Kulağıma mırıldayan
Kuş hengâmeleri
Bir serçe bir kumru
Asır olmuş dallar omuzları bükülmüş
Ceviz ağacının, omuzlarında serçe
Göz kırparak nağme söylüyor
Yelkenli geziyor
Denizi olmayan şehrin kıyısında,
Fırtınaya aşina yapraklar söylemiş.
Hareketsiz, süngü gibi insanlar
Yeşil kanlı elma mı susturdular!
Gök mavi, bulutlar şemsiyem
Renk renk mermiler, siper almış.
Ağaçlar mevzi.
Talebe miyim yoksa asker ? Ümmi
Kimi masum, kimi yaralı.
Ben ağaçlara şiir yazarım
Budanmamış, sahipsiz dallarına
Yaprakları toprağa karışmış,
Erimiş yapraklarına.
Ben vakit bilmem,
Soğuk suyun uyandırışına
Gözlerimin üstüne birileri yerleşmiş
kaldırmak için kabza mı gerek
Kalın kitaplar arasında
Ölüler
kadavralar
Ceset torbalarındalar.
Kara bulutlar süslemiş saçlarını
Elim pençe, buz, yıldız gibi
Mesela, mezarlıktaki çam ağacına konmuş,
Güvercin gibi.
Yalnız mezarlıkta mıdır ağaç?
Bir çıtırtı, çıplak toprak ve bembeyaz.
Korkar oldum,
Soğuktan, sokaklardan.
Geceleri tahta pencerelerin darpından
Rüzgarın tahta ocakları sallamasından.
Bir göz, dört engel
Hayli beni işitiyor, geziyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!