Nefes nefes soluyorum seni Hasret,
Nefes nefes kucaklıyorum seni Hasret.
Nefes nefes özlüyorum seni Hasret,
Nefes nefes tutunuyorum Allah’a Hasret
Bir gece yarısı düştün de aklıma,
Uyandım resmine baktım ağladım.
Buda mı? gelecekti yavrum başıma,
Bütün olanlara daldım daldım ağladım.
Çıkmıyorsun ne gecem, ne gündüzümden,
Ben bu yüreği nasıl ikiye böleyim,
Mevlâm nasip etse de yanınıza geleyim.
Bu dünyada sizsiz nasıl güleyim,
Hatıra kaldı bana kanlı gömleğim.
Ümitlerim tükenip bittiği vakit,
Gelip de elimden tutacak mısın?
Acıların, sancıların dindiği vakit,
Gelip de halimi sorup kucaklayacak mısın?
Takvimsiz zamanın hazan dönemi,
Ne bir ses, ne de bir haber gelmiyor artık senden.
Öylece kalakaldım da deliyüreğimle ben,
Dünyanın boş günleri ile hüzünlere daldım,
Kendi ellerimle ben, beni kederlere saldım.
Biliyorum çektiğin sancılar, acılar senin,
İnan bende çekiyorum çektiklerini.
Bil ki çaresi yok büyük dertlerinin,
İlacı canım olsa verirdim babam.
Tükenen bir ömrün belki son yazı,
Hayat penceresinden,
Gülümserdin hep öyle bakardın.
Gönül penceremi kapatıp gittin.
Tel tel saçlarını okşarcasına,
Her telinde bin ah! bırakıp gittin.
Gözlerinin yeşilini,
Haziranlar sonrası eylüller gördük, gördükte bin öldük
Allah’a şükredip, ham ederek sabırla dolu bir kalp ördük
Yaratandan aldığımız o güzel emaneti Kadir de ona sunduk,
Ayrılık ateşi ile yandık kavrulduk,ama asi olmadık,
Tek duamız sen oldun, Kadirde sana ulaştık.
Namazımız sendin, tespihimiz sen, ruhumuz sen,
Biri daha göçtü gitti,
Sorgular, sorular? ? ? ? bırakıp ta gitti.
Gitmenin zamanı gelmişti,
Vakit tamam öyle veya böyle gidecek.
Ama, hocam noktayı koydu da gitti.
Nasıl anlatayım bilmem ki sizi,
Bir çadıra girdim diye, yirmi beş defa pişmanım,
Yanımda sekiz hediye,, çadırda benle düşmanım.
O düşman ile yan yana, O bana baktı ben ona,
Şikayet ettim Sultana, aldım ele yüz taş canım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!