TUTKU ŞİİRLERİ

TUTKU ŞİİRLERİ

Osman İnci

Seninle olmak,
Bir tutku bende...
Öyle heyecanlı,
Öyle romantik,
Kelimelere sığmaz,
Anlatamam...

..

Devamını Oku
Cemil Öksüz

Ne tutku ne de heves aşk gönülden sevmektir
Sevilenin her zaman kıymetini bilmektir.
Ağlayınca güldürüp gözyaşını silmektir
Sevilenin her zaman kıymetini bilmektir.

Taşıyamaz her yürek aşk çiledir emektir
Sevilenin her zaman kıymetini bilmektir.
..

Devamını Oku
Özay Karakuş

hani her gecenin ayan beyan ay ışığında bir heves iki ses
bir nefes iki tutku bir arzu tek amaç tek gaye aynı dilek aynı yürek....yangınlarda iki vücut alev almış iki ruh kulağımızda aynı melodi aynı bestesel çağrışım aynı sevgisel koklaşım....
üstümüzde gökkuşağı üryan bedenlerimiz bahar yağmurlarında sırılsıklam kavruluyor aşk ateşinde.....
döşeğimiz ıslak kaldırımlar şahidimiz az ötemize düşen arsız yıldırımlar...ümidimiz hayaldende öte hiçbir zaman ayrılmama yeminleri şiddetinde........elele tutuşmak bile sıradan yaz aşkı suretinde...öpücüklerimiz dahi seyredilen avantür bir film karesinde...inleyişlerimiz bir küçük anektod gibi kayıtlı sadece gönül defterimizde...heyecanlarımız bir saniyelik yürek çarpıntısından ibaret..heyecanlandıkça yanıyor yandıkça tutuşuyor eriyoruz ama her bir zerremiz yeniden buhar olup hayat veriyor bulutlara bir araya geldiğimizde...avuçlarımız şehvetin emrinde uzuvlarımız aşkın hizmetinde..bakışlarımız bile ahlaksız, edepsiz tavırlar sergilerken hava şartlarına rağmen hiç durmadan birleşen bütün noktalarımız noksansız temaslarda firara geçit vermeyen kaçılması en imkansız aşk hücrelerinde tutsak..
hadi sevgilim bize durmak yasak illegal yollardan sevişelim
kanunsuz....sevişmemiz mahkemelik olsun en güçlü savcı suçlasın bizi iniltilerimizi delil saysın ve hakkımızda müebbet istesin kimin umrunda bebeğim son nefesimize kadar sevişerek yaşayacağız ve sansasyonel spekülasyonlarda hep biz olacağız her ressamın sergisinde bizden esinlenilerek yapılmış bütün nü tablolara paha biçilemeyecek....

..

Devamını Oku
Erdem Nur Cengiz

Öfke gözden tırnağa yerleşmişti bile.
İçinde, bir alev alıp bir kora dönüşüyordu yangınlar.
Bilinçaltı gömütüne nasılsa zincirlediği Neron'a
Acıyla gülümseyerek;
'Asla küllenmeyecek' dedi Kadın.

Öc, akrebin zehirli dokunuşunda varlıyordu kendisini
..

Devamını Oku
Vedat Polatdemir

Ayaküstü uğramıştı aşk.
Belli acelesi vardı.
Bir merhaba deyip,
Hemencecik gidecekti.
Oysa,
Papatyası çok bir bahar için,
Söz vermiştim mayıs’a…
..

Devamını Oku
Alev Yavuz

Çiğlığında özlem saklıyor kalpler
Atışında aşk kendini yeniler
Sıcağında busesi var sevgilinin
Ah! ! Kalpler… yar için yuva. NURDAN EVLER

Vuslat anında güller açar duvarlarından
Mutluluk elbisesi pembenin tonlarından
..

Devamını Oku
Mustafa Sürmeli

Birgün bitse de
Tutku dolu aşkımız,
Bambaşka diyarlara
Düşse de yollarımız...
Gönül defterimde
En başta olan kadın,
Unutamayacağım üç şey var;
..

Devamını Oku
Ali Lidar

Ona şu an çok ihtiyacım var; daha önce hiç bu kadar ihtiyaç duymamıştım ona. O kadar acil bir durum ki bu kalbimin ortadan ikiye bölünüp aşağıya, bacaklarımın arasına düşmesinden korkuyorum. Bunun kulağa komik geldiğini biliyorum. Otuz yaşını devirmiş bir adam olarak daha olgun davranmam gerektiğinin de bilincindeyim, ama olmuyor işte. İster çocukluk deyin, ister toyluk hatta delilik. Umurumda değil. Onun yanına gitmeliyim, yoksa sonsuza kadar kaybedeceğim..
Daha önce de buna benzer şeyler hissettiğim oldu. Aslında onu özlemediğim bir an bile olmadı ama farklı ve çelişik duyguları aynı anda yaşadığımdan olsa gerek, bir şekile kendimi tutmayı başarabildim. Ayrılığımızın ilk günleri acı ve öfkeyi birlikte yaşadım. Sonra sonra öfkenin yerini artık tüm hücrelerimde hissettiğim özlem aldı. Sonra özlem yeni öfke nöbetlerini beraberinde getirdi. Zaman zaman tekrar döneceği umudu yeşerdi, sık sık da onu tamamen kaybettiğim fikrine kapıldım. Ama hissettiklerimin herhangi birinde ısrarlı olup alışkanlık geliştirmeme izin vermedi zihnim. Manik depresif bir hal, bir uçta umutsuz bir aşk ve tutku; diğer uçta da iflah olmaz bir öfke ve kızgınlık olan dar bir koridorda bir ileri bir geri götürüp getirdi beni. Kendimi dünyanın en büyük haksızlığına uğramış hissettiğim zamanlarda onu bir kaşık suda boğmak istedim; ama o an karşıma çıksa boyununa sarılıp beni affetmesi için yalvarmaktan başka hiçbir şey yapamayacağımı da çok iyi biliyordum.. Terk edilen insanların terk edildikleri ilk zamanlarda yapabilecekleri bütün saçmalıkları yapıp düşünebilecekleri bütün aptallıkları düşündüm. Öfkem ve acım o kadar büyüktü ki bütün dünyanın bana acımasını istiyordum. Herkes bilmeliydi, vah vah demeliydi herkes, ilgi ve alaka göstermeleri gerekiyordu. Tek başına üstesinden gelemeyecektim bunun. Bundan daha büyük bir acı olamazdı sanki herkes bunu anlamalıydı, hiç kimseye bir şey anlatmama gerek kalmamalıydı. Herkes işini gücünü bırakıp benimle acı çekmeliydi. Ben hayatımın anlamını kaybetmiştim, onlar benim yanımda olup hiç konuşmadan beni anlamalıydı, beraber ağlamalıydık, beraber hüzünlü şarkılar söyleyip, beraber sarhoş olup, beraber öfke krizleri geçirip beraber... O kadar çaresiz ve zavallı hissediyordum ki kendimi, yüzüme "neler yaşadığını anlıyorum ve senin için üzülüyorum" der gibi bakan herhangi biri bile kanayan ruhumu biraz teskin edebilecekti. Olmadı. Belki ben onlara nasıl ihtiyaç duyduğumu hissettiremedim belki de onların çok işi vardı. Durup böyle saçma sapan hezeyanlarla ilgilenemeyecek kadar meşguldüler. Sonunda onlar da öfkemden nasiplerini almaya başladılar. Beni terk ettiği için ondan, beni anlamadıkları için onlardan ve elimden hiçbir şey gelmediği için kendimden nefret etmeye başladım. Hatta bir ara bölündükçe çoğalan bu öfkenin içimdeki aşkı bile alt ettiğini düşündüğüm oldu. Ama tüm bunların zavallı birer savunma mekanizması semptomu olduğunu o kadar iyi biliyordu ki bir yanım, içten içe beni yiyip bitiren sızı tek bir gün bile azalmadı.
O kadar üzgündüm ki, hayatla işimin bittiğini düşünmeye başlamıştım artık. Yaşıyor olmak için yaşamanın manası yoktu sanki. Ve tuhaf şeyler düşünürken yakalamaya başladım kendimi sık sık. Hızlı trenin önüne fırlamak, tabanca ya da gaz, yüksek binalardan atlamak, çalışan bir otomobille birlikte kendimi garaja kilitlemek, yarısı boşalmış rakı şişesine iki kutu xanax boşaltıp yavaş yavaş çözülmesini bekledikten sonra tek yudumda kafama dikmek, odamın kapısına ve camına çok sayıda asma kilit taktıktan sonra anahtarları kapının altından dışarı atıp odadaki bütün kitapları ateşe vermek.. Ama o kadar korkaktım ki tüm bunlar birer fantezi olmaktan öteye geçemedi..
Şimdi daha sakinim. Ve daha az öfkeli. Hala üzgün ve çaresizim evet ama biliyorum ki içimdeki sevgiyi öldürmeye hiçbir duygunun gücü yetmeyecek. Artık başka hiçbir şey umurumda değil. Tek bir şeyden eminim. Ona şu an çok ihtiyacım var. Daha önce hiç olmadığı kadar. Nasıl olur bilmiyorum ama onu görmek zorundayım. Yaptığım ya da yapmadığım her şey için özür dilemeliyim. Onu ne kadar çok sevdiğimi ve o olmadan her şeyin ne kadar eksik yaşandığını anlatmalıyım. Bir bebek gibi hiçbir şey bilmeden ayaklarının dibine atmalıyım kendimi, tutup ellerimden kaldırması için gözlerine bakmalı ve her şeyi onunla yeniden öğrenmeliyim. Geçmişteki doğruların ya da yanlışların muhasebesini yapmaktan vazgeçtim. Hiçbir şey, hiçbir yaşantı hiçbir söz umurumda değil artık. Nefes almakla alamamak arasındaki fark gibi bir şey şu an onu görmek ya da görememek. Olgun davranmak filan istemiyorum. Ağırbaşlılıktan da bahsetmeye kalkmasın kimse. Bilincim yerinde, sakinim, ne istediğimi çok iyi biliyorum. Benim şu an sadece ona ihtiyacım var. Daha önce hiç olmadığı kadar...
..

Devamını Oku
Funda Gülseven

Kadın, adama baktı
Adam, bakışlardan süzülüp
Kadının gözlerine aktı
Gözlerinden taşıp da
Kadının taa içine aktı...

Adam, kadına baktı
..

Devamını Oku
Serdal Göçmen

Sustu.
Bir daha konuşmaz
Ağzını bıçak açmaz
Eski resimlerde kaldı gülümseyen yüzü
Sınırsız, sevimsiz şimdi
Yalanım varsa bin defa öleyim
Tutkudur bu tutku
..

Devamını Oku
Hulusi Kılıç

Fındık bahçelerinde bir gülsün,
Koparmaya kıyamadığım...
Gökyüzünde en parlak yıldızsın,
Seyrine doyamadığım...
Yüce bir duygusun,
Etkisinden kurtulamadığım.
En büyük deniz,en yüce dağsın,
..

Devamını Oku
Gülseven Aksoy

Sana öyküler yazacaktı yüreğim
Derin hasretlerin acısıyla..
Bakir tenlerin kutsallığıyla
Sana en tutkulu şiirler yazacaktı ellerim
Karanlık gecelerin tutku dolu aydınlığında..

Şiir olacaktım kurumuş dudaklarına..
..

Devamını Oku
Mehmet Han

Elimde,
Eski bir aşktan kalma tutku damlacıkları
Arkamda,
Diz boyu balçık hatıraların çığlığı var
Yırtmış atmışım her şeyi,
Bir ben kalmışım ortada
Bir de sen içimde,
..

Devamını Oku
İbrahim Kilik

Ankara'ya kar yağar, demlik suya çay sağar.
Elimde ince belli, içine bin can sığar.
Buğu, dem, sıcak buse tutku zirveye ağar.
Böyle tarihe geçer Ankara, kar bir de çay.

İster beni kucakla istersen yabancı say.
Bana hep aşinadır Ankara, sen bir de çay.
..

Devamını Oku
Ayşe Kavazkaraca

Bağlılık, tutku, sadakat değil bu
Bitmeyen bir tebessüm adı aşk
Güleni ağlatır bu tebessüm
Göz yaşları tek şey söyler
O da Aşk..

Meğer aşk şiir yazdıranmış
..

Devamını Oku
Vedat Okkar

Gönlümdeki bazen beni yıpratan bazende şımartan bir aşk,
Uzaklarda oluşundanmıdır bilmiyorum aramızdaki kopukluk oysaki ne kadarda çok sevmiştim seni şu anda sevdiğim gibi,
Senden başka birisiyle olmam heralde imkansız!
Seni ben sulara, kumlara, yok olan zamana yazmadım sadece kalbime yazdım benimle birlikte yaşayasın diye başka birisine sevdalanmadım denedim ama yapamadım hey aşk. her yolun başında, ortasında ve sonunda sen çıktın karşıma ne oldu çıktında karşıma yine kendimleyim her geçen gün yıpranıyorum tükeniyorum sayende, oysaki senden tek isteyim ya benim ol yada çık git artık kalbimden artık zamana yenilmek teker teker tükenmek istemiyorum, senin kalbimde oluşun benenimi sarışın, seni unutamayayışım beni seven kafasında hayalleri olanlarada zarar veriyo bu yüzdendir kendimle kaçısım insanlardan uzaklaşışım beni bitirme artık ne olur aşk.

Ben istemezmiyim sevdiğimle mutlu olmak bir yastığa baş koymak, mutlu bir yuva kurmak hayallerle yaşıyorum artık bir umut bekliyorum bir ışık görmek istiyorum artık bu yolda, ya sonsuzluğa açılsın yada senin le birlikte toprak olsun.

..

Devamını Oku
Oktay Çekal

Öyle Hassas Bir Noktamsın Ki;
Bırakamam Asla Seni,
Benim Bir Parçam Gibisin
Koparıp Atamam Seni…

Karanlıklarda Çok Kaldım,
Yıldırımla Yaşadım
..

Devamını Oku
Ahmet Aksoy

Düşünceler düşünceler düşünceler
Kemer altından uzak olmalı
Düşün-ce-ler

İhtiras ve arzu
Kapladığında toprağı
Akıl terk de devranı
..

Devamını Oku
Ali Özkanlı

Sevgi kalbe girer gözle görülmez

Kavurur yüreği gönüller yakar

Gerçek sevenlere değer biçilmez

Hasretle yârinin gözüne bakar
..

Devamını Oku