Tutsaktı yürek,
Simsiyah bir karanlığın içindeki sarmaşıktan bir kafeste,
Etrafını sımsıkı sarmıştı sarmaşıklar,
Kıpırdayamıyordu yürek.
Düşler kurardı sevgiye dair,
Güneşi sevmekti onun için,
Güneşi sevmekse ölmek.
Hayalini kurardı kör kuytu karanlıklardan güneşin,
Karanlık sarmaşıkları...
Sarmaşıkların yok olması için güneş gerek.
Bir gün,yıllar sonra bir gün,
Yer gök inledi,
Gökten yağdı sağnak sağnak yağmur,
Yerde bitiverdi bembeyaz çiçekler,karanlıklar ülkesinde,
Durdu yağmur yer gök ayrıldı,
Işık huzmeleri görünüverdi yarılan gökyüzünde,
Etraftan ölüm sessizliği çekilmeye başladı,
İnine çekilmeye koyuldu kapkaranlık sis,
Isıtıverdi yüreği soğuk düşler içinde,
Gözlerini açtı yürek,daha güçlendi,
Ve daha da cesur.
Yer gök darmadağın,
Karanlıklar yerlerde,
Üstte ışıl ışıl bir güneş,
Sıcaklık artmaya başladı,
Güçlendikçe güçlendi yürek,
Parçaladı karanlık sarmaşıklarını,
Güneşe yükseldi yürek,
Anladı o anda güneşi sevmeye yürek gerek.
Yükseldikçe yükseldi,
Güneşin yanına geldi gülümseyerek,
Ama soğumaya başladı güneş,
Umduğunu bulamadı yürek,
Yüreğin boynu bükük,
Dönmesi gerek,
Karanlıklar toplandı,
Kurudu yerdeki çiçek,
Çekildi güneş,
Yer gök kapkaranlık,
Sarmaşıklar sarıverdi etrafını yüreğin,
Tuttular yüreği,pes etti yürek,
Teslim oldu karanlıklara.
Günden güne solmaya başladı yürek,
Gün,günlerden bir gün,
Güneşi sevmekten öldü yürek.
Güneşi sevmek tutsaklıktı yürek için,
Tutsaklık ise sevmek,
Ama sevmek için de yüreğin ölmesi gerek...
Kayıt Tarihi : 25.10.2011 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!