Türkiye Üretmiyor.Her şey gayri nizami.sadece Türk Ordusu Avrupa standart
larını zorluyor ya da bazan standart üzerine çıkıyor.Osmanlı dan bu yana en uyanık Türk, Mustafa Kemal Atatürk Namık Kemal'den ve de Fransız İhtilali'nın getirdiği Ulusların özgürlüğünü iyi analiz etmiş.Neden Türk insanı da bir ulus bilincine erişmesin,neden kendi kimliğine kavuşmasın diye,düşünmüştür.
İşte bu azim ve kararla hareket etmiştir.Ulus ve ulusun kişiliği.Hem de Onurlu kişiliği.Atatürk'ten sonra bu öz sadece ordumuzda muhafaza olmuştur.Aslında ordumuz bu özü daha öncelerden yakalamıştır ki Mustafa Kemal'de bu ordunun bir neferi.Zaten Kurtuluş Savaşı' nı da bu öz yapmıştır ve başarmıştır.Ordumuzdaki bu özü Şu andaki başbakan dan tutun ta bölücü ve şeriatçılara kadar kimse sevmemiştir.Menderes ve Özal, Menderes bir yahudi.(Irk ayrımı amacım değil) Özal ise kendini tam Türk hisseden biri değildi.Bunlarda o yüzden orduyu hafife almıştır.Ordumuzdaki bu öz bünyesine böylesine Türk insanını küçümseyen bağımsızlığını tehlikeye atan zihniyete ihtilallerle 'Dur' demiştir.
Bugün Ordumuzdaki o özden yabancı ülkeler çekinmektedir.Ülkemizdeki şeriat odakları ve ne kadar ayrılıkçı,yıkıcı,hatta sonradan Amerika eliyle kurulan gerçek Türk (Atatürk) milliyetçiliğini sabota etmek amacıyla kurulan MHP,ordumuzdaki bu özü istememektedir.Bugünün başbakanı ne i
nsan hakları ne de çağdaşlık için AB yi seçmektedir.Onlar zaten çağdaşlığı insan haklarını istese neden AB 'nin dayatmasıyla zoraki kağıt üzerinde insan haklarını vermeye çalışıyorlar.İnsan hakları AB nin elinde değil ki ithal edesin.Kendin ver AB' siz ver.AB ye girme arzusu Türk yasalarını geçersiz kılıp ordumuzu Diskalifiye edebilir miyiz, düşüncesidir.Çünkü Türkiye deki şeriat odakları 28 Şubat' la kafalarını kışla duvarına çarpmışlardır.Kışla duvarından sendeleyip uyananlar bu böyle olmayacak biraz daha fazla takiyye yaparak bu cumhuriyetçileri kandırarak 'Sessiz ve derinden AB yi de kullanarak acaba bu ordunun çeliğini kırabilir miyiz.Yoksa ki Türkiye de ki bir avuç sivil, laik ve cumhuriyetçi kesimi kim takar.
Türkiye önce nüfus planlaması yapıp, yıllık insan üretimini azaltamıyor.Önce şu şiar edinmelidir.Az nüfus kaliteli,bilime donanmış,vatansever,gerçek milliyetçi araştıran demokrasiyi özümseyen bir nesil bir ulus elde etmek.Biz önce insan üretmiyoruz.Mesela Süleyman Demirel '80 öncesi Bursa'nın Keles ilçesinde Endüstri Meslek Lisesi'ni kapatıp İmam-Hatip açmıştır.E sayın Demirel 7 defa gidip 8 defa gelmenin ve üstüne cumhurbaşkanı olmanın sırrı budur.Ben size bir soru sorayım yetişkin çocukluğunuz Türkiye'nin tarikatlaştırılmasıyla büyümüş müdür? Yoksa hala bir başarı eksikliği içinde misiniz?
Türkiye'nin bir derdi de büyümeyen yetişkin çocuk ruhu olan politikacıların elinde olmasıydı.Düşünebiliyor musunuz Özal'ın çocukluğunu ve çocukluğundaki aşağılık kompleksini.Amerika 'dan borç paralar alarak bir köprü yaptırıyor.Köprünün açılışını görmemişler gibi Semra Hanım'yla kaset koyarak geçiyor.Bu düpedüz çocukluk.Ne varmış yani sen bir başbakansın.Türkiye'ye kurban olasın bir köprü yapmışsın da ne böbürleniyorsun.Hizmet getirmek senin görevin.Bunda anormal bir durum yok ki.Tabi büyümemiş Türk toplumu da Özal'a öykünüyordu.O da kendi büyümemişliğini Özal'ın kişiliğinde buluyordu ve de onun için oy veriyordu.
İmam-Hatip Liseleri bir meslek mi kazandırıyor.Herkes İmam olsun.Tamam buğdayı kim üretecek? Fabrikada kim çalışacak.İmam,öğretmen,doktor,bürokratlar,başbakan,cumhurbaşkanı vs bunlar hazırdan yiyicidir.Bunlar aslolan bizi doyuran tarlalarda ya da kullandığımız otomobillerin fabrikasında çalışmaz ki...Peki bu hazırdan yiyicileri çoğaltıp,nüfusu da çoğaltıp neyi paylaşacaksın insanlarla.İnsanlara hangi refahı getireceksin.
Beyhude! Bizde Politikacı ve bürokrat yok.Avrupa ve gelişmiş ülkeler standardında.Bizim annelerimizde,babalarımızda çocuk yetiştirmesini bilmiyor.Yani bir bahçen varsa onun bakımı olmalı kaliteli meyve ağaçları yetiştirmelisin.Türkiye plansız programsız lanettayn gelişiyor ya da gelişemiyor.Türkiye o ordumuzdaki öz ün düşmanlarında oluşturduğu o
korku ve çekinmenin sonucunda ayakta duruyor.Türkiye deki siviller beşpara
etmez durumdadır.Ülkeye sahip çıkamıyor.Ülkeyi yönetemiyor.Her yıl ormanlar yanıyor ve tüketiliyor.Erozyon başını almış gidiyor.Dış borç almış başını gidiyor.4 senede IMF ye 12.6 milyar dolar ödeyeceğiz.Bu hükumet hiç gocunmasın bu borçları artıran,yanan ormanların söndürülmesi başaramayan ben değilim.
Türk sivilleri ve siyasetçileri ayakta durmak için hep kandırmakla ömürleri geçmiştir.Mesela ağaları kandır tüm Doğu ve Güneydoğunun oyunu al.İmam Hatip aç tüm saf inananların oyunu al.Sübvansiyon yap çiftçinin oyunu al.Devlet fabrika ve dairelerini haddinden fazla kadrolaştır hazır yiyicilerin oyunu al.Gerçekten Türkiye'deki politikacılık yaklaşık olarak insanları kandırmak illüzyonla oyları almak vs.
Sonuç itibariyle Türkiye insan üretemiyor.Bilinçli,çağdaş,kültürlü,ahlaklı,vatansever,dinamik,araştırıcı vs kimliği olmayan halk yönetilemiyor,yöneticisini seçemiyor,demokrasi de yönlendiren olamıyor Türkiye kaderine terkedilmiş bir sahipsizler ülkesi olarak sadece ordumuzun Öz 'ünün sayesinde sendeleyerek gidiyor.
Yarınlar Atatürk'ümüzün hayallerinin gerçekleştiği günler olsun.
Delta S X
03 Ekim 2006
Kayıt Tarihi : 3.10.2006 08:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!