TURUNCU ŞİİRLERİ

TURUNCU ŞİİRLERİ

Bilge Rabia

Günbatımı sessizliği...Güneşin yusyuvarlak,turuncu,kırmızı, karışımı olağanüstü güzelliği...Koyu lacivert bulutların yavaş yavaş o güzelliği gizlemek istercesine gökyüzünde süzülmeleri...Her şair anlatmıştır bunları mısralarında...Zaten ben tasvir edemem bu güzelliği...Bir akşam üzeri vaktini bu işe ayırmamış olan da tasavvur edemez.Ama sanmıyorum böylelerinin olduğunu.Her insan bir kez olsun seyretmiştir ömründe,bu olağanüstü güzel günbatımını...Bu güzellik beni nasıl etkiledi...Ne derin düşüncelere daldım...Uzun zaman olmuştu ufkun bu kızıllığını seyretmeyeli.Sayfa çevirip baktım da Eylül_94'te yaşamışım böylesi duyguları bir de...Yoksa o zamandan beri hiç seyre dalmadım mı ben...
Ve bugün bayram arefesi...Bir şiir yazayım dedim olmadı,sanat müziğine daldım ben de...Hislerime uydu,hoşuma gitti söylediğim klasikler...Yine de yetmedi bunlar.Bir şeyler yazayım diyorum.
Çocukluğumu,şimdiki öncesi okul yıllarımı,tatilleri,köy anıları,tanıdığım insanlar,tanıtılanlar,kardeşlerimle birlikte büyümemiz,gelişmemiz...Düşüncelerimiz,beklentilerimiz,hayallerimiz...Ve yaşadıklarım...Kendi adıma tam on sekiz yıl...Ne kadar uzun...Büyüklere az geliyor ama ben her geçen günün,konuştuğum her insanın,düşüncelerimi olgunlaştırdığını hissediyorum.İnsanın ideallerinin şekillendiği yıllar bu yıllar...'Ne kadar uzun yaşarsanız yaşayın,ilk yirmi yıl ömrünüzün en uzun yarısıdır'diyen düşünür diyorum aynen benim gibi düşünmüş.
Düşünebildiğim için mutluyum.Keşke lisede yaptığım konuşmanın metnini saklasaydım.Öğrencilerin anlayamayacağı dilden konuşmuşum.Evet,onlara düşünün demiştim.Çünkü 'düşünen insan maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur'O gün gerçekten bambaşkaydı duygularım.Her şeye rağmen güzel şeydi başarmak...Her şeye rağmen diyorum çünkü okul birincisi olmak değildi benim başarıdan anladığım,hayatı bilmekti,evreni bilmekti,daha da önemlisi kendini bilmekti...Bunun öylesine farkındaydım ki...Hayatı bilmekse Allah'ı bilmek...Tüm sevdiklerim bir gün toprak olacak.Herkesin bildiği bir gerçekse de bu,yalan gibi geliyor insana...Zorluyorum bazen kendimi fakat alamıyorum aklımı dünyevî fikirlerden...Ben başarmak istiyorum:'Mutlu olurken mutlu edebilmek...'
Başarmak nedir? Belki,bir gün öncesi olsun,on yıl öncesi olsun; insanın yaşadıklarından pişmanlık duymamasıdır'Herkes payına düşeni yaşar'Bu bilinmeli...Zorlanmamalı kader...Belki de istenilmeden kırılmış kalpleri onarabilmektir en güzel şekilde.Yeryüzünde bir tek kimsenin kalbi kırıldığında arş titrermiş.Öyleyse sadece ben bile gün değil anlar boyu kaç kere titretiyorum arşı.Evet anladım galiba.Kalp kırmamaktır,gönül yıkmamaktır,arşı titretmemek için elden geleni yapmaktır başarmak...
'Bir kez gönül yıktın ise,bu kıldığın namaz değil...
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil...'Y.Emre
..

Devamını Oku
Serdar Kalkan

Gözlerine baktığımda görüyorum
Gözyaşı nehirlerine yansıyan aşkını
Aynalarda berraklaşan güzel yüzünün
Çatlak dudaklarımla öpüyordu sol yanağını

Ben seni kimselerde aramadım
Aramak ne kötü olurdu herkeste seni
..

Devamını Oku
Adnan Durmaz

afrodit köpüklü tül kıyılarda
ay çıldırtan şarkılar söylerdi denizkızları
ah ömrünün savrulan yazları
bombalar-katliamlar
tarumar güllerin tarihi yazılmış yüreğine
ömrünün özeti dikenli teller

..

Devamını Oku
Adnan Şerifoğlu

Bu sensizlik akşamının dinginliği ürperiyor yine bir kuş sesinde
Günü de indirdiler uykusuna kadifeden yumuşacık turuncu eller
O der Abend,der in die finsteren Dörfer der Kindheit geht
Ah bu akşamın kederi, siyah tülden bir örtüdür,üstümüze böyle kim örter
Georg Trakl’dan mı bu kargışlanmış çarpık sevgilere gebe yaralı hüzünler

Dalıyorum seninle geçmiş günün resmine,dilime takılıyor sensiz heceler
..

Devamını Oku
Kalender Sever

Volkanın püskürdüğü o kraterde
Yeşil sular karışıyor mavi göğe
Turuncu yapraklar arasında güneş
Ağır ağır dönüyor,
Ve yere düşen gölge

Karagöl'de saatler sonra
..

Devamını Oku
Vahdet Mehmet Güneş

ova yeşili giydi.zengin
kiraz,ayva. elma,badem çiçek verdi
yağmur toprağı sevdi,toprak yağmuru
Nurdağı platosunda bahar başka
Haziran buğdaylarının altınsarısını
biçer-döver harmanladı başaklarını
yaylalara gitme vakti
..

Devamını Oku
Gülgün Engin

sabır çiçek açtı sonunda..
güzü seçti günlerden,
yapraklardan sarı olanı.

geçmişini yükledi,
gelecekle süsledi sabah güneşiyle açıveren bugünü.

..

Devamını Oku
Nehreyn

Bölüp koparttım uykuların ucundan
Tedirgin oldu hiç yok yere çocukluğumuz
Birazcık kırpıldığında saçları / sevinçlerin
Kopukluklar dikilir başımızda
Çoğul bir asilik boylanır, turuncu diyarından
İçimiz kibrit kırığı.
Hiçbir rüzgarın uğramadığı yanıklığım
..

Devamını Oku
Şahika Rüzgargülü

Bir başka duruyordu turuncu o resimde
Bir başka hüzün vardı belki bende, kimbilir
Yıpranmış anıları sürüklerken peşimde
Ben çoktan silinmiştim yeryüzünde kimbilir..

Turuncuydu o akşam, yelkenler çekilirken
Yorgun gemi rotayı hayallere almıştı
..

Devamını Oku
Zeynep Ece Arabul

Turuncu bir top
Kayıverdi ellerimden
İki kez zıpladı
Dolap altı, divan altı..
Bulunanlar; biraz toz,
bir de kedi patisi
Işık alazı renkliydi
..

Devamını Oku
Hasret_n

İçimde kimsesiz bir aksam baslar
Gözünü yummaya görsün çocuklar
Düşlerimde hep Hiroşima rüzgarı
Sevdalım!
Dağlar maviye kesmis
Deniz beyaz, ay turuncu
Sevdalım, fırtına koptu kopacak......
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Bekârlık suç olunca bahane eksilmezmiş,
İçki yok sigara yok, bir suç eklenecekmiş…

Göze batan hiçbir şey yaşanmamıştır bile,
Sorun eklenecekti yine bekârlık ile…

Ağır ithamlarına cevap vermemişizdir,
..

Devamını Oku
Özgen Aydos

Sana çok uzak bir yerlerden yazıyorum demek isterdim ama kaçabildiğin en fazla yer kalbim oluyor.keşke diyorum,bir mülteci gibi aklıma sığınsaydın.onunla anlaşmak daha kolay.uzaktan düşman gibi görünüyorum sanırım,ateşkes istiyorsun benden! Ben kurşun askerlerimi çoktan çektim savaş alanından.hepsi pinokyonun burnundan yapılmış,gepetto tüm yalanları bir çırpıda yakmış! Metro,düşünebileceğim kadar geç kaldı bugün.dinledim insan seslerini,hepsinde huzur aradım,telaşlı ve ürkek hallerinde.Acı vardı çoğunun omzunda,ben gördüm! tek değilmişim dedim bu dünyada,yaralarını seven,sahip çıkan,koruyan ve kollayan.Faydadan çok zarar verdiğini görmemiş kör gözlerim,kör gözlerim ellerinle bağlanmış.bir rahime girer gibi sancılıydı tüm hislerin ve çok kalmadın kalbimde.bak erkekliğin meyvasını verdi; bu aşk ölü doğdu.Ölmüş bir sevdaya isim vermek istersen,üç kere üfle kulağına; umut,umut,umut. Bir damla suydum,İsa’nın saçından dökülen ve sen koca bir ateştin.sahi su ateşe nasıl tutulur,buz bile olamamışken? Ben seni söndüremedim! bir deniz de bir parça olmayı seçtim.kolaylık olsun diye değil.eğri büğrüdür zaten çizgilerim,Alnına güzel yazılamazdım. Gelemezdim.yaşadıklarımız ve yaralarımız farklı yerlerdeydi.ne ilaç olurdum sana ne dost.dudaklarını ısırıp,kanınla beslenmek isteyen bir ‘gidici’ydim.gitmeye,gelirken kararlı olan birinden sevgili olamazdı.bunu en iyi sen bildin.bilirdin.yeni yetme bir hikaye değil çünkü bu yaşanan../çok önceleri de yaşamıştın sen bunu.bir kadını basmıştın yatakta sen olmayan bir adamla.şimdi ne zaman bir kadınla yatsan,çıkar gelirsin kapıdan.Kendini tanımayacak kadar uzaksın benliğinde.kovduğun kadınlar bunu hiç anlayamazlar. Ben bildim! - Bildiklerim senden önce de vardılar.daha çok karanlıktı o zamanlar.bakıyorum da anlamadığımız o kargaşalık bir çağ’mış.Kocaman bir çağ atlamışız! o kadar uzun zamandır aynı yerdesin ki,gittiğini farkedemedim.çağrılmadığım da gidemezdim.Tüm kalışım bu sebepten.Başka bahane bulma. Aynaya baktım.bana arkasını döndü.o da ben değil miydim? canım acıyor,gözlerim yüzüme dar gelince.kırılmış parçalarım,içime kaçmış.orası derin,orası çukur basma sakın.daha da kaçarsan içime,çıkmak zorunda kalacağım bu bedenden.kendine bir yer edin.dışardasın ve üşüyorsun.ait olamamak değil seninki,hep gitmeyi düşlemek.çünkü bir kere çıkarsın yola sadece bir kere.Ve artık sen değil,şehirlerdir hakimin.ben ufak bir tepeydim,üstümden yol geçirdin. Yolluk değildim ki,iki ucu uçkur düğümünde.beni hiç bir aç zamanında katık edemedin varoluşuna.doğru kaygılarım vardı ve kaprislerim.canını sıkıyordum,yoruyordum.ama değildi amacım seni öldürmek sadece bil istiyordum,Ben yaralarına basmak değil onları sarmak istemiştim.ellerim küçük müydü bu işler için? Bulaşıcı hastalık mıydı bu yaralanmışlık? şeytan tapmamıştı ya toprağa,senin bu ateş sevdan niyeydi? ellerim kadar da küçük müydü aklım,bana bunları anlatmayı hiç denememiştin? Cevap vermeyeceğini biliyorum.o yüzden bu rahatlığım.ortada kalmışlık var ruhumda farkettin mi? Kırmızıyla sarı arasındaydım mesala.yalnızlıkla aşk arasında.turuncu../trafik ışıklarından bile kaldırmışlar beni../Bilememiş ne yapması gerektiğini hiç bir yolcu,sen de onlardan mıydın? Daha ilk yeşil de gidiverdin…/ Hayatın ucundayım ve ayaklarım bir balerinin dönüş eksikliğinde.o kadar esnek olamadığım için bu kırılan kaburgalarım.Sana seslenmek istediğim cümlelerim var/dı.geçmiş zamanlarda bir hikaye anlatır gibiyim çoğunluğun çocuk olduğu çokluğa.Beni zaten sadece çocuklar anladı.Onlar büyümeyi reddetmiş bir nesilin güle çalan taraflarıydı. Insan bir şarkıya aşık olabilir mi sahi? platonik aşk bu.sarılıp,öpemiyorum gönlümce sevemiyorum.bildiğimHer istediğimde dinleyebilecek olmam.çok eskitmiyorum ama başa saramam hiç bir notayı.hayatı saramam başa.yaşadıklarımı ve öğrendiklerimi.içimdeki erkekleri.onlardan birini gördüm bugün köprü üstünde.aynı köprü bilirdi,elimin eline değdiği zamanları.Ah ne çok beden bilmişim senden önce.yine de tüm mahcubiyetlerim sana.. Bundan çocukları sorumlu tutma! Haklıydın.kimseyi sevmemeli insan.bağlanmamalı.kapısını çalıverdiği tüm kadınlara bir bavulla gitmeli.içinde biriktirdiği intikamlar.Kadınlar ölmeli! erkekler birbirne düşmeli.bir masalcı toplamalı çocukları,hapsetmeli masala.Sonu yazacak kimse kalmayana kadar devam etmeli bu vahşet../iyiyi bilmeyecek kadar kötüyüz.ve kimse bir çocuğa bir kötü son bahşedemez! Koruyucu değilim.kendime sahip olmayacak kadar dağınığım hatta..paylaştırdım kendimi ve günlere böldüm hayallerimi.Her gün birini unutuyorum.bu bir sözde düşkırım.tutuklayın beni kendimin hainiyim! Hüzünlü bir şiire benziyor gözlerin..ve ben en çok gözlerini seviyordum.kime baktığını umursamadan,pencerelerde bekliyordumGeleceğin anı.hazırlıklıydım tüm aldatmalara.yıldızlar hep dileksiz kaydı,bana bir özür borçlusun. Aklımı çaldın! … Yazacaklarım bitti.Yaşayamadıklarım hariç.belki bir zaman boşluğundaVe cidden aralıkken tüm kapılarımSana tekrar yazarım. Ve en çokAnnemHaklıydı; ‘’insan,yabancılara aşık olmamalı..’’

‘’gözlerim sessizdiler,o yüzden bişey anlatamadılar..
..

Devamını Oku
Serdar Yanıkoğlu

Yine bir akşamüstü sessizliğinde,
Adaların üzerinden duvarıma yansır
Ilık ve turuncu güneş ışığı.
Eski bir romandan başımı kaldırdığımda,
Bir melek eli gibi dokunur nazikçe yüzüme.
Ve başımı çevirir ufkun sonsuzluğuna,
Mavi, sarı ve kırmızının dansına.
..

Devamını Oku
Muharrem Soyek

Her günün altın kandilli ufkundan
Kalbim sana yürür turuncu sulardan;

Sabır ey canan!
Yolları tutmuş zalim zaman
Geçilmiyor Samanyolu’ndan
Burçlara haraç bırakmadan…
..

Devamını Oku
Nevzat Özkan

rüya içinde rüyalarda
doğruların yolundayım,
yoldaşım.
dervişler kıraathanesidir
yerim yurdum..
askıda turuncu montum,
Balatlı
..

Devamını Oku
Sedat Emrem

Ekim'dir yolculuğun adı
Daha derin bir yara, hüznün yapraklara bıraktığı sarı...
Ve daha bir benziyor gittikçe bu mevsim bana.
Dallar, dağlar, nehirler...
Daha çıplak bu mevsimde tabiat
Güllerin hiç biri sana benzemiyor
Ve dikenleri daha çok batıyor, sorma!
..

Devamını Oku
Cansu Genç

Rengarenk çiçeklerim var
Hepsi ışıl ışıl parlar
Onlara bakım yapınca
Birden bire açarlar

Demet demet yapınca
Güneş altına koyunca
..

Devamını Oku
Baki Sulopaşa

Çölde fırtına;
Rüzgarın dansı kumlarla,
zor işler.

Turuncu kelebeğin,
cilveli raksı aşkıyla;
Olağan işler.
..

Devamını Oku
Şebnem Ezik

Soğuk olur akşamlar
Aklıma düşünce ayrılıklar
Hüzün dolaşır son bakışda
Süzülürüm
Martılarla
Bazende
Denizin dalgalarında
..

Devamını Oku