmekte)
kurması temennisiyle,sevgi ve saygıyla...
Doğrunun elini öptüm..Ne denir ki başka....
Sevgiler .....
Dost
Keşke size haksızsınız diyebilseydim....
Yaşar Akbaş
biz mi onları alıştırdık yoksa onlar mı bizi..bilinmez ama hayatımıza öyle yerleşmişki dayılar amcalar hamili kart yakınlar .....
Ne yazık ki sizinde şiirinizde çok güzel bir şekilde ele aldığınız devlet işleri insanların ömürlerini çürütüyor ve insanları doğduklarına bin pişman ettiriyorlar. Hep düşünüyorum bu ülke bu tür avantadan, rüşvetten, dayıdan, mafyadan, zorbadan ne zaman kurtulacak. Yüreğinize sağlık.
Sevgili Dost ne fayda ki kamu yurdunu bu hale getiren ve getirilmesine prim verenler de bizleriz. Gemisini kurtaran kaptan hesabı zaman zaman olumsuzluklara bizim de göz yumduğumuz olmakta. Millet olarak hep bir kurtarıcı bekleriz olumsuzluklar giderilsin diye. Sorun belli de, ya çözüm? Gökten sembille mi düşecek kurtarıcı? Ama bu Millet yeniden bir kurtarıcı yaratacaktır. Şüphem yok. Sevgili Üstadım şiirin içeriği mükemmel. Kutlarım. Kalemin ve güzel yüreğin dert görmesin. Selam ve sevgiler.
Amme hizmeti veren bir kurumda vergi memuru olarak diyorum ki İsmail bey böyle olmayan kurumlar ve memurlarda var ve oldukca çoğunluktalar. Üstelik onları böyle davranmaya iten birazda insanlar...
Elbette rüşveti, adam kayırmayı işi savsaklamayı haklı görmüyor ve kınıyorum ama rüşvet veren olmazsa kim alacak? yada selam götüren olmazsa kim kayıracak kimi? işi savsaklamakta ise tamamen haklısınız ...
Ben belediyede çalışıyorum bildiğiniz gibi ve günde en az 200 kişi ile muhattap oluyorum. Daha bu hafta başı bir vatandaş karşıma dikilip 'sil vergiyi' dedi.. Bu demekki alışmış vatandaş; rüşvet, torpil, siyaset ya da baskı ile de olsa bir şeyler yaptırabileceğini sanıyor...Tapu dairelerinde tarifeyle çalıştıklarını hepimiz biliyoruz.
İşin bir de diğer boyutu var. Motivasyonunu yitirmiş, 800 ytl maaşla ev geçindirmeye çalışan, memur değilde köle olarak görülen insandan ne beklenir ki?
babam devlet memuru iken memurluk saygın bir meslekti..Kılık kıyafeti ile davranışı ile hemen ayrılırdı diğer insanlardan. Devlet gömlek ayakkabı gibi yardımlar yapardı. Maaşları iyiydi ve memurlarını koruyan yasalar yapardı. Memur memur olmanın onurunu yaşardı. Ben memurum ve inanın memurum demeye utanıyorum. ..
Bir iki yıl kadar önce sabah 7,30 da iş yerimde olurdum, akşam 7 yada 8 de işten çıkar hafta sonu kalan işleri tamamlamaya giderdim. Çarşıya indiğimde kurumuma uğrar çay içer çıkardım . şimdi mesai 8 de başlıyor ama ben işe hep geç kalıyorum ayaklarım geri geri gidiyor. Akşam saat gelir gelmez çıkıyorum ve izinli iken önünden bile geçmiyorum. Hep stresliyim ve işimden zevk almıyorum. Benim gibi binlerce memur var ...Değişen bir şeyler var ama ne?
şiiriniz çok güzel ama sizden bir de memur ağzından yazılmış şiir istiyorum..:))
Amme hizmeti veren bir kurumda vergi memuru olarak diyorum ki İsmail bey böyle olmayan kurumlar ve memurlarda var ve oldukca çoğunluktalar. Üstelik onları böyle davranmaya iten birazda insanlar...
Elbette rüşveti, adam kayırmayı işi savsaklamayı haklı görmüyor ve kınıyorum ama rüşvet veren olmazsa kim alacak? yada selam götüren olmazsa kim kayıracak kimi? işi savsaklamakta ise tamamen haklısınız ...
Ben belediyede çalışıyorum bildiğiniz gibi ve günde en az 200 kişi ile muhattap oluyorum. Daha bu hafta başı bir vatandaş karşıma dikilip 'sil vergiyi' dedi.. Bu demekki alışmış vatandaş; rüşvet, torpil, siyaset ya da baskı ile de olsa bir şeyler yaptırabileceğini sanıyor...Tapu dairelerinde tarifeyle çalıştıklarını hepimiz biliyoruz.
İşin bir de diğer boyutu var. Motivasyonunu yitirmiş, 800 ytl maaşla ev geçindirmeye çalışan, memur değilde köle olarak görülen insandan ne beklenir ki?
babam devlet memuru iken memurluk saygın bir meslekti..Kılık kıyafeti ile davranışı ile hemen ayrılırdı diğer insanlardan. Devlet gömlek ayakkabı gibi yardımlar yapardı. Maaşları iyiydi ve memurlarını koruyan yasalar yapardı. Memur memur olmanın onurunu yaşardı. Ben memurum ve inanın memurum demeye utanıyorum. ..
Bir iki yıl kadar önce sabah 7,30 da iş yerimde olurdum, akşam 7 yada 8 de işten çıkar hafta sonu kalan işleri tamamlamaya giderdim. Çarşıya indiğimde kurumuma uğrar çay içer çıkardım . şimdi mesai 8 de başlıyor ama ben işe hep geç kalıyorum ayaklarım geri geri gidiyor. Akşam saat gelir gelmez çıkıyorum ve izinli iken önünden bile geçmiyorum. Hep stresliyim ve işimden zevk almıyorum. Benim gibi binlerce memur var ...Değişen bir şeyler var ama ne?
şiiriniz çok güzel ama sizden bir de memur ağzından yazılmış şiir istiyorum..:))
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta