Ne yaratıldığım coğrafya ya ait olabildim
Ne de kültüre
Başka bir şeye aittim ben
Beni geleceğe çağıran
Kalbim kudretten kırık
Susmam lazım nirvana
Hep bu karanlık gecelerden mütevellittir.
Esmer ve despot bir kız
Oğlak dönencesi hoyratlığıyla
Hiç duymadığım gibi gülme
Vazgeçemezsin istesende
Vazgeçemem istesende
Ay ın doğum sancısını yaşar
Güneş e kan verirsin kızarsın diye
Esiri olduğum sermest
Buzdağı kadar büyük,güneşçesine yakan
Hastalıklı duygularım
Ağlayabiliyorsunuz
Acıyabiliyorsunuz
Yanlızlığımın ham lezzeti
Daha evvel hiç oturmamıştı bu kadar boğazıma
Nefret edercesine kendimden
Yanlızlığıma küsmek istedim artık
Bir misyon insanıydı onlar
Doğumlarından ölümlerine kadar
Daha onlar yokken planlanmıştı herşey
Kendilerine ait bir şey katabilmek için hayatlarına
Zorlanmamayı dahi öğrenmişlerdi
Ay gökten asılmış mavi
Yerler fecri ati zamanı
Sümbül sünbül karakış
Yosmaların kışı
Geceden almışım ayazı
Zırva da olsa yazdığım akşamlardan değil bu akşam
Ölülerim var içimde
Her yaşadığım günün
Ayrı ayrı hüzünlerini çekmiş
Acınası zavallı ölülerim var
Ölümün seni çağırdığı yere,
Gitmemek değildir kurtuluş.
Oraya gidip yaşayabilmektir.
Yapabileceğin tüm iyliklere gebe,
Katedilmiş yollar anlamsızlıklarıyla değil
Sadece ıslah edicilikleriyle bakidir
Acı hüzün korku olmadan asla,
Islah olmak gerçekleşmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!