Kaybolmuşum kendimle, bir savaş var bilmediklerimle. Kazananı olmayan bir savaşın ortasında ne kaybediyorum ne de kazanabiliyorum. Bir adım ilerisi uçurum, kaçıp kurtulmak istiyorum, ayağıma bağlanmış sarmaşıklar izin vermiyor. Uçurumun kenarındayım ama ölmüyorum. Hergün korkularla yüzleşiyorum her gün ölümün kıyısında yürüyorum. Uçsuz bucaksız bir uçurum bir düşersem öleceğimi biliyorum.Bazen vazgeçip kendimi bırakıveriyorum uçurumdan aşağıya geceden sabaha ölüyorum gün doğumunda diriliyorum. Hayat bu, mintanlarımı yırtmaktan hoşlanıyor. Yalın ayak cam kırıkları üzerinde kefaret ödetiyor. Susuz toprak gibi gönlüm çatlamış her yeri perişan bir halde ve harabeye dönmüş gönül evim. İnsan içinde yaşarken ölür mü? Susarak konuşup, gülerek ağlar mı? Ya ben eksiğim ya da duygular yalancı. Kuru gürültü safi şu yaşantım. Belki bir gün uçurtmam olur özgürlüklere onunla koşarım, alıp götürür benide uçusuz bucaksız gökyüzünün en derinlerine. Kim bilir belki küçük prense denk gelirim. Birlikte dolaşırız, o çocukça bedenine büyük elbiseleri nasıl giyidiğini ben de büyük bedenime çocuk elbiseleri neden giyindiğimi anlatırım.
Dilaver Zülfikar DemirKayıt Tarihi : 19.10.2022 15:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!