Şartlarım zorlanmış
Ortalıkta karanlık
Haksızlık kuşatmış
Tutuklu kalmış aydınlık
Siyasetçim kavgalı
Adaletim dalgalı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'destin yarami be Üstad, ...acidi icim...sizladi yüregim...dagladi gönlüm... cizladi beynim...
dokundun can telime be Sair...irin olur yine akarim buna... Yüregine saglik, kalemine güc, vicdanina nur yagsin o duyarliklara ilgin kadar...o kadar da iste hayasizlara daha hayasizcaliga bürünecek onur olsun insallah! Yenilgilerine koyulacak tek careyse olacak, yapacak olan, ilk adimi buna atacak anlayan, bilen, duyanlardir ancak!
Üstad....Ne yaptiniz böyle ? ? ? ? Aklim beynimden firar ettirdi bu düsünce, bu yorum ! ! ! '
Sevgiler
Saygilar
önce bir yerim olsun, sonra korunma altinda düzeni olsun, ancak siradir hem zamani göcmen kus da olmanin, zira kurabildigin o güzellikleri insanliga ögretmeye, yardim etmeye, onlarla güclenmeye göcmen kus da olmaliydik ya....
burda duman baska cikiyor sanki imdat dilenen, baska esiyor sanki siginak dilenen... Orasi Türkiye be! Orasi Türkiye Cumhuriyeti! Orasi ocagimin tüttügü yer be! Orasi acimi, ayibimi, asimi, ekmegimi paylastigim minicik yuvam, su koskoca yeryüzünde be! Orasi minicik yuvam!
...acidi icim...sizladi yüregim...dagladi gönlüm... cizladi beynim...
...evi olmayanin karisi, anasi olamaz, kocasi, babasi olamaz, sür esegin nigdeye köleligin bir yasami.... evimde hastam var susacagim vah vah etmesinler diye, imdada cagirmayacak, imdada kosmayacak, duyurup anlatmayacagim ben, olacak sey mi bu?...evimde haydut var, susacagim duymasinlar diye, kovalamaya kükremeyecegim ben, olacak sey mi bu? Evimde kacak var, kacaklik var utanacagim diye, gümbürdemiyecegim ben, olacak sey mi bu? Evimde yalan var, dolan var, bereketine cok sükür diyecek vicdan mi var olacak daha, haykirmayacagim ha, olacak sey mi bu? Agzimi tutsan, elimi, elimi baglasan dinimi, dinimi cignesen gözümü, gözümü daglasan da , baglasan da, yine koyacak daha canim var ugruna, olacak sey mi bu? Hangi hayasiz benden daha hayasiz olabilecek gücü varmis diyemeden de yasayacagim ha, olacak sey mi bu?
Bir yuvam var, ucacak kuslarim olacak diye barisa, umuda, yardim ciglikarina hemencecik konmaya, daha neler nelere ecdadimdan insanligi yeseren yasatmaya da onu benden daha iyi kulu mu var yaradanin diyecek hemde, benim yuvam var, adi da var Türkiye Cumhuriyeti....
Doğduk büyüdük burada
Başka gidecek yer arama
Yenik düşersek karanlığa
Dar ederler dünyayı başına
Çıkmak istiyorsak aydınlığa
Sahip çıkalım haklarımıza
Güzel bir çağrı, dostca ve şairane bir çağrı.. yüreğinize ve ellerinize sağlık. tebrikler...
Göçmen kuşlar dikkat! kuş gribi var! Aklına geldikce taklit yapıp uçma,sıkışınca inancına ve yüreğine güven kaçma. Kaçanlarlar mı grip? kalanlar mı garip? Ne mutlu HİCRET anlayışıyla yol tutanlara ne mutlu SÜNNET ile aşı olanlara...TEBRİKLER Şairin ince kalemine ve cesur yüreğine
Herkişi bir mum yaksa onca karanlık dağ aydınlanmazmı,
Büyük bir ateşe gerek yok aydınlık için,
her fert önce kendini aydınlatmalu ve kendi cevresini,
böylece amaca daha kolay ulaşılmazmı dostum,
Önce fert sonra toplum,
Tebrik ediyorum...
Doğduk büyüdük burada
Başka gidecek yer arama
Yenik düşersek karanlığa
Dar ederler dünyayı başına
Çıkmak istiyorsak aydınlığa
Sahip çıkalım haklarımıza
Bu anlamlı dizelere şapka çıkarılır.
Bıçak kemiğe dayanmadıkça Maalesef duyarsız kalıyoruz olaylara
İleriyi gören herkes sesini duyurmalı satırlarıyla.
Kimin umurunda deyişi acı bir eleştiri aslında. ancak düşünen ve yazan birileri varsa karanlıklar hakkında, Bu da birşey, Demek ki birilerinin umurunda.....
İ
İhbar Ediyorum-2-şiirimden alıntıdır.
nsanlar,
Ne infazın farkında,
Ne de yaşam,
Kurşunlanırken,
Aydınlıklar..
Kendi halinde,
Dönüp duruyorken,
Dünya,
Kimin umurunda..! !
Sevgiyle kal H Hikmet Esen
Göçmen kuş olmamakta gösterdiğimiz direnci sağlam tutmak görevimiz olmalı..
Tebrikler..
Sayın Mehmet,dost acı söyler.Söylerse güzel söyler.Sana bir aibi öğütü:İfadelerin çok fevkalede,ancak bu ifadeleri hece vezniyle kullanmış olursan harukulede bir biçim alır.Bak kardeşim,çağdaş ve fantezi şiirler,biz düşünürlerin işi değil.Eğer toplumsal şiir düşünüyorsan düşünceni baştan sona her dötlükte ifada etmelisin..Senin çok iyi birt yeteneğim olduğunu görüyorum.Şiirlerini katletme..Halk edebiyatının genel anlayışını ve genel kültürünü kulanmanı tavsiye ederim.Şiirin ölme4zliği orada dır.Ben iş olsun diye iteğe binanean üç beş serbest şiir yazdım.Yazarımda yerine göre.Ama genel düşüncede didaktif ve hiçif serbest şiirde mümkün değil.Abiyi öğütü.İstersen sana yardımcı bile olurum.Yetrki sen iste.Sevgiyle kal.Tebrikler.
Mürsel Adıgüzel.
Ellerinize sağlık...Karanlıkla her daim savaşmak gerek. Başka nasıl ulaşılır aydınlığa. Tebrikler şiire. Sevgiler
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta