Ne oldu bilmiyorum
Sevda yüklü gemi battı
Ölümle baş başa kaldık
Dalgalarla boğuştuk
Yaşıyoruz
Yaşlandım artık
Ağlıyorum
Gözlerimden süzülen yaşlar
Yüreğimden geçiyor
Seviniyorum
Bu iftira bana ağır geldi
Yüreğime kaya gibi oturdu
Bu yükü taşıyamıyorum
Artık bende öleceğim
Bir dostum vardı oda öldü
Artık yalnızım
Mutlu olmak için yaratıldın, bilirim
Ben de erdem güneşinde yanmak için
Ne olur kızma bana yeşil gözlüm
Sen yeryüzünün en soylu kadınısın, bilirim
Bense, iyiye, güzele, sevgiye susamış biriyim
Kötülüğü iyilikle yenmeye çalıştıkça
Kar yağıyor ince ince
Aşk ateşi yakıyor beni
Gözlerim seni görünce
Hatıran yakıyor beni
Sensiz geçen günlerim yar
Boş yere hayıflanma
Tanrı ne derse o olur
Bu sabah çisil çisil yağmur yağıyor
Toprağın yumuşacık yüreğini öpen kuşlar
Coştukça coşuyor, türkü söylüyor
Erguvan çiçekleri, leylaklar açıyor
Birisi çıkmış meydana
Bende öyle ahlak var ki…
Hadi be sende
Sende ahlak yok ki
Güzeli olsun
Ben cömert bir insanım
Deniz dibinden fışkıran hiç ışık gördün mü?
Gördün mü söğüt dalları gibi inen yıldızları
Yaşlının gözlerindeki ucu belli olmayan ışıkları
Eğer görseydin yaşlının kusurlarını büyütmezdin
Eğer görseydin bakmazdın kem gözlerinle anaç ışıklara
Madem ki baktın taştan, tahtadan yapılmış gözlerinle
Sevdim seni sevdim güllerim gibi
Bana yuva kurma diyen olmadı
Aşkımı çalınca bir hırsız gibi
Gitme uzaklara diyen olmadı
Acılar içinde kıvrandım durdum
Ankara Güneşi sevdam olunca
Seni aradım eey kalbimin sesi
Seymenler Parkında seni görünce
Türküler söyledim duydun mu sesi
Sensiz ışık olsa neyime yarim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!