Sormadılar nasıl doğurdu analar.
Nice koç yiğitleri.
Koparıldılar dalında tomurcuk güller.
Nasıl da acı çektiler savunmasız.
Kimbilir ne hayalleri vardı.
Hangi umutları taşıyacaklardı.
Üç fidandı...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kutlarım şairim 'üç fidan'a yazdığınız için...Üç fidan için Hüseyin'in kardeşiyle zaman zaman ağlardık.....Acı anılarım tazelendi...sevgiler..
'Gövdesi dara ğacında;
sevdası bende kaldı'
ve Deniz kadar asi,Aslan gibi onurlu ve İnan mışım
bilgeliğine.
Tebrikler yazan yüreğe.
olay deniz hüseyin yusuf olunca olay mahir ve arkadaşları olunca olay demokrsiye olan inanç olursa bziler yüreğimizden geldiğince haykırmalıyız deniz için devrim şehitleri için kutluyorum yüreğini ve şiirlerime göstermişolduğunuzilgiye çok teşekkürediyorum sevgi ve saygılar
Sormadılar nasıl doğurdu analar.
Nice koç yiğitleri.
Koparıldılar dalında tomurcuk güller.
Nasıl da acı çektiler savunmasız.
Kimbilir ne hayalleri vardı.
Hangi umutları taşıyacaklardı.
Üç fidandı...
Bir tohum ektiler toprağa.
Filizlendi yeşerdi mini minnacık.
Ala-sulu tadında
Gövdesi dar-ağacında;
Sevdası bende kaldı.
selam fikri kardeş
eleştiriye açığım dersin
1-kim bu üç fidan,
vatana askere kurşun sıkan bankalar soyan hainlermi
2-yaoksan memleket idaresi için ,demokrasi için canlarını veren üç demokrasi şehidimiz ise yürekten kutlarım
saygılar sunarım.
Şayet birinci ise,pkk lıdan ne farkı var biri dağda diğeri şehirde insanlık,vatan,asker,bayrak ,din düşmanı hain leş kargaları şayet bunlar ise üzgünüm tebrik edemiyeceğim.demokrasiyi katletmeye çalışan maşalarsı.pkk lıda bölmeye çalışan bir kürt devleti kurulması için çalışan maşalar dğilmi *
insan yazdığından mesuldür,Allah katında da kul katında da
saygılar sunarım
Yürekten gelen duygularla yazılmış bir şiir.Kutlarım..O KÖYDE şiirimi okur yorumlarsanız memnun olurum..Saygılar...Fikri KÜÇÜKUKUR..
Bu siirin hakki tam puan.Tebrikler.
Her bir satıra karanfiller bıraktım...gözyaşlarımla...söylenecek söz yok..satırlar anlatıyor yürekteki ateşi...sevdası bende kaldı...sevgiler yüreğine.
melek ayaz
hüzünlü...kutlarım...
onların sevdası tüm devrimcilerde yaşıyor dost...
kutlarım..
Sormadılar nasıl doğurdu analar.
Nice koç yiğitleri.
Koparıldılar dalında tomurcuk güller.
Nasıl da acı çektiler savunmasız.
Kimbilir ne hayalleri vardı.
Hangi umutları taşıyacaklardı.
Üç fidandı...
Bir tohum ektiler toprağa.
Filizlendi yeşerdi mini minnacık.
Ala-sulu tadında
Gövdesi dar-ağacında;
Sevdası bende kaldı.
harikaydı ...tek kelimeyle....saygılar
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta