Ben kör karanlıklarda kaybettiğim yolumu
Gün doğumunu andıran gözlerinde buldum
Sana hatunum dedim adınla avundum
Günün tek saniyesinde bile sen olmadan kurudum
Canıma can diye seni seçtim hatunum
Yıldız yoktu dün gece gökyüzünde sevdigim
Çok aradım o kara bulutların ardında
Her biri sevdiginin koynunda derin uykudaydı
Kıyıp da alamadım hiç birini
Kırlara çıktım sabaha karsı
Papatyalar ilisti gözlerime sonra
Öpmüşüm alnından sevdiğim
Günahına ortak sevabına destek
Düşmek varsa kaderde ellerinden tutmaya
Tutamazsam ardın sıra ölmeye
Varını yoğunu ziyana verecekse yüreğin ekin olmaya
Bereket beklenecekse hasat olmaya
Gözleri vardı bilmezsiniz siz
Baktığım zaman alemleri tavaf ettiğim
Kahve rengi gözleri vardı
Ben maviye vurgunken
Rüyalarım yeşile çalarken
Beni benden alan kahve tonları vardı
Her nefes alışımda ben biraz daha tüketiyorum
Eskiden kaybettiğim
Yeniden kazandığım senlerimin hepsini
Gözlerime yerleşiyor bulutlar
Kokun doluyor ciğerlerime
Ve hasretini çeken tenimde cehennem ateşi baş gösteriyor
Bir filmin silik bir sahnesinden hatırladığım bir Vekilharcın sözleri misali yakın bedenimi geçmiş çağların ilkel kralları misali yanayım.
Yanayım ki aksın yüreğimin orta yerine sapladığın buzdan hançerler. Akıp gitsin yıllardır kendime ve sana söylediğim tüm yalanlar. Geceleri kimselerin bilmediği diyarlarda işlenen sesli günahlar aksın hatıralarımdan.
Yanmalıyım beni ben yapan tüm insanlar. Elbirliği ile verin bedenimi ateşe. Alev alev yansın sevdiğimin sevdiği tenim. Yansın ki teninin tenime dokunduğu her noktadan aksın dudaklarına olan zaafım. Dumanlarımı salmayın rüzgâra sarın etrafımı. Akıp giden zaafımın dumanı doldursun ciğerlerimi koku alan her yerimi. Nefesim kesilsin ki akıp gitsin tüm duyularımdan mis kokulu parfümleri hatta en sesli günahların sessiz sesleri!
Bulutlarım yağmur yüklü bu akşam
Serseri gecelerime hoş geldin
Nemlidir gözlerim aldırma sen
Bir köşe seç kendine ve otur
Birden derin nefes alma
Önce havadaki hasretin ağırlığına alış
Susuyorum sana kurumuş dudak gibi
Yakıyor sevdan bedenimi
Ufkuma güneşin doğduğundan beri
3 yıl oldu mahpusluğuna düşeli
Prangaların izler bıraktı bileklerimde
Karadır saçlarım bahtım misali ve gözlerimde
Aslında yüreğimdir ak olan
Ve bilinmese de sadece güneş değildir tenimi yakan
Sevda diye içerimde kanayandır çoğu zaman
Sessiz kalmalarıma bakmayın siz
Aldanmayın gözümdeki yaşlara
Gözlerinde söndürdüğün tüm ışıkları
Sözlerinde bitirdiğim gökkuşağını
Tavrına yenik düşmüş hatıraları
Ve ardında kalan ne varsa gidişinle
Salıyorum bad-ı saba’ya Allah’a emanet
Ben sana tasarladıklarımı yazana dek bilirim ki bugün yarına evrilecek...Bilirim ki ömrüne milad olacak olan bugün yarınlarına sabi umutlar doğurup en mavisiyle renklerin,yoğuracak....Can kardeşim,en mutlu günündü bugün ve can kardeşimin yanıbaşında yer alamadığım için inanılmaz huzursuzum....Yüreğ ...