duvarda künyesi tanrıda saklı yelkovansız bir saat,
kadranı beyaz, çeperi yuvarlak
altında bir çocuk, hepimiz biraz.
elinde iletki, gözleri mavi, kafası dazlak
duvarın rengi yok, duvar çıplak, duvar çırılçıplak …..
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
yaşam tam açı...sıfırda başlar sıfırda biter...
sözün özü ...şiirin anlatımı bu diye düşündüm ...eski masallara dödüm hala çocuk olmayı özliyerek gerçekten masalmı yazdınız sevgili cevat çeştepe....birazda hüzünlendim....tebrikler dostum...
müzeyyen başkır
''Üçyüzaltmışbeş
duvarda künyesi tanrıda saklı yelkovansız bir saat,
kadranı beyaz, çeperi yuvarlak
altında bir çocuk, hepimiz biraz.
elinde iletki, gözleri mavi, kafası dazlak
duvarın rengi yok, duvar çıplak, duvar çırılçıplak …..
………saat dokuz, sıfır noktası
rahim ağzında kanlı bir çığlık, iki kanatlı pencere ağzına kadar açık
sanki ilk şafağın rengi çağlıyor çok uzaklardan, yeni sabahlardan
cinsiyetsiz bir isim aranıyor kulaklara fısıldanacak, bulunamıyor
em annenin memesini bebeğim bıkıp-usanmadan, dünya dönüyor….
………saat oniki, derece doksan
bütün duygular ayakta, tramplenden hiç düşünmeden atlamak için
zeminimizde okyanusun son damlası ya da hiç bilmediğimiz bir denizin
ama ilk öpüşmek gibi başka tatlar var ya, şimdi dillerde-damaklarda
hiçbir şey yük olmaz çocuk, beyindeki umur küfesine bu yaşlarda….
……….saat üç, yüzseksen derece
gözler gökyüzünün sarhoşu, biri güneşe aşık diğerinin aklında yıldızlar
ödenmemiş önceler gibi dünden kalma, yarına sarkan tarifesiz hesaplar
hiç aklına gelir miydi bir sabah, aç karına külahtan dondurma yalayacağın
belki son fırsattır bu, sırala haydi ne kadar çılgınlık kaldıysa yapacağın….
……….saat altı, derece ikiyüzyetmiş
son ağacın altında yaprakları kırmızı, som altın bir şarkı kulaklarında
makamında değil ama, bir başka efkar saklıdır zengin repertuarında
şimdi sadece dinlemek zamanıdır, ucuna belki bir yaprak düşer ayaklarının
bildiğin bütün yüzler unutulur, aklına gelmez isimleri tanıdıklarının….
………saat dokuz, derece üçyüzaltmış, sıfır noktası
bir ölü ağıt yükselir, bütün kanatları aynı anda kapanır pencerelerin
aysız karanlıkların arsız soğuklarında üşümeye başlar gecelerin, ellerin
son kilometre taşında kaybolur, iletkinin ölçtüğü bütün tam açılar
ve hasretten yana açık gitmeyecekse eğer gözler, diner bütün acılar….
tanrının avucunun içinde beş kimsesiz çocuk varmış
bir kuş konmuş derken, tam orta yere
biri tutmuş, biri kesmiş, birisi de pişirmiş,
öbürü yemiş, diğeri hani bana, hani bana demiş.
bir kuş konmuş milat çubuğuna, bütün gölgeler silinmiş ….
bu şiir okadar güzel farklılıkları katmişki deyim yerinde ise meze olmuş bir çok mesaj veriyo hikaye türünde,, masal tadında şiir adında harika olmuş kaleminiz daim olsun saygılar..''
Ne diyebilirim..Gerçek bir şairden gerçek şiirler demek geliyor içimden..sayğılar ustam...
Avuçlarıma sığdıramadıklarıma baktım bir an....Parmaklarımın arasından akıp giden zamana...Bir çocuğun çığlıklarıyla başlayıp yine büyümeyen çocukların çığlıklarıyla devam eden öykü..Her saniye milat çubuğuna eklendikçe zamandan kalan anıların sessiz haykırışları....Bence yine umut dolu şiir...Sadece biraz üşümüş...Kutluyorum..Çok güzeldi....))
……….saat üç, yüzseksen derece
gözler gökyüzünün sarhoşu, biri güneşe aşık diğerinin aklında yıldızlar
ödenmemiş önceler gibi dünden kalma, yarına sarkan tarifesiz hesaplar
hiç aklına gelir miydi bir sabah, aç karına külahtan dondurma yalayacağın
belki son fırsattır bu, sırala haydi ne kadar çılgınlık kaldıysa yapacağın….'
Sairin her siirinde oldugu gibi...
Bu siir de gizli bir öykü...
360 derecelik aciya ve 365 güne sigdirilan gizli mesajlardan olusan...
okuyani hüzünlendiren, düsündüren bir siir...
Gizli mesajlari cözümleyebilmek icin siirinin okyanuslarindaki derinligine dalmak gerekiyor....
Evet sair dostum,
'Her yaşam tam açıdır ……..
Sıfır noktasında başlar, sıfır noktasında biter'
Uyyyy...cevat hocam nettin sen böle gardaş..ne muhteşem şey bu böyle tebrik ediyorum kalemini,yüreğini ve şiir konusunda ki harbiden ustalığını tebrik ediyorum dostum an+10 puandır gardaş.
anlatı anlamın FARKındalığında gizli..
sıfır noktasında mı..!!sonsuzlukta bir noktadamıyız..!!
şiirselleştirmek bu sonsuzluğu...bu güçlü kalemin kelimelerinde yaşamak..çok güzeldi...
tampuan..+antj..tşk.ler..
Üstat almış eline iletkiyi,yaşamı kronolojik bir sıraya koymuş, mirengi noktalarından işlemiş.
Ben de yaşamı tam açı olarak algılayanlardanım.
………saat dokuz, derece üçyüzaltmış, sıfır noktası
bir ölü ağıt yükselir, bütün kanatları aynı anda kapanır pencerelerin
aysız karanlıkların arsız soğuklarında üşümeye başlar gecelerin, ellerin
son kilometre taşında kaybolur, iletkinin ölçtüğü bütün tam açılar
ve hasretten yana açık gitmeyecekse eğer gözler, diner bütün acılar….
Bedensel acılar diner elbette.Ama hiç dönen yok ki...Gidilen yerde acılar tamam mı, devam mı...Ne dersiniz.? Bütün beğenilerimle tam puan.
Hikayesi ayrıca bir kitap...........
Teşekkürler şair.............saygılar
hocam tebrik ederim usta kalemden ve o güzel yürekten çıkan bu şiiri okumak çok güzeldi kaleminiz daim olsun saygılar sevgiler
Bu şiir ile ilgili 112 tane yorum bulunmakta