Ufuk çizgisinden öte Şiiri - Yorumlar

kayıp sayılan dünyaların keşfinde, senin ismini alsın şu orman
ben derinlerin dip noktasında, dağ zirvelerine sicilimi yazmadan
kutup bulutları buz sıcağı, ekvatorlar dondursun bedenlerimizi
çizgi ötesine taşımadan
kimliklerimizi. ..
... şiirlerinizi severek okuyoruz..s aygılar sunuyorum. perinur olgun

memleket hallerine dilini sürmesin gece, sana şiirler okuyayım
sok kendini dizelerin içine, inanılmaz şimşekler gibi parlayayım
dalsın yosunların dansı, sualtı fırtınasının dalga sessizliklerine
yeter ki gözyaşları damlamasın,
üzerlerine.

Tümü ile güzel anlatımınızın en çok bu kısmını begendim kutluyorum gönlünüze sağlık sevgilerr

kapıyı da kapatalım, beklemiyoruz nasılsa cellat yüklü bulutları
karanlık pusular ve ihanet ötede, yanlış ülkede kalsın gözyaşları
inci tanelerinden bir sıra zincir, emek gibi dizilmiş boynumuza
güneş böyle düşecek olsun
alınlarımıza.

Ben geç kalmışlığın acısını yaşarken okuduğum dizlerinizin alıp götürdüğü sonsuz umamana, ne söyleyebilirim de azaltabilirim diye düşünüyorum ama sizden gizlice.

Umut ettiğimiz ve hep umut ile beklediğimiz aydınlıkların çok öetlerde kadığını sanırım hepimiz biliyoruz ama yinde de umut etmekten ve yaşama dört elle sarılmaktan geri durmuyoruz.

Hani bir söz vardır'. Tünelin ucunda iğne ucu kadar da görünse ışık, bitmemiştir yine umut. Koşar adım git yakalayacaksındır bir gün' ve ben gerçekten bu söze inaıyorum ve o kücücük ışığa bile koşar adım gidiyorum.

Boynumuza geçirilen, kolalrımıza vurulan, ve güneşimize engeller konan her şeye karşı inat ile direnmek sanırım insan olmanın ve insanca yaşamanın temeli demek.

Çok özel bir şiirdi. Sizi okumanın ayrıcalığını her defasında yaşıyor ve yine almam gerekenleri alıp gidiyorum gizlice geldiğim sayfanızdan.

Kutluyorum kaleminizi saygılar yüreğinize tam puanımı bırakıyorum sayfanıza

TEBRİKLERİMLE VE TAM PUANLA SELAM VE DUA ÜSDAT.

Hayali cihana bedel bir aşk-sevda bekleyiş ve bu gece Yıldızlar Salonunda gemileri yaktın be üstad
Kalemine yüreğine ve de yazdırana selam olsun

'işte şimdi ayaklarımız suya değsin, koşar adımlarımızla ulaşalım
mor salkımlı bahçe içine, elips çizgilerimizden bir köşk yapalım
duvarların rengi senin, istediğin çiçeklerle çiz perdenin desenini
o bildiğin gülümsememle
seyrederken seni. '

BURASI.....

Ufuk çizgisinden öte

/kuralım soframızı, güneş tepede, ayaklar su içinde, denizin üstüne
ilk kadeh ikimizin olsun, ikincisi de öyle, dolunay altında gece niyetine/

mevsimsiz balıkların göç yolları değil, konumuz gözlerden ırak
yakamozları beklemek bahanemiz, yani cennetimizi yakalamak
ben şarap dökerken dudaklarına, bağ bozumlarının öncesinden
sen anason yudumlayacaksın,
gözlerimden.

memleket hallerine dilini sürmesin gece, sana şiirler okuyayım
sok kendini dizelerin içine, inanılmaz şimşekler gibi parlayayım
dalsın yosunların dansı, sualtı fırtınasının dalga sessizliklerine
yeter ki gözyaşları damlamasın,
üzerlerine.




/dumanında gece, bir uzak gemi geçse, rotası dünyanın ötelerinde
beraber kuşbakışı olsak, gölgemizin altına alsak, saklansak güvertesine/

dönüş yolları denizlerin altında, haydi bizde yakalım filikaları
ilk sevişmemizden hemen önce, örtelim kapanmamış yaraları
dalları açılmamış saysın bahar, biz yeni mevsimlere renk olalım
varsın takvimler yaprak vermesin,
aldırmayalım.

kayıp sayılan dünyaların keşfinde, senin ismini alsın şu orman
ben derinlerin dip noktasında, dağ zirvelerine sicilimi yazmadan
kutup bulutları buz sıcağı, ekvatorlar dondursun bedenlerimizi
çizgi ötesine taşımadan
kimliklerimizi.




/ezberleyelim kerratı, zamanı yenilemek için, baca kalsın görüntüde
ardından ılıman bir duman, en son o olsun kaybolan, ufuk çizgilerimizde/

işte şimdi ayaklarımız suya değsin, koşar adımlarımızla ulaşalım
mor salkımlı bahçe içine, elips çizgilerimizden bir köşk yapalım
duvarların rengi senin, istediğin çiçeklerle çiz perdenin desenini
o bildiğin gülümsememle
seyrederken seni.

kapıyı da kapatalım, beklemiyoruz nasılsa cellat yüklü bulutları
karanlık pusular ve ihanet ötede, yanlış ülkede kalsın gözyaşları
inci tanelerinden bir sıra zincir, emek gibi dizilmiş boynumuza
güneş böyle düşecek olsun
alınlarımıza.

Cevat Çeştepe


dumanında gece, bir uzak gemi geçse, rotası dünyanın ötelerinde
beraber kuşbakışı olsak, gölgemizin altına alsak, saklansak güvertesine/...

-Şair gücüyle, geometrik bir duygu silkelenmesi kereti ile, şiiri, kendi şiirini alabora ediyor,

-dizelere bakın, oyluculukta hani kaptan, sürcü aniden bir hareket yapar yolcular irkilir ya, gülümseyerek, bir şey şok bir şey yok gibileri bana getirdi..

-okumalıyız çok çok, karşımları duygularımız dereya boyunca..

-şairi yürekten, gıpta ile salımloyurm,,

Güzel Yüreğinizi Kutlarım Efendim...Kaleminiz Daim Olsun...
10+ant.

Bitimsiz Sevgilerimle...

/kuralım soframızı, güneş tepede, ayaklar su içinde, denizin üstüne
ilk kadeh ikimizin olsun, ikincisi de öyle, dolunay altında gece niyetine/

bunu hep yapmak istemişimdir , denizin içinde tahtadan ufak bir masa , ayakların denizin içinde, masanda rakı ve balık, karşında sevgili , o anda ne düşünmek geçmişin acılarını ne geleceğin kaygılarını , sadece yaşamak o anı ... biliyorum çok idealist oldum ve çizgiyi aştım ama olsun değil mi Cevat, bir anlık da olsa asayım dedim askıya şu realist gömleğimi :)))

biliyorum çok geç okudum şiirini ama olsun ben geç de olsa gelirim senin şiirlerini okumaya, bunu bil yeter , seviyorum senin bu uzun soluklu şiirlerini okumayı ama yinede özür diliyorum geç geldiğim için , sevgilerimle Cevat, çok güzeldi şiirin her zamanki gibi ....

SAMİMİ ,AKICI VE YÜREKTEN ŞELALE GİBİ DÖKÜLEN ÇALIŞMANIZI BEĞENEREK OKUDUM...BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM..KUTLARIM SEVGİ DOLU DOST SAYGIN KALEMİNİZİ...TAM PUAN...SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ.