Üdtüne Ayak Basılmamış Gezginlerden

Ayaklarım
Bayır yukarı pedal basan bisikletler gibi oyana bu yanasıyla
Belki yardımım dokunur gibi yaklaşan yabancısına hayli mesafe
Sönmüş bir yangının epey yontulmuş çakmaktaşlarından
Yük başlarını kendinden sonraki saatlere çözen gözlerimin ucu efilsi
Hafif
Yağmurlu
Buz gibi bir zamandan adı sanı bilinmedik baharları besleyecekmiş hissine
Tenhalarına uğrayıp kimsesiz kalmış düşüncelerimin
Eski hanlardan bozma eyalet müzesine daldım birden
Oralardan
Şehrin kalbini dinleyen Stuttgart'ın
Yolu - kapısı boşalmış nice dip nottan, üstüne mühür basılmamış tarihlerden
Avlusuna çıktım ki,
Attan heykeller ve çok çok kadınlar vardı..Başında talih kuşu dönen bulutların
Bir ona, bir buna
Bir şuna diyip dururken..
İçlerinden, gözlerimin ucundan
Gönlüme sızana…
Sonra…? ? ?
Ne yani kaçıcı göçücü müyüz..? Burdayız ve buralıyız daha..!
Anlatırım elbet bir zaman…

Seyfi Karaca…………Şubat / 10