Baba…
Bugün kendimi yapayalnız hissettim...koca evrende minnacık bir çakıl taşı gibiydim; hoyrat ayaklar basıp geçtikçe savruldum oradan oraya...
Sana öyle gereksinim duydum ki baba! Ne olurdu bugün, sadece bugün yanımda olabilseydin, keşke…
Bugün inan çok yalnızım bugün isyankar
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
İmrenesi bir çalışma, bir yorum/şiir..Ve sanıyorum hangi baba bundan sonra evladını bir çiçek görmez..bir can ..bin can gibi akıp gitmişsiniz…Nice babalar…böyle evlatlara…nasip ola…Sevgilerimle..
Hangi baba böyle bir evladının elini tutmaz…yüreklerde..damarlarda..ta oradan gelen diplemesi ve sıkı sıkı ya tutuyorum elini evladım… Evlat hassı olarak işlenmiş şiirine çalışmanla seninle gurur duyarak… Evet ..evet duyuyorum o sesi…
Sevgilerimle.saygıla..
duygulandım.
yüreğinize sağlık...
Hangi edepsiz kadın eli dokundu da yüreğine,
Böyle umarsız oldun, söyle,
Söyleme gizlenmişliğini, korkak hislerinin,
Cesur dur yine de aşkın önünde!
Sana mı kaldı aşkın, namus bekçiliği,
Düş yakasından artık, sarıl kollarıma desen de
Hükümet nikahı ister benden,
Eli yüzü çamur içinde, aldatılmış hislerim…
Yokluğun da hoş sevgili,
Bakire gecelere sarılır yalnızlığım,
İçimden artık ne adın geçer,
Ne de bir zamanlar sana adanmışlığım…
Kutlarım yüreğiniz dert görmesin yüreğinize sağlık
muhabbetle
“………..……
Geçenlerde ağabeyimin kızı bana ne dedi, biliyor musun? “Hala” dedi: “Neden hep iyiliği öğretiyorsun bize, biraz da kötülük öğretsene? ”…
O’ na şu yanıtı verdim: “ Yavrucuğum, büyüdükçe hayat sana öğretecek… Yaşarken çok şey öğrenir insan… Ama en çok iyilikleri, iyi olanları öğrenmelisin ki; ilerde sana güç versin, seni ayakta tutabilsin…” Birden küçücük cılız kollarıyla boynuma sarılıverdi; artık, ne düşündüyse…
Aynada kendi yüzümüze, hayatta başkalarının yüzüne bakarak yaşayabilme adına değil mi bütün bu çekilenler, katlanılanlar, yitirilenler?
............…”
Refika hanım,
Anlamlı, duygulu ve dik duruşun yazını çok güzeldi. Beğenerek ve arada boğazım düğümlenerek okudum. Ne yazık ki doğruyu öğüten çarklar iyi işliyor. Anladığım kadarı ile de emek hırsızlığının mahkemesi yazında konu. Bu apayrı bir dert oldu.
Şiirinize zaten sözüm olamaz kalem usta…
Bu güzellikleri paylaştığınız için teşekkür erim… Sevgi ve saygımla…
Geçenlerde ağabeyimin kızı bana ne dedi, biliyor musun? “Hala” dedi: “Neden hep iyiliği öğretiyorsun bize, biraz da kötülük öğretsene? ”…
O’ na şu yanıtı verdim: “ Yavrucuğum, büyüdükçe hayat sana öğretecek… Yaşarken çok şey öğrenir insan… Ama en çok iyilikleri, iyi olanları öğrenmelisin ki; ilerde sana güç versin, seni ayakta tutabilsin…” Birden küçücük cılız kollarıyla boynuma sarılıverdi; artık, ne düşündüyse…BÖYLE BİR DENEMEYE NASIL BİR YORUM YAZILIR BİLEMİYORUM Kİ.SANKİ MAHKEME KORİDORLARINDA YALNIZ BAŞIMA KALAN BENDİM. BENDİM ELLERİ ÜŞÜYEN VE ÇARESİZ KALAN. BENDİM YALNIZLIIN VURDUĞU CAN.
TEBRİKLERİMİ SUNUYORUM REFİKA HANIM. ÇOK AMA ÇOK BAŞARILI BİR ÇALIŞMAYDI. SELAMLARIMLA.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta