Tutuklandığım Günün Öncesi

Refik Yeşil
49

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Tutuklandığım Günün Öncesi

bunca şey düştükçe üzerime
kaçasım gelir halimden.
o zaman başlar her şey sil baştan;
kuş sesi arar kulaklarım, gözlerim düşecek bir mavi,
bu yüzden gider ayaklarım vadilere.
bir de görünüyorsa uzaklardan göl
bir gün kendimi Mefa, bir gün Sazak' da hissederim..

dostlar sofrasıdır, sıralanmışık ağaç diplerine,
rüzgar her yanımız,
kuşlar! kimi karşı dala konmuş, kimi uzaktan gelir sesleri:
tavus kuşları - keklikler, hele o göğsü kızıl?
bir de zemheri ayı ise düşer şuracıktan çakal ulumaları,
aç inerler kerpiç evlerin köşelerine.
evlerin köşeleri fırtına, soğuğu alır hepimizi.

her tutuklandığım günün öncesi otururum böyle,
demir parmaklıklar karşısıdır göl,
içim geçer dinlerken seslerini,
ya da bir kayanın dövülüşü gibi dalgalar.
eskiden ne kadar sakin dokunurdu kıyılara;
okşar gibi kumları, okşar gibi esintilerinde sarı saçlarımı.
bilirsin, saat gecenin yarısını çoktan geçmişken bile Ay tutar hepimizi.

ne çok çektim senden İznik gölü!
gece dökülen ışıklarındır, yansır güzelliklerin sularında
kalasım gelir söğüt altlarında tutuklu gibi.

serpmeleri çeken bir balıkçı, boş çeksin
diye sobelenir gözlerim;
ne bir yayın, ne bir sarı balık.
düşer çocukların açlığı bir yudum ekmek gibi.

bir duble rakı alır yoksulluğumu geceden.
çalı arkalarına saklanmış Ay gözetler durur,
ancak ışığında kayıp bir sürü insan tanırım,
yıllar öncesinden kalma sesleri değişmemiş:
ne su dayanır ne yürek.

bu kez çok sert esti rüzgar, hani sen gitmeden önce,
son kez miydi neydi
balıkçı Abduş' un kulübesinde kurmuştuk sofrayı, hatırlarsın.
ne çok kişiden kaçar gelirdin ve ne çok derdin vardı.
keman çalardın böyle akşamlarda, neden saçların beyazlamış diye
ne güzel çalardın suyun üzerine düşen Ay'a inat.
sessizlik çökerdi sonra, hepimiz çekilirdik içlerimize
düşecek gibiydi geceden, bin pişman ışığı.

bir akşam,
kendi kendimi ihbar etsem mi diye düşünmüştüm.
senden önceydi, bir sevda bitmeden başka sevdalar ekilirken.
radyo haberlerinden sonra bir kez daha tutuklandı yüreğim.

memleketin ne kadar kötü hali varsa üşüşüyor işte!
bir gittin, gözetler hala çalı arkalarından Ay halimizi
neresidir bilmem, inerim bir yerinde durduğu an zamanın.

Bursa, 19.02.2017

Refik Yeşil
Kayıt Tarihi : 30.3.2017 04:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sema Lale
    Sema Lale

    Yüreğiniz var olsun.Kutlarım,şükranlarımla

    Cevap Yaz
  • Canan Akpınar
    Canan Akpınar

    Bir göle ağaçların gölgesine, karanlığın yuttuğu aya hüzzam bir şarkı söyler gibi...kendi iplerimizle asılıyoruz galiba demir parmaklıklara...İznik gölünün soğuğunda üşümek karanlığında nefes almak ve su gibi hür olamamak...
    mükemmel bir şiirdi... Gerçekten çok beğendim...
    Sonsuz kutluyorum...
    Saygı ve sevgiler..

    Cevap Yaz
  • Yusuf Değirmenci
    Yusuf Değirmenci

    eli kalem tutan her muhteremin yazmaması hatadır bu hataya düşmeden yazan dostun kaleminden çıkan ve duygları mısralara ustalıkla işleyen şahane şiiri okumak bir okuyucu ve şair olmaya çalışan biri bendeniz okumaktan duygulara ortak olmaktan zevk aldım kelmin gücü kendisini göstermiş canı gönülden kutluyor selam saygı ve sevgilerimi gönderiyorum

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Şiir müthiş... Yürek en son ne zaman hisseder özgürlüğünü ya da özgürlüğünü kaybettiği an nerede çekilmiştir demir parmaklıklar etrafına... Hepsinin yanıtı şiirin dizelerinde birer fotoğraf gibi seriliyor önümüze...
    kaleminize sağlık sayın Refik Yeşil.., kutluyorum...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Refik Yeşil