Adının yanına yazmış adımı
Yoluma döktüğü güle vuruldum
Canân diyerek, döndürdü başımı
Saçıma uzanan ele vuruldum
Yüreğindeki aşk sığmaz cihana
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İyiki de esinlenişsiniz . Tebrikler :))
Saygılarımla Serkan ÖZTÜRK
Sevgili Tülay, yüreğine sağlık. Başarıların ve esinlerin bol olsun.
Yanında olmasam toprağı kurur
Türkümü söyleyen tele vuruldum
Harika siir icin yürekten tebrikler sevgili Tülay hanim
Yazan ve yazdiran yürege selam olsun
Sevgi&saygilarimla
Adının yanına yazmış adımı
Yoluma döktüğü güle vuruldum
Canân diyerek, döndürdü başımı
Saçıma uzanan ele vuruldum
...baştan sona nefis bir şiir...emeğinize sağlık sevgili Tülay hanım.
Sayın Yıldırım'ın şiirini beğeni ile okumuştum.
Esinlenerek doğmuş olan bu şiir, hani kalemine
ve yüreğine övgülerin yetersiz kaldığı Sevgili Tülay'ın
dizeleriyle tekrar hayat bulmuş.Ve hece şiirlerininde
başarıyla üstesinden geldiğinin kanıtı gibi bu eser.
Şiiri yürekten kutlar.Şairi alnından öperim.
Sevgilerimle.
Yoncamın Yaprağı
ne güzel şeydir şiirde birlik olmak
beraberlik ruhu içinde güzel şeyler üretmek. Ustalıkta iddiamız yoktur haşa. Ama manada iddialıyız..
maksat gönüller bir olsun. Kırgınlık, dargınlık ve nifakların kime ne faydası olmuş ki bu güne kadar..
yazmak YUNUS ca yazmak, gönlüleri yazmak, hak sevdasını yazmak,
Yazmak, Karacaoğlan gibi yazmak, güzele yazmak, güzeli yazmak;
Yazmak Leyla'ca ve de Mecnun gibi yazmak. Aşkı yazmak, sevdayı yazmak, yanışları yazmak, köze banmak yüreği.. Hani yangınları da yakıyoruz ya...
Manalı geldi sözün
belliki merttir özün
demeli kelam ustası kalemlere..
Şimdi kıskandım Tülayı ve bu nazire işini
Ben de ;
'KÖZE VURULDUM' yazayım bari Metin Kardeşim
Ablana müsaden var mı?
her iki kalemi de tebrik ederim
selamlar
saygılar
Tülay hanım,ben istersem yaparım diyor dizeleriniz.
Çok güzel bir şiir olmuş,türkü tadında..Tebrikler
Sevgiyle kalın
vayyyyyy çok iyi olmuş be Tülay halk ozanı gibi döktürmüşsün...yansıması bu kadar güzelse esin kaynağı nasıldır kimbilir ...
Çok güzel, sade ve duygusal anlatımın için teşekkürler
Sevdiğim diyerek bozmuş aklını
Gözlerinde yüzdürmüş aşk salını
Olmuşum dünü, bugünü, yarını
Karşımda dik duran bele vuruldum
Ne mutlu size.. dünü, bugünü, yarını olmak nasipmidir herkese... Güzeldi. Tebrikler
Sevgiyle kalın
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta