Gecenin çıldırtan sessizliğinde ve bu tatlı yalnızlıkta,yüreğime bir kor düşer.İşte o zaman başlar içimde bir sızı.Ağıtlar çığıldaşır yüreğimde…Züleyha Yusuf’una ağlar.Gül sabahı bekler Bülbülü için…O an uzakta ayrı kaldığım sevgiliye,yüreğimden bir TURNA salarım; kanatlarına hüznümü bırakarak…Gözlerine bakışlarımı emanet bırakarak…Sevgilinin bakışlarına versin diye…
Pencereme ansızın yağmur düşer. Koşarım yalınayak dışarı.Kimseler fark etmeden ağlarım.Beni ıslatan her damlada,sevgiliye hasretim daha da bir büyür.Bomboş sokaklarda hiç ıslanmamış bir yer bulana dek koşarım…Koşarım…Hiç yorulmadan…Hiç arkama bakmadan. Yolun sonunda kuru bir ağaca rastlarım. Onunla sohbet eder dalını, yüreğini kıran rüzgara karşı kızgınlığını dinlerim.Biliyordum ki; rüzgar tarafından kırılan bir dal; rüzgarı affetse de kırılmıştır bir kere.Ağacın tüm acısını paylaşarak ayrılırım ordan.
Sonra ilerdeki dağın yamacında yüreğimden saldığım TURNA’mı görürüm.Koşarım ona doğru.Koştukça uzaklaşır benden.Neden benden uzaklaşsın ki? Yoksa sevgiliden kötü bir haber getirdi de ondan mı kaçar benden? Bağırmak isterim arkasından,çığlıklarım sessizlik olur kalır içimde…
Artık ayaklarımda derman kalmamıştır,yığılırım olduğum yere.Bir an yağmur da kesilir.Her şey kaybolur gözümden,gözlerim sislenir.O an içimde,yeni bir umuda yolculuk için dua başlar:-Allah’ım derim,n’olursun TURNA’mı bana gönder.Ne olur ayrı kaldığım sevgiliden bir haber versin.Bir an gözlerimden bulutlar kalkar.Yanı başımda TURNA’ mı bulurum.Umutla bakar gözlerime; sanki beni kanatlarına takıp,sevgilinin diyarına götürecekmiş gibi gülümser yüzüme.Ve sonra da hiçbir şey demeden yanımdan gökyüzünün derinliklerine uçup gider.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta