Yanılır gece kardan hafif adımlarından
Kapanmazken yaran koşarsın ya
Yuvasından tanırım gamzendeki sızıyı
Durulur akşam, telaş dolanır dudaklarına
Lekesiz bir gülümseyiş düşünce
Papatya dişlerinin arasından
İllegal bir çığlığa ekliyorum sesimi
Silinmiş künyem parmak ucundan
Canı canıma değen
İçimde yüzlerce gül cesedi
Yırtılan bedenimdir savrulan
Kadim yontuların arasından
Gözlerin bir çift yıldız değil artık
Sirius hiç değil, sanki uzak deniz
Çelikten yongalı kıymık tenimde
Gözlerin kimsesizler mezarlığı
Zincirler dolanan bileklerimde
Ağlamak bir nakkaş edasıyla
Acıları yanağına yontmaktır biraz da
Bir nar ağacı kaldı senden
Bir de alnına değen kâğıt mendil
Birkaç resim kayıp adreslerden
Yüksek tansiyon, fiyakalı migren
Tülbendinde bir yaban bakışın izi
Büyür yaran, derinleşir her baharda
Yarılır bulut, kanar göğün dizleri
Bir yürek çarpıntısı gibi
Geçiyorsan gözlerimin içinden
Sen de yaramı sarmadan git!
Uçuruma tutunuyorum
Yıkıntılarımın içinden geçerken
Çiçekler açarsa yamaçlarında
Uslanır belki çocukluğum
Maarifhane Dergisi, 7. sayı
Hüseyin Çolak
Kayıt Tarihi : 18.4.2020 20:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!