Mutluluğa giden yolu biliyor musun?
...........................................................!
Dinle o zaman.....
Göz yaşlarında gizlediğin, belik de,
Gözyaşlarında anlattığın o duygular
O duygular var ya işte onlar
Hasretin menzil, büyüyen çile,
Seni namazalarda bile,
Düşünmediğim an yok.
Resmini kim asmış odamın duvarına,
Boş odana, boş sırana.
Seni hatıraltır diye Turab, Torumtaya,
Gelip Palandökenlerden bu kapıda aşkı bulduk,
Doğumdan ölüme dek yapılacak işi bulduk.
Düşüp dünya batağına, şaşkın şaşkın dolaşırken,
Hasta ruha hayat veren tesirli bakışı bulduk.
Hasret gibi sevdim seni, hasret gibi kokladım seni,
Hasret’çe özledim, hasretçe öptüm seni.
Hasret gibi yandı yüreğim, Hasret göz yaşlarım.
Hasret kaldım babam gibi, sen gibi Hasret’im.
Seni Hasret gibi seviyorum, Hasret gibi özlüyorum.
Seni Hasret gibi kokluyorum, Hasret gibi öpüyorum.
Hasretine hasret çekenler söyler bu türküyü,
Hasret başlar, hasret bitirir bu türküyü.
Kaderde yazılan gelirmiş başa,
İster bir gün,isterse bin ömür yaşa.
Gün doğmuş, gün batmış hepsimi boşa,
Yarınımı dünüme gömdün de gittin.
Beş geldim, dört kaldım amma!
Daha küçüktün doymadım sana,
Bırakıp gittin nereye Hasret.
Son bakışın bakmadan babana,
Kapatıp gözünü gittin be Hasret.
Kalem tutan elini öpmeden daha,
Uzayan saçını taramadan daha,
Sabah olmaz günler gördüm,
Güller aldım, güller derdim,
Mevlâm vermiş başım tacım,
Seydam Muhammed Konyevî.
Götür beni, götür beni,
Karlı dağlar mı, uzun yollar mı, seni, seni benden alan.
Kara kışlar mı, sıcak yazlar mı, seni, seni benden alan.
Kara geceler mi, nur gündüzler mi, seni benden alan.
Sonsuz mutluluklar mı, hüzünler mi, seni benden alan.
Seni benden alan, karlı dağlar, uzun yollar çıkmaza döndü.
Bu gönlüm her durumda,Hûda, Ya! Hûda atar.
Bedenim Erzurum’da,kalbim Konya’da atar.
Bal dökmüş lisanına,Nur inmiş dört yanına.
Müridler cananına, canı Konya’da satar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!