Sarıkamış - 1963 www.micingirt.com
Kale gibi cesâret adalet ve şecaat
Yiğitlik var geninde pek yaman Türk polisi
Bakışları huzurdur huzur bulur kâinat
Dalga dalga rengârenk kahraman Türk polisi
Emniyettir sokaklar müşkül ondan sorulur
Yerler gece ürperir karanlıklar gerilir
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Şair ne kadar uğraşsa da İthaf şiirleri, ilhamla yazılan şiirlerden farklı.
Hece şiirinde dördüncü mısra önceki üç mısranın noktasıdır. Yani manaca önceki mısraları bağlamalı.
Mesela birinci bentte:
Hizmet tüter rengârenk, kahraman Türk polisi.
niçin?
çünkü
Kale gibi cesaret, adalet ve şecaat,
çünkü
Yiğitlik var geninde pek yaman Türk polisi.
çünkü
Bakışları huzurdur huzur bulur kâinat,
Bağlamış mı? Evet bağlamış.
Ama son beş bentte bağlantı yok.
Şiirin ölçüsü ve kafiyesi yerinde
Bir tek altıncı bentte kafiye yok
san
dinle
hayıflan
Demek isediklerim bu kadar.
Aramızda polis arkadaşlar da var.
Onları ve günün şairini kutluyorum.
Suçsuz yere dayak yedim... Küçücüktüm. Bir beyfendi parasını çaldırmştı, Ankara garında; ben de sigara izmaritleri topluyordum, içmek için; Ama bir polis beni yakaladı, karakola götürdü ve benim ceplerimi aradıBen de cebimdeki izmaritleri, delik olan cebimden düşürdüm. Neden? sadece, utancımdan. Bu olayın birinci bölümü. İkinci bölümü:
İster inanın, ister inanmayın. ne oldu, biliyor musunuz? Aynen şöle oldu:
Oniki- onüç yaşlarımdayım. Beni garın karakoluna büyük bir suçlu gibi götürdüler ve bana, yerlere su dökerek, çıplak ellerimle yeri paspas ettirdiler. yalanaım varsa, dört çocuk sahibiyim, dördüde ölsün. Ben ne zaman polis görsem, nefret ediyorum.
Benim için: üç meslek var ki kutsal: birinci, öğretmen, İkinci, Doktorlar, Üçüncü: askerler.
Suçsuz olduğum halde; sırf gariban olduğum için, üzerime suç istinad edildi ve ispat edilemedi, ancak ben polisin verdiği cezayla kaldım. Yıl, 1958 Benim yaşadığım olay.
Bu yüzden polisleri sevmem. Bana hiç de iyi intiba bırakmadılar.
Saygılar.. Aslında bundan böyle bu sayfaya görüş bildirmemeye karar vermiştim. Ancak mecbur kaldım ve görüşümü yazdım. Gene de sözümün arkasındayım, mecbur kalmadıkça, bu sayfaya bundan böyle görüş bildirmeyeceğim. Çünkü, yanlı ve sulu bir sayfa..
Çok kıymetli şairi bu köşede görmek bendenizi mutlu etti.Kıymetli şairin çok güzel eserleri var.Kalbi sevgi ve saygılarımla....
Sevgili kardeşim Ömer yazmış olduğun şiir,anlamı ve önemi dolayısı ile halıkımızın birlikteliğinin bir mihank taşı konumu üstlenmiştir.Bı mısraları yazan ellere ve yüreğe sağlık diliyorum
İki yorum yazmıştım,ikiside silinmiş.
Demek ki silenlerin hoşuna gitmemiş.
Benimde hoşuma gitmeyen yorumlar var
silebilir miyim? Ben yolunu bilmiyorum.
eyvallah, saygılar
Buuu sayfada geçen...
İmge... İmge... İmge lâfları gına getirmeye başladı artık.
Gören, duyan da sanacak ki imge satılan bir yerler vardır, bazıları oraya gider, sıkı bir pazarlık yapıp yazacakları son şiir için üç kuruşa beş imge alıp evlerine döner ve başına otururlar bilgisayarlarının...
TDK Sözlüğü:
imge Osm. Hayâl
Bir şeyi daha canlı ve daha duygulu bir halde anlatmak için onu başka şeylerin çizgileri ve şekilleri içinde tasarlayış. (İMGELEM, Muhayyile, Imagination; İMGELEME, Tahayyül, Imagination) .
BSTS / Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü 1948
İşin Türkçe anlatımı artık kepazeliğe döndüğü için İngilizcesini okumak bile çok daha aydınlatıcı bu yüzden:
İmge, imgelem, imgeleme kelimelerinin tamamı imagination: hayal kurma, hayal etmenin altındadır İngilizce'de de! Sonuç olarak söylenebilecek en fazla şey ''Şâir falan şeyi filan şeye benzetip şu eylemle şunu özdeşleştirerek anlatmak istediğinin muhayyilemizde canlanmasını ne kadar kolaylaştırmış...'' türünden bir şeydir.
Ara not: Bu paragrafta bulunan şeylerin tamamı orada olması gereken şeylerdir.
Devam: Yok hece şiirinde imge olmaz serbestte olurmuş, yok serbestte olmaz hecede olurmuş, yok ikisinde de olurmuş...
Aruzla yazanlar kalastı sanacak millet.
İmgenin de imgelemin de aliyyülalâsı vardır eski şiirde.
Zıvanadan çıkmışı vardır. 'Görmemişin hayal gücü olmuş' türünden tekrarlarla bir yere doğru gidiyorsunuz da, sonunda nereye çıkacağınızı çok merak ediyorum.
Not: Micingirt'in çok daha güzel şiirleri var. Sanırım özel bir gün veya hafta nedeniyle bu şiir seçilmiş (haberim yok ne günü veya haftası olduğundan)
Tebrik ederim.
Anlaşılan bu sayfayı idare eden de polis.. tarz hep aynı..
eyvallah, saygılar
eyvallah, saygılar
tenime sızan ceryan
aklıma düşen korku
evimi basan
abimi asan
dolabımı karıştıran ütülülük
daraldım darağacında
biraz nar ağacı hiç fena olmazdı..
..
bu mesajı silmeyiniz..tekrar ediyorum..bu mesajı silmeyiniz..devlet zaten yeterince polis..fikrimize siz keepçe vurmayınız bari..herkes her şeyi sevecek diye kaide yok..beynimize kelepçe vuracak haliniz de..
..
eyvallah, saygılar
Neyi, için konuştuğunu bilmek.....
Bugünün şiirinde asıl konu ''marş'' lardır...Bu şiir de marş olmak üzere yazılmıştır esasen format olarak..
Die Soldaten marschiren....
Askerler yürüyorlar
Marş almancası marschiren olan ''Yürümek'' sözcüğünden gelir..İngilizcede askeri anlamda yürümek, yürüyüşe ait bir kelime yok sanırım..
Halk edebiyatında mesleklere ait şiirler yazılır buna ''meslekler (esnaf) destanı'' denilirdi.. Ama marşları, meslek destanları şiirlerinden ayıran özelliklar, bir yürüyüş ritmi,bir heybet havası, bir dışta olanları (gayrıları) ürkütücülük ve yandaş olanları (bağlıları) birleştirici yüceltici ve yüreklendirici atmosfer içinde yazılmalarında yatar...
Kısacası,marş daima askerlik, militanik meslek alanlarına dönük bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır..Halk hareketleri ve gerillalık yani bir karşı militer güç oluşturma durumunda da marşlara başvurulur... Tapucular, hattatlar, bakırcılar veya attarlar için marş yazıldığı görülmemiştir..
Polis...şehir güvenliğini sağlayan bir meslek grubu...Günümüzde bu ülkede polis olmanın bireysel psikolojik yanlarını veya sosyolojik konumunu yazan şiirler de olabilir elbet..Ben şahsen böyle daha soft bir şiir tercih ederdim..Ama gelenektir böyle günlerde böyle şiirler seçilmesi bu ülkede...Polislik mesleğin bireye etkileri yönünden psikolojik iç gerilimleri özellikle şiirlerin kaynayacağı bir zemin oluşturur sanıyorum..
İnzibati güçlerin, karşı olurken davranış olarak tersinden onlara (karşıtlarına) benzeme gibi bir etkileşimleri vardır..
Polisin gözükara olması gereksinimi nedeniyle uzun yıllar genelev bekçisi pavyon fedasi olabilecek ve genelde okul kaçkınlarının polis yapıldığı dönemler artık geride kalmıştır..Osmanlıda da inzibat güçlerinin, külhanbeyleri ile etkileşimleri ve davranış benzerlikleri vardı.. Hatta bir yörede ünlü bir eşkıya inzibatın başına getirilerek diğer küçük eşkiyaların sindirildiği gibi yöntemler de vardı..Şimdilerde özellikle polis ihtiyacının karşılanmasında üniversite düzeyinden seçilmesi, özel ihtisas okullarının açılması gibi sevindirici gelişmeler de vardır..
Bugün polis teşkilatı için, iyiniyetle olduğuna inandığım, bir nevi meslekler destanındaki duygularla yazılmış bilinen marş formatında yazılmış ortalama bir örnekle karşı karşıya olduğumuz düşünüyorum..Yazanı kutluyorum..
Başka şeyler de var ama şimdilik bunlarla yetinmek yeterli gözüküyor gözüme
Not:Bunları yazdıktan sonra şiiri tekrar okudum..aslında tam bir marş havası demek te mümkün değil..kimi yerleri meslek destanı kimi yerleri marş havasında bir şiir
eyvallah, saygılar
kalemine sağlık.
eyvallah, saygılar
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta