Türban Hikâyesi Şiiri - Yılmaz Aybar

Yılmaz Aybar
798

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Türban Hikâyesi

“Oyalı da yazma başında
Oyaları kaşında” der bir türkümüz
“Çemberimde gül oya
Gülmedim doya doya” der bir başkası
Bir diğeri de onlara katılır
“Allı yemeni pullu yemeni” diyerek
Asırlardır söylenir bu türküler
Asırlardır dinlenir
Yazmanın da
Çemberin de
Yemeninin de yeri vardır çünkü
Kadınımızın başı üzerinde
Eşarp var ayrıca
Başörtüsü var
Peki damdan düşercesine
Bu türban da nerden çıktı ortaya
Hiçbir şarkımızda
Hiçbir türkümüzde adı geçmeyen bu nesne
Neymiş efendim
Türkiye ılımlı İslâm ülkesi olmalıymış
Neden
ABD öyle istiyormuş da ondan
Vay canına
O ABD ki
Askerimizin başına çuval geçirmişti
Kadınımızın başına da türban taktırıyor
Haddini bilmediğinden başka
Diktiği ‘Özgürlük Anıtı’ndan da utanmıyor
Ve işin en kötüsü şu ki
‘Milli Görüş’ten gelen siyasilerimiz de
Bu dayatmaya sessiz kalıyor
Ve de ‘Atatürk Mahallesi’nde
Sam Amca’yla birlikte türban satılıyor

Yılmaz Aybar
Kayıt Tarihi : 25.10.2010 17:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Türbanın tarihçesi; eski YÖK başkanı İhsan Doğramacı'ya dayanıyor efendim. O, zaman çağdaş bir tabir bulmak için yabancı menşeli bu ismi baş örtüsüne vermişlerdi!
    Mevzu, Tesettür ise ki, öyledir! Bu konuda isim önemli değil, mahiyet ve özellik önemlidir. Başa bağlanan nesne tam tesettürü temin ediyor ve gösterişten, dikkat çekmekten azade bir şeyse, İslam ona yeşil ışık yakar. Kur'an-ı kerimde ki, örtünün ismi de farklıdır. Tefsirlere ıttılaı olanlar bunu gayet net olarak bilirler.
    Gaye, bağcı dövmek değil de, üzüm yemek se, isimlerde takılmamak lazımdır.
    Saygılar, hayırlı çalışmalar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Yılmaz Aybar