Tutsak Esinti.ı Şiiri - Yusuf Sarı 2

Yusuf Sarı 2
33

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Tutsak Esinti.ı

TUTSAK ESİNTİ - I

Sen ey kelimelere,
Hapsedilmeyen güzellik!
Mavi gözlerini,
Ruhuma geçiren sema…

Gizemler şehri,
Cüzide hayal,
Zirvesi gittikçe,
Uzaklaşan heyula...

Nehirlerin taşıdığı,
Ne ateşler döküldü yüreğime,
Taşıdım ateşleri,
Kızıl gül oldu birer birer…

Mağrur duygularla besledim,
O ateşten gülleri,
Ölümün ıssızlığını,
Andıran gecelerde,
Birer birer savrulup gitseler de…

Sevilmeyi beklemedim,
Sevmek istedim.
Aşk çölü aşmaya yeltenmekse şayet,
Kızgın kumlarda yürümekse yalın ayak,
Yürümek istedim…

Çiçeklerin sırrına ermişlerin,
Güneşi avuçlarında taşıyanların,
O sancılı yollarında...

Vuslata hasret giden,
Gizemli aşklar yaşıyor,
Dağların gölgesinde,
Kelimelere hapsedilmeyecek kadar,
Kızgın ve büyük…

Ey ruhumuza yapışıp,
Bizi tutsak alan esinti!

Mavi bir gölün kıyısında başlayıp,
Sığ ve serin sularda ölümsüzleşen,
Tamarada şıwanda hicrandın

Bazen tabiata gelen ılık bir titreme,
Bazen ıssız kayaların dibine vuran,
Gözyaşıydın…

Yokluğunu her hatırladığımda,
Bir savaşın ortasında buldum kendimi…

Oysa ne düşlerim vardı,
Dudaklarda ölen şiirleri haykırmak!
Uçurumlarda açan,
Zambakların hüznüne karışmak…
Dağlarda uçan,
Kuşların sevincini paylaşmak…

Sen ey ruhumuza yapışıp,
Bizi esir alan esinti!
Gizemler şehri güzide hayal,
Zirvesi gittikçe uzaklaşan heyula…

Yusuf Sarı 2
Kayıt Tarihi : 10.6.2020 11:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Sarı 2