Tuncay Kul Şiirleri - Şair Tuncay Kul

Tuncay Kul

Dur sevgili..!
Senin hiç kalbin delinmedi mi?
Yaşamın zaten başı sonu belli değil mi?
Senin olmuş kalplerin bedelleri ödenmedi mi?
Dur sevgili..
Hala hangi hesaplar sorgular seni?

Devamını Oku
Tuncay Kul

Ey Harabi...! Burası Cunun şehri...!
Gönlünün manasıdır bu sırr-u sırrullah Cünun Şehri..
Kalbinde bil onsekiz bin alemi de, dal ol Şehirden içeri,
Bahr-ı Bi Payandır gönüller, ne sınırı var ne haddi,
Gönlü geç, kalbi ise del geç, yürektir ol Cünun Şehri,
Hayret vadisinde kayboldun, dönüşün yok artık geri,

Devamını Oku
Tuncay Kul

O hep YEDİlerde geldi ey gönül.
Ona isim verme…!
Ve hep YEDİler ile gitti.
Ardını arama…!
Doğmadan ÖLünür mü?
Yaşamadan BİLinir mi?

Devamını Oku
Tuncay Kul

Ey nazına boyun büktüğüm,
ateşinde yandığım aşk...!
Rimelinin incelip kaybolduğu,
şakağında bittiği yerdeyim..

Ey bir tatlı kelamınla sindiğim,

Devamını Oku
Tuncay Kul

Can buldum toprağında, HaVVa’sı bir yANda kendi Hindu’da bir ada,
Henüz yeni çıktım gark ettiğİM SeylAN adasındaki mağaramdAN,
Coştum Şehr-i BerecAN’da Yakut-el Hamavi’yi KirmANşah’a sunmaya,
Her sıcak ve soğuk suyun başındayım, gel Acem ŞirvANi yolundan,
HıZR-u Zinde OLur bir yudum KeVSerİM, geçmem Azeri diYARından,
TürkistAN’a ve şol ZamAN’a sığmazam, tAŞtım SemerkANt makamından,

Devamını Oku
Tuncay Kul

Ey Aşık...!
Sen AŞK nedir bilirmisin...
Aşk diye yanarsın da maşuğu tanırmısın...
Aşk, maşuk ile aşığın arasında bir berzahtır…
Maşuk ehlinin müşkülü ile yanarsın...

Devamını Oku
Tuncay Kul

Vuslatım kalbimin çeperinde, Sıyırdım attım sırrını, Açtım bir delik üzerinde… Haydi gönül, geç benimle vuslat-ı aşkı, Ne sen varsın orada ne de ben, Bekamızda saklıdır sen ile ben. Ey gönül..! Allahın var mı, inan bana… Kalbi gör ki, secdegahtır ey gönül.. Haydi gel benimle vuslata girelim, Hadsiz sınırsızdır ol cevherin ateşiyle gönül, Rüzgarın selindedir, huyu, suyu, neşhesi. Fersah fersah dolansanda bulamazsın sendeki beni.. Taşıdığın cesedinde bir katre damlayım, Sırları terk edelim, Haydi gel gönülleri açalım, Kalbimizi sırr-ı mücella ile kaplayalım, Sonrada delelim ol sırları tek tek gönül.. Aşk yaksın savursun cevherinde bizi, Öyle savrulalım ki, kaf’dan duysunlar sesimizi, Ey gönül..! Ey derman dinlemez biçare gönül..! Varmı zat-ı halinde taşıdığın bir sümbül, Zümrüd-ü Anka oldum sana, haydi gel gönlüme süzül.. Dinlemez, duymaz, aldırmazsın gönül.. Savrulan alevler gibisin. Yakarsın sen gönül… Yak gitsin, neyim varsa savur küllerimdesin. Aşk-ı Hişyan ile gönlümün içindeSİN…

Devamını Oku
Tuncay Kul

Kapıldım gidiyorum,
Şu bahrın rüzgarına,
Oldu gönlüm bahtiyar…

Eyleme dostum cefa,
Gel bahrımda bul sefa,

Devamını Oku
Tuncay Kul

Hayatım bir ince hattı Elif idi,
Belki her anım ol Elife bir gönül idi,
Zatımla buldum ilmi geldim sana,
Amma bir buldum, bir kaybettim Elif’im…


Devamını Oku
Tuncay Kul

O yürekten GÖRünecekmi zatın sıfatsız gül cenneti, Bu cihANda ANlatmaz kitaplar bu minneti, Nur AYN’ında cennet olmuş kendi ASLının hikmeti, Özünde bir imAN yatar derİNindedir şen gülen gözleri, Alem anlatır durur A’MA, O hangi AYN’ın ve NUR’un cenneti, Her BAK-AN GÖRdü mü ki, AYN’ındaki NUR’un o güzelliğini... Her AN bir şendedir OL gönül, eksilmez gülüşleri, Şenleri yakar cevherleri, AYN’ımın NUR’u Gönlümü yakmış, çok mu şimdi...

Devamını Oku