Ucu Yakılmış Bir Mektup

Alpaslan Akdağ
94

ŞİİR


25

TAKİPÇİ

Ucu Yakılmış Bir Mektup

_______________mektuplar, uzakları taşır
_______________ve yollanır, bilinmez uzaklıklara…

ben, ucu yakılmış bir mektubum, zarfında tutsak!
sütbeyaz güvercin kanadına ilmek ilmek düğümlenmiş.
burçlardan
saraylardan
girift katedrallerden
salınmışım, gökyüzüne, sessiz-sedasız
salınmışım
ucuz zarflarda, işlenmiş rulolarda
maviş göğsünü yarmışım çırpınan denizlerin
peyklerin, çapar’ların dillerine türkü
sırlarına yaren olmuşum kimileyin
haramîler yolumu kesende korkmuşum!
rüzgar kanatlı tatar’ların duldasına sığınıp
korkusuz ulakların heybesinde, tir tir titreyerek.
mütevazı sofralarda okumuşlar beni kâh
gün olmuş, sürülmüş, bereketli tarlalarda
buğulanmış gözleriyle g/özlemişler yolumu
heyecanlı analar
sabır taşı babalar
ve yanakları nar bahçesi gülçiçek yavuklular
meraklı çocuklar gibi tüneyip pencerelere
beklemişler, avludaki gölgemi soluksuz
beklemişler
günaşırı
akşamüstü
gecenin son yarısı…

ben, ucu yakılmış bir mektubum, zarfında unutulmuş!
kara trenlerin küflenmiş vagonlarında.
cepheden, sıladan, kör olası gurbetten
kışladan, mahpustan, leyl-i mektepten
menzilden menzile savrulan kısraklar gibi
hüznü ve sevinci döşeyerek koynuma
kesmişler biletimi, en ıssız diyarlara!
yedi bölge, dört bucağından, kadim anadolu’mun
ve uzak kıt’alarından ihtiyar dünya’nın…
oysa ki;
muştulu haberler getirdim size, binyıllardır!
içresinde ümitleri, közlenmiş sitemleri de
ve emsalsiz aşk’lar taşıdım ki cihana bedel!
eşinize
dostunuza
el bebek yavrunuza
kabına sığmaz yalınkılıç bir sevda ile
köpürmüş kahve tadındaki, sert öfkenizle
acı-tatlı hatıraları özenle nakışlayarak
umudunuz ve dermansız hasretlerinizle yazdığınız...

ben ucu yakılmış bir mektubum, zarfında dargın!
emektar postacı’ların lacivert çantalarında.
ellerinizin emeği, gözlerinizin ağrısıyla
kalem
mürekkep
ve süzülmüş gözyaşınızla
satır-satır işleyerek ahvalınızı p/ak sayfalara
solgun kâğıtlara sardınız körpecik bedenimi
tütün ve fesleğen yaprağıyla, allayıp, pulladınız.
ve usulca öperek rengârenk gül tenimden
köyünüze
kasabanıza
cennet yurdunuza
günler, haftalar, aylar ve yıllarca
ihbarları, itirafları, aşk’ınızı beyan eyleyip
yolladınız beni, yıllar yılı, bıkmadan asla!
alnındaki boncuk-boncuk teriyle seğirten
öleyorgun postacı’ların, genç ellerinden.
hani,
avlunuzda
kapınızda
yahut köşe başında sokağın
dudağının kıyısında yalansız tebessümü
sol göğsündeki katıksız sevdasıyla, hafiften
elinde, avucunda, ne varsa usulca dağıtarak!
koynundaki kan kızılı karanfil çiçeklerini
gülendam bakışlı ol narin sevgiliye uzatır gibi…

2012/

4.Geleneksel 'Postadaki Hayatımız' Konulu Şiir Yarışması Birincilik Ödülü/2012

Alpaslan Akdağ
Kayıt Tarihi : 26.1.2012 11:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


mektuplar, uzakları taşır ve yollanır, bilinmez uzaklıklara…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Alpaslan Akdağ
    Alpaslan Akdağ

    Sayın Alpaslan Akdağ.....
    Bu güzel paylaşımııza kayıtsız kalmak ne mümkün.

    Geleneksel 'Postadaki Hayatımız' Konulu Şiir Yarışmasında birincilik ödülünü kazanan şiirinizi verdiğiniz linkten büyük bir zevk ve hayranlıkla okuduk. İlk komünal
    dönemden, günümüze doğru postanın tarihsel gelişimden tutunda, kullandığınız argümanlar ve şiirde adeta hayat bulmuş, büyük ustalıkla kullanılmış imgelere kadar
    hepsi bir bütünün ayrılmaz birer parçası haline gelmişlerdir...
    Bir meslektaşınız olarak sizi kutlar, güzel paylaşımınız için ayrıca teşekkür ederim....

    Ardahan PTT Başmüdürlüğü.
    İşletme Birimi
    Yunus Güneş

    Cevap Yaz
  • İbrahim Başar
    İbrahim Başar

    'Ah nerde o eski'...diye başlasam, çok klasik bir yorum olacak. Oysa şiiriniz daha fazlasını hakkettiği ortada. Bana sadece tebrik etmek düşer. Saygılarımla.++

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan


    Şiiri duygunun katlarından geçirerek doruğa taşımak kolay bir uğraş olsaydı eğer her şiir herhangi bir yoğunlaşma ortamında birincilik payesini alırdı.

    Demek ki bu iş kolay değil!
    Evet,karmaşık,meşakkatli,dolambaçlı bir yolculuk sürecinden alnının akını koruyarak çıkmalı şair.

    Şiirlerde ben şarin 'dili derinliğine kavrayıp kavrayamadığna' bakarım ilkin.
    Yani onu kullanmada uzluk kazanmasına bakarım.

    Bir de duygunun iletilmesinde düşünüş tıkanmaları olup olmadığına.

    Bu iki ayrık açıdan elde ettiğim veriler benim için yeterlidir.

    Şiirin içeriği hakkında konuşmayacağım bu kez. Zaten o özgünlük apaçık ortada duruyor.
    Daha başka bir şey söylemek istiyorum.

    Dostum AKDAĞ'ı şair olarak önemsiyorum,dersem az olacak!

    Çünkü düşüncede topallamadan yazmasını biliyor şiirlerini.Bunu yaparken dilinin tutuk olmasını istemiyor;çok konuşuyor.Konuşmalarında bir yineleyiş içine girmiyor.Hr dizede ayrık şeyler söylemesini biliyor.

    Ayrıca...
    Emek hızlandırmasında da etkili Değerli AKDAĞ.
    Usları uyandırmakla kaalmıyor,yol yolak arayıp bularak okuru uyanık kılmayı da başarıyor.

    UCU YAKILMIŞ BİR MEKTUP'u nasıl okuyabilirdiniz yoksa gözünüz kapalı olarak?

    Yerinde bulduğum bu güzel ödüllü şiiri ve onun değerli şairini; Dost AKDAĞ'ı yürekten kutluyorum.

    Erdemle.Selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • Mucahit Özdemir
    Mucahit Özdemir

    üstadımm öncelikle tebrikler bu sevinci sesinizden duyamadım ama yine de çok sevindim...bir mektup umutla özlemle aşkla yada kahırla paslı ranzadan ol yare...daha nasıl anlatılır bir zarf bilmem ki kaleminin kıl yaran zerafeti karşısında mahçubuz...saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Günay Aydın
    Günay Aydın

    Muhteşem bir anlatım ve imgelem.
    Yürekten kutlarım Sn Akdağ. Ant+10
    Saygıyla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (20)

Alpaslan Akdağ