TURUNCU ŞİİRLERİ

TURUNCU ŞİİRLERİ

Ulvi Koçu

-I-

Önce yemyeşil ağaçlar açar, sonra masmavi dereler akar. Işıl ışıl parlayan güneşin gülümsemesi duyulur kayalıkların ötesinde. Düşler Kentinin bir anlamı vardı kuşkusuz. O anlam düş kuran çocukların içinde taşıdığı umutta gizliydi. bazen yağmur eşlik ederdi o aydınlık sıcağa,bazen toprağın kadim kokusu. Yeryüzü çocukları ağzını havaya diker, yağmurun suyunu içerlerdi. Zevkli, alaycı, haylaz bir oyundu belki de. Eğer içinde gülümsemeler varsa, iyilik varsa oynanan her oyun eşsizdir. Yeryüzü çocukları bunu Deli Kız dan öğrenmişlerdi. kendi içlerinde kurdukları düşler, hep Deli Kızın masallarıyla örtüşürdü. Bu bilgelikti. İnsanı iyiye götüren bir bilgelik...
Yağmur yağıyordu Düşler Kentine. Yağmur gösterişliydi. Çocuksu ve fedakar. Yağmur şarkı söylüyordu, ıslık çalıyordu. Yeryüzü çocukları öğrendikleri oyunları sergilerken, bir yandan da yağmurun suyunu içmeye çalışıyorlardı. Hepsinin saçları, üstü başı ıslanmıştı. fakat Dünya Kentlerinde ki çocuklar gibi korkmuyorlardı. Biliyorlardı çünkü, Deli Kız öğretmişti; 'Çocuklar üstlerini ıslatarak, kirleterek çocuk olurlar ancak'. Aldırışsız gülümsüyorlardı. Aniden hafifçe rüzgar belirdi. Gökyüzünden fısıldayışlar geldi. Hepsi meraklı gözlerle fısıldayışa doğru yöneldi. -O da ne! Üç tane rengarenk zarf göründü gökyüzünden düşmekte olan. Evet evet mavi, turuncu ve beyaz renkte üç kart; yağmurla beraber gökyüzünden savrulan...
Yeryüzü çocukları şaşkındı.Anlamakta güçlük çekiyorlardı. Öylece bakakaldılar zarflara; üzerlerinde garip yazılar, anlaşılmaz resimler... Biraz korku, biraz şaşkınlık aptallaştırmıştı yüzlerini. İçlerinden biri zarfları alarak yanındakilerle beraber Deli Kızın yanına koştular...

-II-
..

Devamını Oku
Bora Boşna

Ayacıklarıma ne oldu
Turuncu turuncu basmıyorlar yere
Sonuncu basamağı merdivenin demiyor hoşgeldin
Kısa kalıyor serçe parmağım
Perçemlerim kaşımla birleşiyor
Buruk bakıyor bana boyun bağım
Etimden kayıp giden şeyler uğramaz oldu.
..

Devamını Oku
White Poet

Turuncu tabutlar geçiyor önümden
Renklerinde tüm heyecanıyla
Genç ölenlere eskimiş öğütler
Hani bunlar korkmazlardı ölümden.

Turuncu bulutların yağmuru yalan oluyor
Gazlı gazoz tadında yaşıyorsan her anı
..

Devamını Oku
Perinur Olgun

Şehirlerde buldum seni görmeden
Yar beni bul ecel beni bulmadan
Gitme bütün kadınları silmeden
Aşktandı saçın dudağımda adın
Aklımdasın turuncu kokan kadın


..

Devamını Oku
Zekiye Yenisafak

yag yamur yag camdan bakiyor çiçekler ip atliyor kizlar basini almis gidiyor güller yag yamur yag a budane? yoksa bir renk karmasasimi? tam yedi renk kirmizi turuncu sari yesil mavi lacivert ve mor çok güzel birsey yagmurda çikar ortaya
..

Devamını Oku
Tolgahan Şafak

Mutluluk denen mavi çocuk
Hiç oynamadı
Bahçemizde.....
Maviye hasret gönlüm
Yine turuncu kaldı
Öylece.....
Ölen turuncu yaprak
..

Devamını Oku
Olgun Ekinci

……… Sevda; görmediğimiz çöllerin ortasında kıvranan sancılı karın ağrılarıysa eşit mesafede aynı anda onu hissettiğimizdir aslolan sevgili… Ve geçmeyen sancıların devredilmesinde bize kalan uğultularıdır, onunla avunur onunla seviniriz… Kimse öğretmeden biz ürettik biz sevdik uzaklıkları gözlerimizde...

……… Ebemkuşağının turuncu renkli ucuna tutunurken sen, sarıldığım sarı renklerden papatya desteleri yapıyor, yeşil renkli yollardan sana iletiyorum, ulaştığında deli mavi bir aşkın renksiz silueti yansıyor, gülümsemelerine eklenirken… Ne çok uzakmış ve ne kadar yakınmış aslında aynı gökkuşağının farklı renklerini ayrı kentlerin örtüşen yürekleriyle çok uzaklardan aynı gözlerle izlemek… Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor renkleri aynı anda sevda soluklu tek nefes ve tek yüreğe dönüştürmek…

……… Vurgun yemektir aşk ve acemi dalgıcın denizin sığ kıyılarında kendisini Hint Okyanusunun gizemli derinliklerinde sanması, başını sudan çıkardığında ayaklarının yere değecek yakınlıkta olması değil, yüreğinin üzerinde hissettiği yürek yarısıdır, varlığı kıtalar ve okyanuslar arası uzakta olan aşkıdır, başarmıştır ilk deneyimi... Yakınlaşmıştır aşk farklı iklim ve soğukluktaki deniz suyunun ateşinde şimdi...

......... Tırnaksız ve yaralı ellerimi buz tutan yüreğimin üzerine koyuyor, yüreğime eklediğim yüreğinin sıcaklığı yayılıyor parmak uçlarıma ve bana ait olan o çıplak yürek düşük banketten yuvarlanıp sonu olmayan uçurumlara sürükleniyor, kayboluyor sensizlikte... Dizlerim titriyor ve çığlıklarıma karışıyor kayboluyorum... Senden öğrendiğim aşkın kelimelerine sarılıyorum yolumu bulmak için kitaplardan okuyup ta aşk zannettiğim kelimelerin sonsuzluğuna sürükleniyor ve iki uçurumun sonsuzluğunu birleştiriyorum, bir tek harf etmiyor, boş ve imlasız kitaba dönüşüyor aşk adına anlamsız uçurumlar ve uzaklıklarda...
..

Devamını Oku
Hayriye Aygül

Mor mor çiçek açarken lavanta tarlada
Nefis bir koku sarar özgürce yamaca
Rüzgarla gelip dolarken genzime koku
Nar çiçek çiçek açmış turuncu rengine...

Bir buketsin elimde lavanta çiçeğim
Cennette yaşıyorum inan ki kendimce
..

Devamını Oku
Kamil Serdengeçti

Güneş yine doğacak sevgiler batımına
Bir donuk ıssız turuncu
Ve siyâh buzlar hâleleri
Bu güneş içinize
Boşluğu akıtacak....

Ve siz, eski tangoların müziksiz adımları
..

Devamını Oku
Suna Sancak

Öylesine dalıp gidiyorum; camdan dışarıya buğulu gözler ile bakarken,
Upuzun maviliğin üzerinde yüreğim bir Martı çığlığıyla süzülerek kanat çırpıyor..
Gün batımı kızıllığında açıyor gönül bahçemde ki hüzün çiçeklerim...
Umutlarım ipi kopmuş rüzgarla savrulan bir balon misali yavaş yavaş uzaklaşıyor....
Can çekişiyor; sensiz, sonsuz, turuncu sevdam..
Gün yavaşça köşesine çekilirken akşama bırakıyor masmavi turuncu koyu kızıllığını..
Ay yükselirken gökyüzünde bir damla yaş süzülüyor gözlerimden..
..

Devamını Oku
Sevinç Başbuğ

Bir sarhoş ezgi
Vurdu gece yarısını
Ve bir martı
Basıverdi çığlığı.
Korkuluklar korkup
Birbirine sarıldı
Mum titredi.
..

Devamını Oku
Gassan Satar

seni dusunuyorum
odam ates turuncu

kizila kosuyor tutkular
bak gece de yolculuklarda
o bildik hasretlere

..

Devamını Oku
Hekim Coşkun

Sevgili Hugo Chavez aramızdan ayrıldığına üzüldüm ve seni KIZIL GÖMLEĞİN VE BERENLE hatırlayacağım. Halkın seni seviyordu buna tanıklık ettim ve hatta halkının tamamı ANTİ-EMPERYALİST olmanın gururunu yaşadı senin BAŞKANLIK döneminde. Bizim EZİK ULUSLAR pardon geri bıraktırılmış ülke ve o ülkenin sömürgelerinde eğemelerin AĞZI ile konuşmak moda olduğundan senin kızıl sevdanı TURUNCU olarak görmüşlerdi hep.
Seni beğenmeyen Türkiye de '''sol'' cular RENK KÖRÜ olduklarından, ezilen halkların NEFES borusunu tıkamaya devam ediyor ve TURUNCU devrimlerine BURUN KIVIRARAK ne kadar KIVRAK zekalı olduklarından DEM vuruyorlar.
Dostum yoldaşım Hugo Chavez...
Sen bakma bizim mahallenin '''sol''' cularıımız yaprak gibidir, onlar AB/ABD den gelecek rüzgarlar la dökülüp saçılabiliyorlar.
Sağlam bir dalları&/ağaçları hiç olmadı, ne sınıflarına ve nede değiştirmeye çalıştıkları topluma güvenebildiler, hep kendilerini yalnız hissettiler ve zoru görünce de sanki bu topluma hizmet etmiş gibi SİSİN İÇİN NE CAFALAR çektim diye de AĞLARLAR...))
Neyse hazır gitmişken O taraf daki yoldaşlara söyleyin, BİZ BU TARAFTA ZOMBİLER le yaşamak zorunda kalmışız vah bizim halimize.
Dostum yoldaşım Hugo Chavez; senin yokluğuna üzülen taraftayım.
..

Devamını Oku
Gülsen Yüksel

Ne zaman yolum düşse sancılı yüreğimle,
Klasik müzik sesleri dans ederdi muayenehanesinde
Mavi köşkün turuncu renkli polikliniğinde.

Üşümüş yürekler nöbete dururdu kapısının önünde
Or-an şehrinin karla kaplı bembeyaz gündüzlerinde.

..

Devamını Oku
Emre Altun

Sonbaharda
Düşen yapraklarda
Güneş batarken
Gökyüzünün dibinde
Senin saçlarında
Turuncu
Benim tutkum oldu
..

Devamını Oku
Cumhur Turan

silerek tüm acabaları
bir fırça darbesinde
batırarak kaygıları
denizin bittiği yerde
beklentileri gömüp
unutarak adresini
mavi / turuncu
..

Devamını Oku
Mustafa Küçük 2

İkimizde susuyoruz.

Ayaklarını denize daldırıp gözünü ufka dikerek kıyıyı bekleyen uzun yeşil saçlı bir çay bahçesinin kucağındayız. Hafif bir rüzgâr var; sıkça dizilmiş küçük tahta masaların örtülerini kaldırarak yüzümüzü yalıyor. Çok uzaklarda bir balıkçı teknesi süzülmekte. Fener kimsesiz…

Sabah saatleri. Ortalık dingin. iki masayı birleştirerek etrafına toplanmış nargile tiryakisi birkaç ihtiyardan başka kimsecikler yok. Kimi gelininden, kimi damadından, kimi de oğlundan ya da kızından yakınıyor.”rahmetli sağ olsaydı, onun yeri bambaşkaydı! ”ünlemleriyle yalnızlıklarının altını çiziyorlar. Biraz önce herkese çay dağıtan garson çocuk da görünmüyor artık.

Karşılıklı oturuyoruz.
..

Devamını Oku
Abdullah Gölbaşı

Saklı düşler…


Aşkın tanımı yok kı!
Fil gibi bişey!
Gözler görmemişse
Ha kulağı ha burnu
..

Devamını Oku
Mehmet Emin Kurnaz

hep gridir şehirlerin rengi
ve turuncu hüzünlere gebedir şiir...

acı eşiğini geçince aşk
aşırı zaman kaybından yoğun bakıma alınmış sözcükler,
ruhsatsız ağızların kuru-sıkı şairlerinde
şiir gibi bir şeyin neşteri olurdu
..

Devamını Oku
Kağan İşçen

Ağladı Turuncu

duman duman öldük cigaramızda ağladı turuncu
parmaklıklar şaşkın ömre hayret düştü zil zurna
kemane sesli gülümserlikle aldırmazdık duvar küflerine
başucumuzda zulümse zulüm sonbaharda da ıslandık biz
sırılsıklam siyahlarımıza bürünmedik mi bir turna vurulduğunda
..

Devamını Oku