akreple yelkovan kanatlarını çırpınca,
akar gider zaman denen kuş,
beyazlıkların misafir olduğu maviliklerde....
hiç bir saatin kanadını kıramadım,
su üstüne çıkacak hafiflik atmadım denizlerin dibine....
glayör çiçeği gibi destek çubuğu bağlanmaz yüreğime,
kat kat yükselen sevgilerim gözlerini çevireceği yeri iyi bilir....
her ne kadar sarmış olsam da seni,
gevşeyebilir kollarım,
iki yanıma sallayabilirim duygularımı....
kirpikleri yanar acının suyundan ıslanan yüreğin,
hecesi kesilmez satır sonunda bazı kelimelerin....
çanak tutarken içine ne düşeceğine bakmak gerek,
çantada bulamazsın bazen istediğin kekliği.....
iyi oynamadım ben bu sahnede,
perdeler erken kapandı,
rolüme ısınamadım,
repliklerinde yüreğim şeytana satmadı kendisini....
tıkır tıkır,yavaş yavaş,bata çıka,düşe kalka
takibinde yılmayacak gözlerim zorlayacak sevginin enini boyunu,
aşkımın evi barkı,konusu komşusu
sere serpe,salkım saçak haykıracak göklere yana yakıla....
prova etmediğim tek bakıştın sen,
yeni bir dünya aramadım gezegende,
iki ünsüzle başlayan ağırlık kadar kalmadın tenimde...
eski bantları takıldığında kalemle çevirirdim,
şimdi atlatma zamanı,
geç bunları,
bu sahte çiziklerin yeri yok yüreğimde....
AL-dı benim hoş pankartlarını taşıdığım anıların pırıltıları,
eski kır kahvelerinin tahta sandalyelerine bıraktım aşkımı,
son tahlillerini almadım yüreğimin,
KAN SERilecek kadar kalmadı damarımın içinde...
hacıyatmaz sevgiler varmış,
eğimine göz yetişmez,
kayışına kol uzatmadım kaybolan saatlerin,
uçan her şey güzel değildir maviliklerde...
Kayıt Tarihi : 13.3.2018 22:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!