Tümden gelip / tüme varamayan bir kadını ...

konuşmak istemiyorum ellerim hakkında.
ellerinden belli olur bir kadın.
benim ellerimse bomboş
ne bir sevgili sıcaklığı duyumsadım
nede bir çocuğun...

yüreğim...
darmadağın...

konuşmak istemiyorum yüreğim hakkında.
yüreği ile konuşur bir kadın.
benim yüreğimse darmadağın.
ne bir çiçek yumuşatır derinliklerinde ki öfkemi
ne de bir sevda yeli...

gözlerim...
ama...

konuşmak istemiyorum gözlerim hakkında.
gözleriyle sever bir kadın.
ama benim gözlerimse.
ne bir dokunuş açar kapanışlarını
ne de bir paslı bıcak....

tümden gelip, tüme varamayan
bir kadının hikayesi bu.
tükenişlerinin yerini hiçbir zaman tamama bırakamamış,
hiç bir zaman tam gülememiş,
hiç bir zaman tam aşık olmayı becememiş bir kadının...

kendimden konuşmak istemiyorum.
''o'' bu gece önem arz eden...

üçüncü tekil şahısın öyküsü dökülsün satırlarıma.
belki o zaman itirafları gitmez ağırıma.
duyumsayamadığı sevgiyi,
erişemediği sevgiliyi anlatmak zor gelmez...

bu gece ''o'' nu ağırlayalım hep birlikte odada.
ben, tembel döşeğim ve ''o''...
konuşalım sabaha kadar.
''o'' düktükçe yüreğinde ki ateşi,
ben harmanlayayım satırlarımda.
her satıra bir gözyaşı ile mühürleyip,
katran karası küfürler edeyim cümle aleme...
''o''nun adına.

diyemediklerini konuşturayım.
hiçbir zaman yutkunamadığı ama tüküremediği nefretini,
hep dilinin mihengine dek gelip dökemediği,
hep kaldırıp ellerini vuramadığı,
her daim yüreğinde taşıdığı...
adını koyamadığını dökelim önümüze...

bu gece ''o'' konuşulsun her televizyon camında.
her kare fotoğraf saçlarının yakomoz ışıltılarını yansıtsın.
her yolun sonu ona,
her köşe başı yoluna açılır olsun...

bu gece ''o'' kadın bende hayat bulsun.
sadece bir kere, sadece bu geceye mahsus ''özel'' olsun...
üçüncü tekil şahıslıktan kurtarsın bedenini ve tini...

bu gece bir iyilik yapalım ''o''na,
sadece onun için dua etsin dilimiz Tanrı ile konuşurken
sadece onu düşleyip varalım uykuya...

sadece bir kere onun için,
ömrünün en güzel,
ömrünün en çirkin,
ömrünün en gereksiz,
ve en gerekçesiz gecesi olsun....

.....

''o''
nefessiz...

konuşmak istemiyorum daha fazla ''o''nun hakkında
bir kadın ancak başkasının yansımasında keşfeder kendini.
ama ''o'' nefessiz ve sessiz
ne bir gülüş yansır ondan yana
ne de bir sesleniş
yok bu hayyatta.
ve mahkum hep üçüncü tekil şahıs kalmaya...

tümden gelip, tüme varamayan
bir kadının hikayesi bu.
tükenişlerinin yerini hiçbir zaman tamama bırakamamış,
hiç bir zaman tam gülememiş,
hiç bir zaman tam aşık olmayı becememiş bir kadının...

bu benim hikayem....

''o'',
''o'' zaten hiç yoktu...

bu benim hikayem...

Seda Dilay Sağıroğlu / 29.Mart.2008 / 02:45