Ne zaman titrese tel
Sagliginda beni sual edip soran aska talip devrandir
Dangirdaklarin yörüklendigi daglarda yitik bir yangini sarilir gibi yalniz
Bayir bir cinardan beraber türkü dillendiren pinara bulanan
Cagirdigini duyarak ilmekleri kendi köklerine bagli tellal tellalin
Yoruldukca yikinen izlerini kekligin gülün gazelin goncanin tiryaki dermana
Egilmis duldalardan yorgun günü
…. hani bu zaman böyleye simsi suskunluga ikindi mi ikindi
Ne zaman erdigine ulastigina herkes heryerde böyle gurbet,
Fena gurbet alicli bag navruzlu bayir…
Eskiyen kerpic duvarlar gibi toprak topraga herkes
Selvikavaklarda yorgun rüzgar, derede dagda esip duran alacakaranlik
Gel gidelim demekte sanki bir adsiz kervan beni bana
Gelinciklerden bulutlara kiyilar köseler köprüler araf tarafa
Bulanikligi bir tutam yagmur, buruklugu bir avuc dolusu yürek sancisi
Hüzün sagnaginda
….ufuksuz göcebelerde
Seyfi Karaca………Haziran / 15
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 17.6.2015 17:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!