Türkiye'de meydana gelen trafik kazaların¬da 14 ayda ortalama 7.000 kişi yaşamını yitirmek te, 70.000 kişi yaralanmakta veya sakat kalmak¬ta olduğu yapan istatistiklerden anlaşılmakta¬dır.
Oysa Kurtuluş Savaşımız süresince çeşitli muharebe meydanlarında verdiğimiz şehit sayısı sı 9.167, yarası sayısı ise 31.173'dür Bu kıyaslama ya göre ülkemizde 14-15 ayda verdiğimiz can kay bı, bütün bu Kurtuluş Savaşı boyunca katlan¬mak zorunda kaldığımız acımız kadar trafik ka¬zalarında ulusça paylaştığımızı kimse inkar ede¬mez. Bu acı, maddi zararlarla birlikte kaderimiz olmamalıdır. Toplumumuzda her kesim bu doğ¬rultuda düşünmelidir.
Kişilerden aile büyüklerine, küçük kamu görevini yapan birimden yasama görevini üstle¬nen kurumlara kadar herkesi ilgiendiren bir konu¬dur. Acı tecrübelerden yararlanalarak fikirler, düşünceler üretilmelidir. Bu üretim belirli kesi¬mi değil herkesi ilgilendirdiği için her kurum ve kesimlerce paylaşılmalıdır. Her an çeşitli kaza¬larla karşı karşıya olduğumuzu unutmamalı. Gençlerimiz eğitilmelidir. Sürücü olsun veya ol¬masın bu trafik canavarından korunma yolları öğretilmelidir. Ana ve babaya düştüğü kadar bu görev herkesin olmalıdır. Sürücü olmak basit bir konu değildir. İnsan yaşamını ilgilendiren trafik olayı ile beynimizi meşgul etmeliyiz. Bir bakıyor sunuz gencecik insanlar bir anda yok oluyor. Bir bakıyorsunuz ki bir aile ocağı topyekün sönü¬yor. Bu olaylar bir insan olarak üzüntü vericidir.
Ülkemiz trafik kazaları sayısı açısından ge¬lişmiş veya gelişmemiz olan ülkeler arasında ilk sırayı alması üzücüdür. Bakınız 2005 yılı istatis tiklerine göre. 25 milyon araç İngiltere de 1 yılda 5400 kişi yaşamını yitirmektedir. Fransa'da ise 28 milyon araç vardır. Yılda 10 bin kişi İtalya'da 33 milyon araç vardır, yıllık kayıp 6 bin dir. Türkiye'de ise 5 milyon araç vardır. Ölüm oranı 6.189'dur. Bizden 5-6 kat fazla aracı bulunan ülkelerin kaza anındaki ölüm oranı ile ülkemizde ki araç mevcuduna göre ölüm oranı arasındaki farkı görüyorsunuz. Bu iç açıcı bir sonuç değil¬dir.
Şimdi Türkiye'deki trafik olaylarının diğer detayları üzerinde kısa ve rakamlarla bilgi ver-
A. Mustafa KULABER
mek gerekirse, 2005 yılısonu verilerine göre trafiğe çıkan araçların sınıfları esas almarak sayıla¬rı:
3.058.511 otomobil, 173.051 minibüs, 90.197 otobüs, 397.745 kamyonet, 331.421 kamyon, 819. 922 motosiklet, 87.214 yol ve iş roûkinaları olmak üzere toplam 4.958'056 adettir.
Vukubulan kazalar ise: yerleşim birimlerin de 2.972 ölü, 70.822 yaralı, yerleşim yerleri dışın da: 3.072 ölü, 43.487 yaralı, toplam olarak: 6.004 ölü, 114.319 yaralı saptanmıştır. Aynı verilere göre yerleşim birimlerinde 242.281, yerleşim bi¬rimlerinin dışında 37.382 kaza vukubulmuştur.
Hastaneye kaldırılırken veya tedavi altında iken yaşamını yitirenler bu rakamın dışındadır.
Bu rakamları çeşitli alanlarda geliştirmek mümkündür. Ancak bu çok zamanımızı alacağın¬dan burada kesiyor ve kazaların nedenleri üzerin de kısaca durmak istiyorum. Kaza nedenlerinin başında ışırı hız gelir. Alkollü araç kullanmak diğer nedendir. Işıkları ve trafik polisinin rehber ligini dinlemeyenler kırmızı ışıkta geçenler, levha lara dikkat etmeyenler, ani şerit değiştirenler geçme yasağına uymayanlar, yanlış manevra y~ panlar, kural dışı park yapanlar, trafik bilgisin den yoksun kişiler, arızalı araçlarla trafiğe çıkanlar... vb.
Tüm bu sorunların çözümünde devletimiz ya- rı resmi olsa da Özel Sürücü Kurslarını ihdas et- tirdi. Bu bir bakıma okuldur. Öğretim verem eğitilmekte olan adaylara bilgi ve beceri kazandı mak amacını gütmektedir. Müfredatıyla planıyla teorik ve pratik uygulamalarla ülkemizdeki trafik sorununu çözmektedir. Burada hatır gönül yoktur. Bilen kazanır, bilemeyen bilinceye kadar çalışır. Bundan da kimse darılamaz. Çünkü bilmeyeni trafiğe çıkarma iznini verirseniz onu ölüme götürürsünüz.
Bu bakımdan sınavlarla ehliyet verme yeri-
ne eğitimden geçirmek suretiyle ehliyeti (Sür
cü Belgesi'ni) vermek hem yurttaşlık hem de
insani bir görevdir. Ülkesini ve ulusunu sevenler
eğitim yolu ile sürücü yetiştirme amacını gütmek-
tedir. Sürücü okullarının dışında başka bir çare
bulumıyorum. Bu konuda tüm ilgililerin dikka-
tini çekmekte bir yurttaş ve bir insan olarak gö-
rev sayıyorum
Kayıt Tarihi : 13.9.2008 22:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!