mutluluk pembeyi çalmış gökkuşağından
umut maviyi
huzur yeşili
hüzün sarıyı çalmış gökkuşağından
sevinç kavuniçiyi
tutku kırmızıyı
..
Evet, aşk denen duygu, gerçek adresini arayan yolunu kaybetmiş garip bir seyyah gibidir.
Gerçek manası ile dünyaya ait olmadığı için, dünyalıklar ile tatmin olma imkânı yoktur. Her yolun, aradığı adrese çıkacağı yanılgısı ile önüne gelene sarılıp hasretini dindirmeyi dener.
Oysa sonlu ve sınırlı olan, sonsuz ve sınırsızı temsil değil, taklit bile edemez.
Evet, aşk sonsuz ve sınırsız, dünya adına anlamsız ve mantıksız, başı bilinmeden, sonu düşünülmeden esiri olunup takip edilen acımasız bir tutku.
..
...
saadet asrı tutku çiçeğim beyaz mavi mor
esiyor sabahın köründe yanık rüzgâr
..
Bir top ayaklar ona hakim
Öyle tutku başka yok herhal
Hep olmak isterdim bir topçu
Kader izin vermedi! !
Kalbimde yüreğimde hep o
Ne zaman oynasam, izlesem dünya'dan koparım
Oğlum olursa birgün onu en kralından yapıcam
..
seninle neleri sevmedik ki biz yâr
lebideryada
bir filizin imbat kokusuna koşusunu
yorgun gün sonu
tenimize yapışan
tutku artığı hüzün tortusunu
aşk mahkumu
..
Gözlerine kapılınca gözlerim
Bedenimde ölümsüzleşen hayalimdin
Gönlümün ayrılmaz tek vatanımdın
Tenimde istesem hergece seni.
Poyraz savurur ayırır mı ikimizi.
Bakışların soğuk esen rüzgar gibi üşütürdü tenimi
..
Kurulmuş yerde attığım adımlar.
An gelir gecede an gelir gündüzde.
Bu günde geçiyor bende böyle.
Bir tutku var içimde onu düşledim.
Însanlığı bol gözü tok tutkular.
Pervane eder beni bu tür uğraşlar.
Düştü payıma ağır olsada yüküm.
..
Tutku desen değil,
Sevdayı hiç yaşamadım,
Gözlerin bir derin bakıyor geleceğe,
Sana ulaşmak istesemde,
………………………. Aşamadım..
Kumsalda çizdiğin gölge izlerini arıyorum,
Sanki bulacak gibi,
..
Duygulari yabana atma,
Ictekiyi dinle ara sirada olsa,
Bir yerde umudun saklidir,onu yakala,
Buldugun anda da sakin ha birakma,
Yapmak istediklerin vardir liste yap sirala,
..
Aşk bir duygu akımıdır,
iki kalb arasında iki yönlü.
Aşk bir yoldur, iki kalb arasında,
sevda, duygu, sevgi, özlem, arzu,
şehvet, ihtiras, tutku ve kin taşınır bu yolda,
taşınanlardan hangileri kalbe ulaşır,
aşk kalbe ulaşanların yarattığı girdaptır.
..
Aşk bir duygu akımıdır,
iki kalb arasında iki yönlü.
Aşk bir yoldur, iki kalb arasında,
sevda, duygu, sevgi, özlem, arzu,
şehvet, ihtiras, tutku ve kin taşınır bu yolda,
taşınanlardan hangileri kalbe ulaşır,
aşk kalbe ulaşanların yarattığı girdaptır.
..
bir ev içerisinde iki kale vardır, o evi ayakta tutan. o ev, o iki kalenin çabasıyla kurulmuştur. o iki kalenin sevgisi, tutkusu ve mücadelesiyle varlığını sürdürmüştür. iki kale... ikiside kutsal, ikisi de değişilmez, ikisi de birbirinden güç alan kale. öyledir ki birine bir şey olsa diğeri de yıkılır, mahvolur, güçsüzleşir. keza bir diğeri güçlüyse, diğeri de onun gücünden faydalanır, erişilmez büyüklüğe kavuşur...
bir ev içerisinde iki kalenin kutsal değerleri vardır; tıpkı kendileri gibi. bunların herhangi bir sayısı olmamakla beraber, her iki kaleye de var olma sebebi yüklerler. herkes bir ad takar o değerlere, ama fidan der o iki kale. önce bir, sonra iki, üç, dört öylece sayıları vardır. fidanlar ilk başlarda dillere destan bir güzelliğe sahip olurlar. o iki kaleye umut sağanağı, nefes, hayat, özgürlük ve daha nice kadim anlam yüklerler...
kuraldır: bir evi o iki kale kurar. sonra evin ortasına, tutku ve sevdayı karıştırarak fidanlar dikerler. gözleri gibi bakarlar o fidanlara. aç kalma pahasına kendi yediklerinden kesip doyururlar. kötülüklerden, şerden, deccalden, şeytandan korurlar. o iki kale varlıklarını ancak ve ancak kendi fidanlarıyla açıklayabilirler...
zaman geçer, devran döner, körpe fidanlar büyür. sığmaz olurlar eve. o iki kale yetişemez büyümelerinin hızına. büyüdükçe fidanlar, sarkarlar başka evlere, başka şehirlere, ülkelere, gezegenlere. bir zaman hayat verdikleri o iki kaleye şimdi asilikler, kötülükler, kederler, elem verirler. nice zorlukları yenen, her mücadeleden omuz omuza zaferle ayrılan o iki kale, artık yenilgi ve acıyla tanışmaya başlar. üstelik hayat verdikleri, canlarından daha çok sevdikleri, bir zamanların küçücük, şimdininse dev fidanları tarafından...
..
Sevgin yüreğimde bir pırlanta gibi ışıyacak .(Bir cumartesi yazısı)
Bu gün cumartesi ve ben seni gelecekmişsin gibi bekliyorum. Belki de biraz sonra pasajdan içeri gireceksin ve hemen girişteki kitap standını inceleyip dükkâna doğru yürüyeceksin. Ben seni kapının önünde gördüğüm anda kalp atışlarımın hızla yükseldiğini hissedeceğim kıymetlim. İçeri girerken ben de oturacağın sandalyeyi getirecek daha sonrada sandalyeye yerleşmeni tutku dolu bakışlarla seyredeceğim. Bana ilk olarak her zamanki gibi geçen bir hafta boyu neler yaptığımı soracaksın. Bende en ince noktasına kadar anlatacağım. Sonrada senin anlattıklarını dinleyeceğim. Laf arasında önerdiğin kitabı okuyup okumadığımı sormayı ihmal etmeyeceksin. Ben gözlerinin için bakıp şu cevabı vereceğim. ‘’ Eğer yanındaki şu çantayı kafama vurmayacağını bilsem önce içimden geldiği gibi sana sarılacağım’’ ‘’neden diye sorma nihayet senin sayende yeniden kitap okumaya başladım. İlk günler bir, iki sayfa okuyabilirken, akşam hiç ara vermeden elli sayfa okudum. İkinci sebebi ise sana sarılmayı çok arzu ediyorum.
Seni bekliyor olsam da biliyorum ki gelmeyeceksin. Bir şey diyemiyorum. Söz konusu annen ve bu günü annene ayırdın.
Ben yinede bana beş, on dakika ayırabileceğin umudunu hiç kaybetmeyeceğim hayatım.
..
Kanasın bırak bu yürek sensizliğe küserken kahpe dünyaya
Eksilen anılarım gitsin ruhumdan kalanlar yeter belki bir süre
Kalsın her şey yerinde sakın kaldırma onlar beni ayakta tutan
Son bir dalga olsun seni anlatan,bakma öyle hor gözlerle bana..
Kör olsada gözlerim bir gonca gülsün içimde açan bir nağme gibi
Sesin çınlar kulaklarımda daha dün gibi anlatır belki bir şarkı
..
Sevgilim
Bu beyaz kış gecesinde
Gözlerin yaz mavisi
Kızıl bir şaraptır dudakların
Saçların sarı tutku
Avuçlarımda iki portakal sabırsızlığı
Arzunun doruğunda
..
Yine seni, sensiz yaşıyorum
Hayallerime seni katıyorum
Biraz sevgi,biraz tutku
Biraz da aşk..
Hayat yolculuğumda
Kurduğum hayalleri,düşleri
Yine seninle,sensiz yaşıyorum
..
Yaşamak; yürek ister yürek! .
Sevmekte öyle.
Sevmek= yaşamak
Yaşamak tutku ve ille de ısrar,
Sevgide aynen öyle! .
..
Susunca mı akla gelir düşünceler yoksa düşündükçe mi biter sevgiler..
Kimsin kimim kimiz ki bir dünyayı paylaşamadık..
Şimdi ruhumda oynaşıyor insanlar..
Ve şimdi kaldığı yerden bitiyor hayat..
İçimin acısı aşk tutku değilmiş aslında..
Yalnızlık arafesinde bir yudum sevgi..
Sevmiyorum insanları anne..
..
“Ah ile zar etmişsen bir kere dolduramazsın yerini kalbim gitmiştir fecre
Ya dönüş yoksa ebediyete
gözlerim görmese de olur”
Sevgi yumaklarıyla örülmüş bir masalın orta yerinde gidiş yıldızına sırtımı,sırrımı içindeki güleçlere bileyerek,dönüşsüz kayıplara sobelendim.
Simurg gözlerindeki nefretin ederi kadar etmeyişine kaniler bağladım. Sen fazlasın, kutsal vefayla seni sürgün yüreğimdeki yara kabuklarının üstüne konan tutku tozu olmaktan alıkoydum.
..
ıssız bir çığlıktı
yalnızlığım
gözlerim firariydi
bu zifir gecelerde
esaretin bile bir anlamı yoktu
zihnimde
ve sen yalancı baharlara karışmışsın
..