Mavi gözlü çocuk
Gidişime gülümsüyordu
Benimse..
Yüreğim gözlerime vurmuş
Şehrimi ıslatıyordu
Yağmur başlamıştı yağmur!
Ödedim bedelini
Ne kan sızdı
Ne de bir acı
Öldürdüm ben beni
Ellerim kelepçeli
Şerefimle geldim..
Düşmek,gecenin ortasına sessizce
Yaslanmak, yenilmişliğe çaresizliğe
Esmek,sigaranın izmaritinde
Çatallaşmış tırnak diplerinde
Vuruşmak...vuruşmak ölesiye
Zambakların çiy tanesini
Kurumuş toprağın yağmur damlasını
Kırların baharda coşmasını
Annenin yavrusuna kavuşmasını
Mahkumun özgürlük anını
Sever gibi..Sevdim seni..
Gecenin ateşi düştü tenime
Közünü paylaştırdı yüreğime
Çağladı nurun ışığı gönlüme
Hak'kın yolunda bulun çözün beni
Alıp başımı dağları aşsam da
Odam yine matem elbisesiyle
Ciğerlerim yangınlar içinde
Hüzün, elleri kınalı gelin.
Duvağını indirmekte,
Hançerin yüzündeki gece.
Bana birşeyler söyle...
Vuruldum..
Vurgun yedim..
Yıkılmadım..
Sevdim..
Çokta sevildim..
Sakınmadım.
Damarlarımda tutuşur kanımın her damlası,
Nefesim rüzgar olur kah şahlanır,
Feryada ne nefesim nede canım dayanır.
Vurgun yemiş misali çırpınır durur böğrüm,
Kefaret ehline girmiştir ömrüm.
Yaşamımız,adımız,
Kavga ve acı.
Gönlümüzün ucuna işlenir
Zemheri ayazı..
Vurgunluğumuz
Rüzgarlı...
Kapat gözlerini
İçinde bana dair ne varsa
Düşle..
Sadece ben olayım
Düşmekteyim sana
Merhaba sevgili Tülay,
Seninle tanışmak çok güzeldi.Sohbet edip zamanı paylaştığın için teşekkürler.
Başarılı ve çok güzel bir ömür senin olsun.
Saygı ve sevgiler