Çok laf söyledim bunca zaman
çok yol gittim senin ya da başkasının gittiği gibi
herkesin kendine özgü vasfı vardır
belki sen girişken insanları seversin
belki de bir köşede öylece duranları
ya da gerektiği zamanda konuşanları
belki baktığında güzel öpüşür dediklerini seversin
belki de bu beni güzel sever dediklerini
bunların hiçbirini bilmiyorum
şu an ben;
karanlık bir sokaktayım
önümü göremiyorum-ki burda kendime güvensem sevgili derdim-
sadece hissederek adımlarımı atıyorum
diyeceklerim ağzımda karışıyor
yazdıklarım da klavyede birbirine giriyor
bu sefer gözümün önünde bir surat yok
sevdiğim kelimeler var
hoşuma giden hayaller
ki ne güzel tuşların var beni etkiliyor
ama beni şimdi yok eder misin
acımasız ol
sonraya bırakma
eğer ki güzel kandıracaksan
ya da biraz daha çıplak ol
hiç kimseye yapmadığın çılgınlığı sergile
seninle,kimseyle yapmadığım meşki
kimseye etmediğim raksı göstermek istiyorum
o kadar havalı acizliğim var ki
senden izin istiyorum bu sefer
kimseye de göstermek istemiyorum
bunu da diyorum en utangaç bakışımla
bildiğin notanın
en sevdiğin tuşu ilan et beni
o en güzel bestecinin en özel bestesi
o en güzel sesin sahibi yap beni
beni şimdi yukarıya al
herkese bağır
kimseden çekinme
en fazla ignore ederiz birbirimizi
lüzumsuzsam söndür beni şimdi
yangınında sonraya bırak
son sigaranda o son fırtın olayım
çekmeden söndür beni
ister köle ister tanrı
öylece belirt beni
herkesle savaşa sok
kahramanlığımı sergiliyeyim
herkesin ortasında çıplak ol
üstüne örtü olayım
iddialı laflarımı içine dolayayım
bir gün gidersen de umursamıyayım
söylediklerimi sessizlikte tekrarlıyayım
orda sen ol
anladığında da karışık kelimelerin olayım
ama düğümümü çöz
aydınlığında serinletmek istiyorum seni
karanlığında yanında parlamak istiyorum
kimseye diyemediğim lafları söylemeliyim bu sefer
görmediğim kadın
en çok gördüğüm ol
bir gün yıkılan meyhanede
bir gün en çok gidilen denizde
herkesin okuduğu kitabın
gizli paragrafı yap beni
en sevdiğim bölüm ol
aniden kalkışım
kimseye selam vermeden
en tutkulu öpüşüm ol
kimsenin keşfedemediği asosyalliğimin
en çıplak halini
içine al
sonra sarıl bana
birden patlayan bulutların
en naif zamanında
elimi tut
kulağıma istediğini fısılda
bitmeyecek yazımın
en kallavi cümlesini oluştururken ben, sana
ıslak memende
kuruduğun aralık
başkasına baktığında
gördüğün iğrelti
herkese gittiğinde döndüğün bir deli
gitmek istediğinde de aklını çelen bir serseri
olur muyum?
Kayıt Tarihi : 21.8.2010 14:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!